EŞİK Platformu: Dilekçelerin, Cumhurbaşkanlığı makamına hiç iletilmediğini düşünüyoruz

Eşitlik İçin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili CİMER'e gönderilen dilekçelerle hakkında açıklama yaptı. Dilekçelerin bakanlıklara gönderildiği aktarılan açıklamada, "CİMER aracılığıyla Sayın Cumhurbaşkanı’na ulaşamamış olduk. Şu ana dek kendilerinden gelen bir yanıt olmadığı için bu dilekçelerin, asıl muhatabı olan Cumhurbaşkanlığı makamına hiç iletilmediğini düşünüyoruz ve CİMER’in bu tavrına bir anlam veremiyoruz" denildi. 

Abone ol

DUVAR - Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK Platformu), İstanbul Sözleşmesi'nin etkin şekilde uygulanması talebiyle gönderilen dilekçelerle ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ni (CİMER) eleştirdi.

Kampanya kapsamında Cumhurbaşkanlığı makamına iletilmek üzere 1000 yakın dilekçenin CİMER'e gönderildiği aktarılan açıklamada, "İnternet üzerinden yapılan başvurularda Adalet Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi seçenekler olduğu halde, dilekçeler bu bakanlıklara değil, özellikle Cumhurbaşkanlığı makamına iletilmek üzere doğrudan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na gönderildi" ifadeleri kullanıldı.

CİMER'in dilekçelerin bir kısmını Adalet Bakanlığı'na, bir kısmını da Aile Bakanlığı'na ilettiği belirtilen açıklamada, "'Cumhurbaşkanlığına hızlı ve güvenli ulaşım' sloganını kullanmasına rağmen, bizler CİMER aracılığıyla Sayın Cumhurbaşkanı’na ulaşamamış olduk. Şu ana dek kendilerinden gelen bir yanıt olmadığı için bu dilekçelerin, asıl muhatabı olan Cumhurbaşkanlığı makamına hiç iletilmediğini düşünüyoruz ve CİMER’in bu tavrına bir anlam veremiyoruz. Birçok dilekçeye de henüz cevap verilmediği için, en azından bu dilekçelerin Cumhurbaşkanlığı'na iletilmesini diliyor ve bu açık çağrımız ile bunu talep ediyoruz" denildi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bir dilekçeye verdiği yanıtta İstanbul Sözleşmesi’nin adının hiç geçmemesinin şaşkınlıkla karşılandığı vurgulanan açıklamada, şöyle devam etti:

KADIN ÖRGÜTLERİYLE GÖRÜŞÜLMEDEN ADIM ATILMAMALI: CİMER’e yapılan başvuruların doğru adrese yönlendirilmesi ve taleplerimizin yerine getirilmesi için CİMER’e tekrar başvurmuş bulunuyoruz. Ancak bu kez, sadece CİMER’e yeni bir dilekçe göndermekle yetinmeyip, bu dilekçedeki çağrımızı ve taleplerimizi kamuoyu ile de paylaşmak istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili konularda ve kadınlarla ilgili tüm konularda bağımsız kadın örgütlerinin taraf olarak alınması gerektiğini; kadın örgütleri ile görüşmeden, kadın örgütleriyle mutabakata varılmadan hiçbir adımın atılmaması gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz.

OKTAY'IN HANGİ KADIN ÖRGÜTLERİYLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ AÇIKLAMASINI BEKLİYORUZ: Basında Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın İstanbul Sözleşmesi ile ilgili olarak “kadın örgütleri ile görüştüğü” bilgileri yer almaktadır. Ancak 300’ün üzerinde kadın örgütünün oluşturduğu EŞİK Platformu’nun Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı makamından randevu talebine, ya da kimi bağımsız kadın örgütlerinin yazılı ya da sözlü, birçok kanaldan ulaştırdığı Cumhurbaşkanlığı makamından randevu taleplerine bugüne dek olumlu yanıt verilmiş, bağımsız kadın örgütleriyle doğrudan ya da dolaylı tek bir görüşme yapılmış değildir. Bizler, Sayın Oktay’ın hangi kadın örgütleri ile görüştüğünü; neden bazı kadın örgütleri ile görüşüp diğerleriyle görüşmediğini ve hatta randevu taleplerine olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt vermediğini merak ediyor, açıklama bekliyoruz. Kadınlardan, bağımsız kadın örgütlerinden, feministlerden uzak durmaya çalışarak; kadınları kadınlarla ilgili konularda bile muhatap almayarak siyaset yapma devri hem dünyada, hem Türkiye’de kapanmıştır.

Açıklamada, CİMER'e yeniden iletilen talepler ise şöyle sıralandı:

  • Önceki ve bu dilekçemin doğrudan Cumhurbaşkanlığı makamına ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a iletilmesini;
  • EŞİK-Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’dan istediği randevuya olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmesini;
  • İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının önüne geçen karalama kampanyalarının siyasi irade tarafından dikkate alınmamasını ve bunun kamuoyuna açıklanmasını; Kadına karşı şiddetle mücadelede yaşamsal önem taşıyan İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı Yasa'nın etkin biçimde uygulanmasını;
  • Kadına karşı şiddeti görmezden gelen, meşrulaştıran, ortadan kaldırmak ve engellemek için üzerine düşen görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen, cezasız bırakan tüm sorumlular için gereğinin yapılmasını;
  • Şiddet ve ayrımcılık karşıtı politikaların acilen hayata geçirilmesini; eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkımı olumsuz etkileyen tüm engellerin ortadan kaldırılması için gereken her türlü tedbirin alınmasını talep ederim.

(HABER MERKEZİ)