‘Erkekler oyun, kadınlar sosyal medya bağımlısı’
Yaşamın birçok alanı kolaylaştırdığı düşünülen teknoloji kontrolsüz kullanımla birleştiğinde tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre erişim kolaylığı, maliyetinin ucuzlaması, bağımsız deneyimler sunabilmesi, görsel uyarılarının güçlü olması gibi nedenlerden dolayı teknoloji bağımlılığı, yakın dönemde madde kullanımından daha tehlikeli olacak.
ANKARA - Teknolojinin, insan yaşamını her geçen gün kolaylaştıran araçlar üzerinden düşünüldüğünde fayda sağladığına inanılıyor. Ancak kişilerin teknoloji kullanımı üzerine kontrolünün kaybolması ve ölçüsünü dengeleyememesi ciddi zararlara da neden oluyor.
Kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında hissettiği yoksunluk duygusu üzerine Meclis çatısı altında çalışma yürüten Bilişim Teknolojileri Bağımlılığı Araştırma Komisyonu’nda konuşan Sakarya Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Mehmet Barış Horzum, teknoloji bağımlılığının yakın dönemde uyuşturucu bağımlığının önüne geçebileceğini söylüyor.
TEKNOLOJİ ALANINDAKİ BAĞIMLILIĞI ANLAMAK İÇİN ALTI BAŞLIK
Teknoloji alanındaki bağımlılığı incelemek için alt kavramlara odaklanılması gerektiğini savunan Horzum’a göre, dikkat çekme, yoksunluk, çatışma, nüksetme ve eski hâline geri dönme, tolerans ve ruh hali değişimi olarak sıralanan altı başlığa odaklanmak gerekiyor.
Bağımlılık sürecinde ilk alt başlık olan dikkat çekmeyi, teknolojinin kullanıcının düşünce ve eylemlerine hâkim olması olarak tarif eden Horzum, “Birey ne yaparsa yapsın zihninin bir tarafında teknolojiyi kullanmak ya da o teknolojiyle bir şey yapmak var” diyor.
İkinci başlık olan yoksunluk ise, kullanıcının teknolojiye erişemediğinde olumsuz duygular ve hisler içerisinde bulunması olarak tarif ediliyor. Bir diğer alt başlık olan çatışma, bireyin kendi iç dünyasında ya da sosyal çevresiyle çatışma halinde olmasını içeriyor. Horzum’a göre bireyler, teknoloji kullanımından dolayı normal yaşantısını ya da sorumluluklarını ihmal etmesinden kaynaklı problemlerle karşılaşabiliyor.
‘MADDE BAĞIMLILIĞINDA OLDUĞU GİBİ BİREY TEKNOLOJİYE MARUZ KALDIĞINDA MUTLU HİSSEDER’
Teknoloji alanındaki bağımlılık kavramının incelenmesinde yardımcı bir diğer başlık olan “nüksetme ve eski hâline geri dönme” ise kullanıcının teknoloji kullanımını kendi isteğiyle azaltma yeteneğinin zaman içerisinde kaybolması anlamına geliyor. “Tolerans” başlığıyla ise kullanıcının daha önceki kullanımlarında hissettiği heyecandan fazlasına kullanım miktarını arttırarak erişmeye çalışması açıklanıyor. Son başlık olan “ruh hali değişimi” ise kullanıcının teknoloji kullanımında rahatlaması, heyecan hissetmesi ve ruh hâlinin değişmesi durumu olarak tanımlanıyor ve Horzum bu başlığı şöyle açıklıyor, “Yani aynı, madde bağımlılığında olduğu gibi birey teknolojiye maruz kaldığında kendini mutlu hisseder, eğer teknolojiyi kullanamıyorsa da huzursuz ve mutsuz hissetme hâli olarak niteleyebiliriz.”
MADDE BAĞIMLILIĞININ YERİNE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI
Madde kullanımıyla teknoloji kullanımını karşılaştıran Horzum, teknoloji bağımlılığının erişim kolaylığı, maliyetinin ucuzlaması, bağımsız deneyimler sunabilmesi, görsel uyarılarının güçlü olması gibi nedenlerle madde kullanımından daha tehlikeli konuma gelebileceğini belirtiyor.
Teknoloji alanında öncü olan ülkelerden Güney Kore’de yapılan bir araştırmaya da değinen Horzum, “Madde bağımlılığının son beş yıl içerisinde ciddi derecede azaldığını tespit ediyorlar. Bunun sebebini araştırdıklarında teknoloji bağımlığının aslında madde bağımlılığını maskelediğini, örttüğünü, teknoloji bağımlılığının yaygınlaşarak bunun yerine, madde kullanımının yerine geçtiğini araştırmalar bize söylüyor. Bu yönüyle aslında teknolojinin gelecekte bağımlılık yönüyle bizi daha çok tehdit eden bir faktör olarak karşımıza çıkabileceğini vurgulamamız gerekiyor” ifadeleriyle teknoloji bağımlığının geldiği tehlikeli boyutu özetliyor.
MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KURTULANLAR TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞINA YÖNELEBİLİYOR
Teknoloji bağımlılığının kişisel sebeplerinin ne olduğuna odaklanıldığında ise araştırmalar dürtü kontrol bozukluğuna dikkat çekiyor. Madde bağımlısı olan bireylerin bundan kurtulmasının ardından teknoloji bağımlılığına doğru yönelebildiğini belirten Horzum, “Problemleri çözmek yerine teknolojiye yönelmek ve başarılamayanları sanal dünyada elde etmek çok ciddi anlamda bir gösterge oluyor” diyor.
Bağımlılığın sosyal ya da çevresel sebeplerini ise Horzum, bağımlı arkadaş çevresinin içerisinde bulunmak, can sıkıntısı ve yapacak daha iyi bir şey bulamamak, dışlanma korkusuyla arkadaşlarının her istediğini kabul etmek, sosyal ilişki kurmada zorlanmak, çevre tarafından beğenilmeme korkusu ve aile tarafından doğru yönlendirilememe olarak sıralıyor.
‘KİM RİSK ALTINDA?’
“Kim risk altında?” sorusunu araştırma bulgularıyla aktaran Horzum, erkeklerin daha çok oyun bağımlılığı ve sanal zorbalık noktasında ön plana çıktıklarını, kadınların ise sosyal medya ve internet bağımlılığı düzeylerinin daha yüksek olduğunu söylüyor.
Olumsuz arkadaş çevresi bulunanların teknoloji bağımlılığı konusunda en çok risk altında olan bireyler olduğunu ifade eden Horzum diğer risk altında olanları ise şöyle sıralıyor: Başarısı düşük olan ya da okul dışı faaliyetlere karşı isteksiz olan öğrenciler, ilişki kurma ve iletişimi devam ettirmede sıkıntı yaşayanlar, aile içi problemler yaşayanlar…