Ergani'de KHK'lı öğretmenlerin Emek dayanışması

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde ihraç edilen öğretmen Serdar Kaya ile Belgin Gülben, Emek Kırtasiye ile ekonomik sorunların üstesinden gelmeye çalışıyorlar. İhraç edilmelerinin hiçbir hukuki gerekçesinin olmadığını belirten Kaya ile Gülben, “Bir gün öğretmenliğe geri döneceğimizi biliyoruz ama hükümetin bunu uzun bir zamana yayacağını da biliyoruz. Bunun için örgütlü mücadelemize devam ederken ekonomik sorunları da dayanışmayla aşmaya çalışıyoruz” diyor...

Abone ol

DİYARBAKIR - Serdar Kaya 11 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile mesleğinden ihraç edildi. İki ay işsiz gezdikten sonra Emek Kırtasiye’yi işleten arkadaşı ortaklık teklif etti. Okuldan uzaklaştırılmış olsa da öğrencilerle başka koşullarda bir arada olma imkânı da böyle doğdu.

Belgin Gülben ise 9 yıllık resim öğretmeni. İhraç edilince inşaatlara boya satan bir dükkan açmış. Ancak inşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle bir ek işe ihtiyaç duymuş. Kırtasiyede çalışacak birine ihtiyaç olunca burada çalışmaya başlamış.

Serdar Kaya ile Belgin Gülben Diyarbakır’ın Ergani ilçesinden. Bir KHK ile ihraç edildiler ve hayata küsmek yerine bu süreci dayanışma ile atlatmaya çalışan insanlar. Sendikaları Eğitim Sen ile ilişkilerini de koparmamışlar. Serdar Kaya Eğitim Sen Ergani Şubesi’nin eski başkanı, Belgin Gülben ise hâlâ şube eş başkanı görevini yürütüyor.

‘İHRAÇ EDİLMEYİ BEKLİYORDUK’

Emek Kırtasiye’de konuştuğumuz iki ihraç öğretmen, arada bir müşterilerle ilgileniyorlar. Esnaflık yapmanın başka bir beceri ve birikim istediğini kabul ediyorlar ama “Bunu da öğreneceğiz” demekten de geri kalmıyorlar.

Belgin Gülben’i, gece saat 11 gibi arkadaşları aramış ve yeni yayınlanan KHK ile ihraç edildiğini haber vermişler. Gülben, ihraç edilmesiyle ilgili olarak, “İlk tepkim, ‘Beni bunun için mi aradınız?’ oldu. Arandığımda uyuyordum ve telefonu kapatıp uyumaya devam ettim. Hiç şaşırmamıştım çünkü bizden önce de arkadaşlarımız ihraç edilmişti ve sıranın bize de gelmesini bekliyorduk. İktidarın darbe girişimini fırsat bilip muhaliflere yöneleceğini biliyorduk, öyle de oldu” diyor.

İhraç edildikten sonra işlerine dönebilmek için verecekleri hukuki sürecin çok uzayacağını bildiklerini söyleyen Gülben, yeni işiyle ilgili şunları söyledi: “Bizi kısa sürede işe geri almayacaklarını biliyorduk. Bunun için birkaç ay ne iş yapabilirim diye düşündüm. Taksi şoförlüğü yapmayı bile düşündüm. Sonra işte inşaatlar için boya satan bir dükkan açmaya karar verdim.”

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ZOR GÜNLERİ

İnşaat için boya satan bir dükkan açmış Belgin Gülben ancak Ergani’de inşaat sektörü tamamen erkeklerin elinde. Bu nedenle yaşadığı bazı sıkıntıları ise şöyle dile getiriyor: “Dükkanı ara bir yerde tutmak zorunda kaldım ekonomik nedenlerle. Çarşı içinde, göz önünde bir yer olmadığı için müteahhitlere ben gitmek zorunda kaldım. İhraç edilen bir öğretmen olduğumu bilenler destek oldular ancak birçok müteahhit, ‘Sen kadınsın, bu işi yapamazsın’ dedi. Moral bozucuydu bu yaklaşım ama inat ettim, kadınların her işi başarabileceğini göstermek için. Kadınları inşaat işi yaparken de görmeye alışacaklar, çareleri yok.”

Bir durgunluk içinde olduğu gözlemlenen inşaat sektöründeki son durumu da soruyoruz Gülben’e. Şöyle karşılık veriyor: “Belediyelere kayyım atanınca inşaat sektöründe çalışanlar da etkilendi. Müteahhitler daha önce yaptığı anlaşmayı hayata geçiremedi. Müteahhitlere yönelik bir operasyon gerçekleşti ve ‘örgüte yardım ettikleri’ gerekçesiyle bazıları tutuklandı. Ardından Afrin savaşı başlayınca kimse önünü göremez oldu. Yıllardır müteahhitlik yapanlar ayakta durmaya, iş yapmaya çalışıyor ama onlar da zor günler yaşıyor.”

GÖZALTINDA BİR HAFTA

Serdar Kaya, Diyarbakır genelinde öğretmenlere yönelik bir operasyonla gözaltına alınmış. Bir hafta boyunca Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde kaldıktan sonra serbest bırakılmış. İki ay önce, ikinci duruşmada beraat etmiş.

Kaya, gözaltına alınmasıyla ilgili olarak, “5 yıl önce sendika olarak gerçekleştirdiğimiz eylem ve etkinlikler nedeniyle gözaltına almışlardı. Telefon görüşmelerini sordular. Bomboş bir dosyaydı” diyor. Gözaltına alınıp serbest bırakılmış olsa da bir şekilde ihraç edileceğini tahmin ettiğini söylüyor Kaya ve ekliyor: “Gözaltındayken arkadaşlarla konuşuyorduk ihraç edileceğimizi. Çünkü iktidar karşısında muhalif hiç kimseyi görmek istemiyor. İhraçlarla örgütlü yapıyı dağıtmak istediğini biliyorduk. Açlıkla terbiye ederek susturmaya, sindirmeye çalışıyorlar. Ama bu baskının geçici bir durum olduğunu biliyoruz. Bu sıkıntılı süreci örgütlenerek, dayanışma içinde olarak aşacağız.”

Serdar Kaya ile Belgin Gülben Emek Kırtasiye'yi birlikte işletiyor.

Emek Kırtasiye’ye ortak olmasını ise şöyle anlatıyor Kaya: “Bir iki ay ne yapabileceğimi düşündüm. Ortada bir hukuksuzluk vardı, bu ortamda yasal sürecin çok uzayacağı belliydi. İşte bir komisyon kuruldu ama bunun da hukuki sürecin önüne geçmek için kurulduğu anlaşılıyor. Bu yüzden arkadaşım kırtasiyeyi birlikte işletmeyi önerdiğinde kabul ettim. Hakkımızı arayacağız sonuna kadar ama bu arada üretmeye de devam edeceğiz.”

ZOR COĞRAFYADA DİRENMEK

"Hükümet için iş güvencesi yüktür" diyen Serdar Kaya, “Hükümetin örgütlü memurlara bir şekilde yöneleceğini tahmin ediyorduk çünkü yıllardır bunu dile getiriyorlardı. Darbe girişimi ve Olağanüstü Hal bu fırsatı verdi hükümete” şeklinde konuştu. Kaya, “Nasıl bir coğrafyada yaşadığımızı biliyoruz, hükümeti de tanıyoruz. Ama biz mücadele etmeye devam edeceğiz, inandıklarımız için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Belgin Gülben ise bundan sonrası için şunları söyledi: “Darbe girişiminden sonra hükümetin Kürtlere, solculara, muhaliflere yöneleceğini biliyorduk. Biz çok şey gördük bu coğrafyada, öldürülen arkadaşlarımız oldu. Bizi yıldırmak istiyorlar ama bunu yapamayacaklar. Direneceğiz sonuna kadar.”

Çay ikram etmekten, yemek teklif etmekten geri durmayan Kaya ile Gülben, sohbet ettiğimiz süre boyunca güleç yüzlerini de esirgemediler. Bu güleç yüzleri onları işlerinden ihraç edenlere ne anlatır bilemem ama bana umut verdiğini söylemeliyim.