Ertuğrul Kürkçü: Afrin seferiyle muhalefet eziliyor
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin'de başlattığı operasyon Avrupa'da ilk olarak Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) ele alındı. 'Suriye'deki Türk Askeri Müdahalesi' başlıklı oturumda konuşan Ertuğrul Kürkçü "Afrin seferiyle muhalefet eziliyor" dedi.
DUVAR - Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) genel kurulunda HDP'nin de dahil olduğu Birleşik Avrupa Solu (UEL) grubunun önerisi üzerine "Suriye'deki Türk Askeri Müdahalesi" başlıklı özel bir oturum düzenlendi.
HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde “Suriye’ye Türk askeri müdahalesi” başlıklı oturumda Birleşik Sol Grup adına söz aldı. “AKPM’yi Türkiye'yi barış içinde yaşama hakkını gündemin başına alarak barışı savundukları için hapse atılmış tüm tutsakları serbest bırakmaya çağırmasını diliyorum.” dedi.
AKPM genel kurulunda düzenlenen "güncel işler" oturumunda Türk heyetindeki AKP, MHP ve HDP'li vekiller de söz aldı. CHP'li hiçbir vekil konuşma yapmadı. AKP ve MHP'li vekiller Türkiye'nin "teröre karşı meşru müdafaa hakkını kullandığını" savunurken, HDP'li üyeler "BM çerçevesi dışında hareket edildiğini" savundular.
Kürkçü konuşmasında IŞİD'in elinden kurtulmasının ardından verdiği mücadeleyle ön plana çıkan Ezidi kadın Nadya Murad’ın fotoğrafını taşıdı. Kürkçü 'Murad'ın dünyanın bir çok ülkesinde rol model olmasına rağmen Ankara'da 'terörist' olarak görüldüğünü' söyledi.
'DÜNYADA ROL MODELDİ'
Kürkçü şöyle devam etti; "Hafızanızı tazelemek istiyorum! 2016 yılında AKPM, IŞİD/DAİŞ’in elinde seks kölesi olarak esir tutulduğu yıllarda gösterdiği cesaret için Ezidi kadın Nadya Murad’ı Vaclav Havel ödülü ile ödüllendirdi. Bu kadınlar dünyanın dört bir yanındaki genç kadınların rol modeliydi. Anaakım dergilerin kapak kişileriydi. Aynı kadınlar dünyanın başka hiçbir yerinde değil ama Ankara'da “terörist” olarak damgalandılar."
Kürkçü Afrin operasyonuna ilişkin de şunlar söyledi; "Askeri açıdan moral ve akli dayanaktan yoksun Afrin seferi, Türkiye'deki iktidar partisinin 2019’da yapılacak zincirleme seçimlere yönelik seçmen desteğinin hızla gerilediği bir döneme denk geliyor. Seferin ardındaki anlaşılabilir, ancak kabul edilemez olan tek sebep, Türkiye içinde milliyetçiliği körüklemek, muhalefeti savaş halini gerekçe göstererek ezmek ve hükümeti savaşa son vermeye çağıranları hergün tutuklamak için bir kaldıraç olarak kullanma imkanı olması" (HABER MERKEZİ)