Escobar'ı kıskandıracak uyuşturucu baronu: Zindaşti
Ergenekon davasından büyük eroin operasyonlarına kadar çok sayıda olayda ismi geçen İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti, kızının ölümünden sorumlu olduğuna inandığı herkesi öldürttü. Son olarak kızının ölümü ile ilgili olarak yargılanan dokuz sanığın beraatlerine karar verilmesi ile gündeme gelen Zindaşti'ye yönelik suçlama ve şüpheler Escobar'a parmak ısırtacak cinsten...
DUVAR - Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde pazartesi günü görülen bir cinayet davasında yargılanan dokuz sanığın beraatlerine karar verildi. Karar medyada “Zindaşti davasında beraat” başlığı ile yer aldı. Yargılananlar beş yıl önce anlaşmazlığa düştükleri bir uyuşturucu kaçakçısının yerine yanlışlıkla kızını ve şoförünü öldürmekle suçlanıyorlardı. Ancak önceki gün sonuçlanan bu dava on yıl önce Ergenekon soruşturmaları ile başlayan, uyuşturucu kaçakçılığından, sınırları aşan cinayetlere uzanan büyük bir hesaplaşmanın son perdesiydi. Yaşananların özeti bile Kolombiyalı ünlü uyuşturucu kaçakcısı Escobar’ı kıskandıracak kadar çarpıcıydı.
UYUŞTURUCU HESAPLAŞMASINDA KIZI ÖLDÜRÜLDÜ
Naci Şerifi Zindaşti’ye ait lüks cip Büyükçekmece’de trafik ışıklarında durduğu sırada aracın yanına yaklaşan iki kişi tarafından tarandı. Taranan araçta Zindaşti’nin bulunduğunu sanan tetikçiler onun yerine kızı Arzu Şerifi Zindaşti ve aracı kullanan Devrim Öztunç’u öldürmüşlerdi. Sonrasında yaşananlardan Naci Şerifi Zindaşti’nin bu olayla ilgili olarak şüphelendiği herkesi öldürmeye karar verdiği anlaşılacaktı.
Zindaşti kızının öldürülmesinden önce de uyuşturucu dünyasını takip eden gazetecilerin tanıdığı bir isimdi. 2007 yılında yine Büyükçekmece’de jandarma tarafından 75 kilo eroin nedeniyle Zindaşti’yi gözaltına almıştı. Zindaşti savunmasında sahibi olmakla suçlandığı uyuşturucuyu kendisinin ihbar ettiğini ileri sürmüştü. Fakat jandarma hazırladığı raporda ihbarın uyuşturucunun yakalanmasından sonra geldiğini belirterek Zindaşti’nin kurtulmak için bu ihbarı yaptığını belirtti. Açılan davada beklenmeyen bir gelişme oldu: Zindaşti bugün firari olan Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından tahliye edilmişti. Üstelik Ergenekon soruşturmalarında “Terazi” kod adıyla gizli tanıklık da yapmıştı.
ERGENEKON DAVASININ GİZLİ TANIĞIYDI
Daha sonra hakkında hazırlanan bir savcılık iddianamesinde cezaevinden yeni bir kimlikle tahliye edildiği ve faaliyetlerine yeniden başladığı yer alıyordu. Sonraki gelişmeler Zindaşti’nin devlet içinde kurduğu ilişkilerin kopmadığını gösteriyor. İncelenen telefon kayıtları Zekeriya Öz’den, halen cezaevinde bulunan ABD konsolosluk çalışanı Metin Topuz’a kadar uzanan bir ilişkiler zincirini gösteriyordu.
2014 Haziran ayında Yunanistan’da uluslararası bir operasyonla 2 tonun üzerinde eroin yakalanmıştı. Uyuşturucu Yunanistan’da yakalanmıştı ama iddiaya göre sahipleri Türkiye’de bulunan Orhan Ünğan, kardeşi İlhan Ünğan ve aslen İranlı olan Çetin Koç’tu. Bu kişiler ise operasyondan sorumlu olarak Zindaşti’yi suçlamışlardı. Aynı yılın Eylül ayında Zindaşti’nin kızının öldürülmesinin nedeni de bu husumetti. Cinayetin tetikçileri ise Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar’dı.
KIZININ KATİLLERİNİ POLİSTEN ÖĞRENDİ
Zindaşti kızını vuran katillerin isimlerine ve adres bilgilerine kısa sürede ulaştı. Polis içinde bağlantılarının güçlü olduğu ortaya çıkacaktı. Daha sonra kendisine yardım edenlerden başkomiser Fatih Yılmaz ve polis memuru Ergül Kapukaya bu nedenle tutuklanacaktı. Başkomiser Fatih Yılmaz cinayet büroda Zindaşti’nin kızının cinayetini soruşturan ekibin başındaydı. Ergül Kapukaya tetikçilerden Hacı Osman Sezen’in kimlik bilgilerini ve fotoğraflarını göndermiş, “Hasmını tanımıyorsun abi, adam 5 ay kovalamış seni ekip halinde” diye ona mesaj atmıştı. Tetikçi Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar bu mesajdan on sekiz gün sonra 22 Aralık 2014’de Küçükçekmece’de öldürüldüler.
DUBAİ’DE KOLOMBİYALI TETİKÇİ CİNAYET İŞLEDİ
Yine bu olaylarla bağlantılı olduğu ileri sürülen Ali Ekber Akgün de İstinye’de aracında öldürüldü. Zindaşti’nin kızının ölüm emrini verenlerden Çetin Koç’un Dubai'ye kaçtığı tespit edilmişti. Ancak Dubai’ye kaçmak onun kurtulmasına yetmedi. Dubai’de yüksek güvenlikli bir sitede yaşayan Çetin Koç dairesinde dokuz kurşunla vurulmuş olarak bulundu. Dubai polisi olayı araştırınca son derece ince planlanmış bir cinayet senaryosu ile karşılaştı. Koç’u öldürenler aynı sitede daire tutmuş ve uzun süre onu izlemişlerdi. Dubai polisi cinayeti Kanada vatandaşı olan Kolombiyalı Garcia Arevelo ve Hindistanlı Harpreet Majhu’nun işlediğini ortaya çıkarmıştı. Tetikçiler bir gün önce Dubai’ye gelmiş, cinayeti işledikten sonra Kanada’ya kaçmışlardı. Dubai polisinin Kanada’dan bu kişileri istemesinin bir yararı olmadı. Majhu kayıplara karışmış Kolombiyalı tetikçi ise öldürülmüştü.
HOLLANDA'DA YAKALANDI
Kırmızı bültenle aranan ve cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen Orhan Ünğan, Hollanda’da yakalanmış ve iadesinin ardından tutuklanarak cezaevine konmuştu. Kardeşi İlhan Ünğan ise polis tarafından aranıyordu. İlhan Ünğan bu arama sürerken avukatı aracılığı ile 11 Nisan 2017’de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na şaşırtıcı bir şikayet dilekçesi verdi: “Naci Şerifi Zindaşti isimli şahıs, 100 bin Euro peşin 100 bin Euro ölümünden sonra verilmesi şartı ile Hollanda’da yaşayan Bosna Hersekli iki Türk tetikçiyi Türkiye’ye getirmiştir. Bu kişiler Pendik ilçesinde tarafımızca bilinmeyen bir otelde kalmış ve Zindaşti ile N.A. tarafından bu şahıslara müvekkilimizin öldürülmesi için talimat verildiği bilgisine ulaşılmıştır.” Avukatı ayrıca bu girişimin içinde bazı bürokratların ve polisin de yer aldığını iddia ediyordu.
AVUKAT: SONRAKİ DURUŞMAYA KADAR ÖLDÜRÜLEBİLİRİM
Ancak iddialar bununla bitmedi. Mahkeme sürerken Orhan Ünğan’ın avukatı Kudbettin Kaya bir duruşmada şunları söyledi: “Ben bir sonraki oturumda bulunmayabilirim, zira benim öldürülme riskim vardır veya ben nefsi müdafaa kapsamında birilerini öldürmek zorunda kalabilirim.” Bu konuşmayı yapmasından on gün sonra Kudbettin Kaya 31 Ekim 2017’de Yeşilköy’de bir restoranda yemek yerken öldürüldü.
Cinayetler sürerken İstanbul polisi bu suç zincirinin arkasında olduğunu düşündüğü Zindaşti’nin peşine düşmüştü. Zindaşti ve altı adamı 6 Nisan 2018’de yapılan bir operasyonla yakalandı. Telefon kayıtları ve izlemelerin ardından bağlantıda olduğu başkomiser ve bir polis memuru da gözaltına alındı.
YAKALANDI VE SERBEST KALDI
Hakkında cinayet uyuşturucu ticareti yapmak ve suç örgütü kurmak suçlamaları vardı. Ama bu kadar ağır suçlamalara rağmen Zindaşti altı ay sonra şaşırtıcı bir şekilde serbest bırakıldı. Zindaşti’nin avukatı 19 Ekim 2018'de “tutukluluk incelemesi” gerekçesi ile İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak müvekkilinin tahliye edilmesini istedi. Başvuru değerlendiren 5. Sulh Ceza Hakimi, Zindaşti ve üç kişi hakkında tahliye kararı verdi. Tutukluların serbest bırakılmasının ardından soruşturma savcısının itirazı üzerine yeniden tutuklanmalarına karar verildi. Fakat aradan geçen üç saatlik sürede Zindaşti ve üç adamı kayıplara karışmıştı. Zindaşti o günden beri aranıyor.
SON CİNAYET BAĞDAT CADDESİ'NDE
Zindaşti kaçmayı başarmıştı. Cinayetler ise durmuyordu. Kadıköy Bağdat Caddesi'nde 7 Nisan 2019’da bir kafenin çıkışında işlenen bir cinayet sonrasında öldürülen kişinin İlhan Ünğan olduğu anlaşıldı. Kırmızı bültenle aranan İlhan Ünğan’ın ailesi ile birlikte Kadıköy’de yaşadığının ortaya çıkması şaşırtıcıydı. Evinden çıktıktan sonra eşi ve oğlu ile Bağdat Caddesi'nde bir kafede oturan İlhan Ünğan aracına yaklaştığı sırada bir tetikçi tarafından ailesinin gözü önünde öldürmüştü. Polisin bulamadığı İlhan Ünğan’ı tetikçiler bulmuştu!
İşte pazartesi günü sona eren dava, aslında beş yıldır süren bu savaşın son perdesiydi. Zindaşti’nin kızının öldürülmesi ile başlayan savaşta bilinen cinayetler bunlar. Fakat İstanbul’da ve başka ülkelerde işlenen bazı cinayetlerin de bu olayla bağlantısı olduğu düşünülüyor. Yurt dışında bir başka ülkede yaşadığı düşünülen Zindaşti ise hâlâ yakalanamadı.