Esenyalı Kadın Dayanışması raporu: Genç kadınların saklı korkusu; flört şiddeti

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, 2021 yılına ait 'Kadına Yönelik Şiddet Raporu'nu açıkladı. 966 kişi ile görüşülen raporda yoksulluğa, boşanma süreçlerine ve flört şiddetine dikkat çekildi.

Abone ol

DUVAR - Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, 2021 yılı için hazırladığı 'Kadına Yönelik Şiddet Raporu'nu yayınladı. 1 Ocak - 31 Aralık 2021 tarihleri arasında 962 kadın, 13 lise öğrencisi genç kız, 14 kız çocuğu, 7 erkek çocuğu olmak üzere toplam 996 kişinin dahil olduğu raporda şiddetin karakteri, çeşitli örüntüleri ve sonuçları, şiddete maruz bırakılan kadınların boşanmaya olan yaklaşımları ve tüm bu süreçte devletin rolü incelendi.

Raporda, 488 kişinin ekonomik destek için, 191 kişinin şiddetten kaçmak için, 148 kişinin iş arayışında olduğu için, 118 kişinin okul malzemesi desteği için, 26 kişinin hukuki destek için, 25 kişinin psikolojik destek için Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği başvurduğu belirtildi.

'YOKSULLAŞMA ARTTIKÇA BOŞANMA KAYGISI BÜYÜYOR'

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan raporun çapıcı bulgularını şu şekilde açıklıyor:

‘’Şiddet biçimleri değişmiş durumda. Artık maalesef çocuklarda bu şiddetin bir parçası olmuş durumda. Son 1 yılda en çok rastladığımız meselelerden biri buydu. Evde sadece bir kişinin değil çocukların da şiddet gördüğünü biliyoruz. Özellikle kadınlar boşanmaya kalkmışsa o çocukların çok daha kötü şeylere maruz kaldığını, birçok erkeğin çocuklarını annelerine karşı kullandığını çok rahat söyleyebiliriz. Rapordaki ikinci çarpıcı şey ise yoksullaşma. Yoksullaşma arttıkça kadınların boşanmadaki kaygılarının büyümesi’’

ŞİDDETİN FAİLİ EŞ, BABA, BOŞANILAN EŞ...

Araştırmalar kapsamında elde edilen bulgulara göre, şiddet faili en çok eş, daha sonra baba, sonra boşandığı erkek olarak ilerliyor. Kadınların yüzde 17'sinin “Boşanamam çünkü...”, yüzde 31’i “Boşanmak istiyorum ama...”, yüzde 52’si “Boşanıyorum/boşanacağım ve...” gibi yaklaşımlarla derneğe müracaat ettiği belirtildi.

YOKSULLUK ARTTIKÇA EVLİLİK HAYATTA KALMA BİRİMİNE DÖNÜŞÜYOR

Derneğe şiddet nedeniyle başvuran 157 kadının, 40’ı işçi, 16’si işsiz, 9’u iş gücüne katılmıyor ve 88 kadının istihdam durumu ise belirsiz.

Rapora göre yoksulluk arttıkça aile de aşka dayalı bir birliktelik olmaktan çok, birlikte hayatta kalma odaklı ekonomik bir birime dönüşüyor. Raporda, ‘’sevgi ve saygının boşalttığı yerleri geçim gerilimi doldurdukça kadınlar ailenin ataerkil yapısına daha tabi hale geliyorlar’’ ifadeleri yer aldı.

Raporda yer alan bir diğer nokta olan ise şiddetin karakterinin nesilden nesle aktarılması. Raporda, ‘’Şiddetin çok yönlü ve süreğen yaşandığı hanelerde yetişen erkek çocuklarının bu mirası aynı çok yönlülükle devraldığı görülüyor’’ ifadeleri yer aldı.

TEK TARAFLI ÇOK EŞLİLİK DAYATMASI

Raporda, bir başka davranış kalıbı olarak erkeklerin tek taraflı olarak çok eşlilik dayatmasına dikkat çekiliyor. Raporda, ‘’Kadınların sık tekrarlanan ifadesiyle 'başka bir kadınla imam nikâhı kıyması' ya da 'kuma getirmek istemesi.' Bu davranış, aynı zamanda bir suredir siyaset alanında baş gösteren, nafaka hakkının gasp edilmesi ya da boşanmalarda arabuluculuk getirilmesi gibi kadınların medeni haklarına yönelik ihlalleri meşrulaştırıcı girişimlerle de oldukça ilintili. Üst siyasette bu girişimler sürerken görüyoruz ki toplumsal tabanda medeni hakların altı fiilen oyuluyor’’ ifadelerine yer verildi.

GENÇ KADINLARIN SAKLI KABUSU: FLÖRT ŞİDDETİ

Ortaöğrenim çağındaki genç kızların sevgili konumundaki erkekler tarafından maruz bırakıldığı flört şiddetine dikkat çeken raporda, ‘’ Gelişen iletişim teknolojisinin araçlarıyla birleştiğinde flört şiddetiyle siber şiddetin birbirini beslediğini görüyoruz. Mahremiyetin ifşası, şantaj, tehdit, ısrarlı takip gibi ihlaller 'Görüntülerini sosyal medyada paylaşırım', 'Yaşadıklarımızı ailene söylerim', 'Mahallede adını çıkarırım' gibi pek çok vakada tekrar eden cümlelerde hayat buluyor. Erkek-aile-sosyal çevre kıskacına alınan genç kadınlar, ömür boyu sürebilecek psikolojik hasarlar alıyor’’ ifadeleri yer aldı.

'BASKI YA DA KISKANÇLIĞIN ÖTESİNDE'

Adile Doğan

Doğan, flört şiddetine ilişkin şunları söyledi: ‘’Yaşları 14 ile 20 arasındaki kızları kapsıyor. Şiddet dolu evlerde büyüyen çocukların gençlik çağına geldiğinde, özellikle erkek çocukların, birlikte oldukları genç kızlara ciddi şiddet biçimleri uyguladığını görüyoruz. Bu, baskı ya da kıskançlığın ötesinde. Tabii flört şiddetini uzun süre anlamama durumda oluyor, birbirlerine şirin de görünüyorlar. Hele şiddet gördüğü bir ailenin içinde büyüdü ise genç kızın bunu anlaması uzun sürüyor. Birçok liseli genç kadının; akranı, sevgilisi tarafından yerlerde nasıl sürüklendiğini, nasıl şiddet gördüğünü biliyoruz’’

ŞİDDETİN SONUÇLARI

Şiddetin en ağır hissedilen sonuçlarının, utanma, suçluluk, değersizlik gibi rahatsızlık verici hisler, depresyon, kaygı bozukluğu, sosyal fobi, travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal rahatsızlıklar olduğuna dikkat çekilirken, tüm bu psikolojik bozuklukların etkilerinin ömür boyu süren davranışlara dönüşebildiğinin de altı çizildi.

Şiddetin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doğan, "Kadınlar boşanmaya kalktıklarında, 'artık dayanamıyorum bu evden çıkmam lazım' dediklerinde çok ciddi bir yoksullukla karşı karşıya kalıyorlar" dedi. Doğan sözlerine şu şekilde devam etti:

‘’Süreç, büyük bir mücadele gerektiriyor. Saklanması lazım, uzaklaştırma kararı çıkarması lazım, bazı durumlarda bütün kimlik bilgilerini değiştirmesi lazım, gizlilik kararı alması lazım. Bu kararları alırken de yaratılan bir mağduriyet var. Adresin yok, gidiyorsun devletin mekanizmaları önünde bir de sosyal hizmet talep ediyorsan günlerce yardım alabilmek için uğraşıyorsun. İçinde bulunduğumuz dönemde kadınlar 2 kat daha yoksullaştı. Erkekler nafaka ödememek için direniyor ve çocukların velayetini alıp, bakımını kadınların üzerine bırakıyor. Bu kadınların hayatını zorlaştırıyor. Ama kadınlar şiddeti kabul etmiyor. Bir süre saklıyor, bir süre konuşmuyor. Bazen süre uzasa da bundan kurtulmak istiyorlar. Bu önemli’’

Raporun son kısmında kadınların taleplerinin yer aldığı ve görüşme yapılan kadınların kendi sözleri ve hikayeleri de yer aldı.

RAPORUN TAMAMI