Eşit Bakım Emeği Günü: Görünmeyen emeği yeniden düşünmeye davet
Bakım emeğinin bu kadar elzem olup bu kadar görünmez ve değer verilmez olmasına karşı çıkan ve bir mücadele başlatan Almut Schnerring ve Sascha Verlan çifti Bonn şehrinde “Equal Care Day Initiative”i kurdular. 29 Şubat 2016 tarihinde -görünmeyen günde yani- görünmeyen emeği görünür kılmak adına o günü “Equal Care Day” yani “Eşit Bakım Emeği Günü” ilan ettiler ve birçok etkinlikle görünmeyen bakım emeğinin daha görünür olması, değer verilmesini talep ettiler.
Zuhal Yeşilyurt Gündüz*
Bakım emeği (“care”) insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar bakım emeği olmaksızın yaşayamazlar ve yaşamlarını sürdürebilmek için bakım emeğini düşünmek, planlamak, organize etmek, gerçekleştirmek, sağlamak ve sürekliğini mümkün kılmak zorundalar. Bu sürekli düşünme ve planlama hali “zihinsel yük” olarak ifade edilmektedir (1). İnsan yaşamı bakım emeği ve bakım emeği ilişkisi olmaksızın düşünülemez. Bakım emeğinin eksik olduğu, sağlanamadığı ya da kesintiye uğradığı durumlarda insanların sağlığı, iyilik hali ve esenliği tehdit altındadır (2).
Bakım emeği iki boyutludur: “Pratik”, yani eylem ağırlıklı ve “sosyal”, yani bakım ağırlıklı. Pratik emek yemek yapmak, çamaşır yıkamak, evi süpürmek, temizlik yapmak gibi olmazsa olmaz eylemleri içerir. Sosyal emek ise duygusal iştir, duygusal emektir, bakım ve sevgiyi içerir ve geniş çaplı duygusal bağ ve sorumluluk gerektirir. Çocuğun/çocukların büyütülmesi, çocuk, hasta, engelli, yaşlı bakımı bu kapsamda değerlendirilir. Sosyal emeğin şefkat, sevecenlik, sempati, yakınlık ve benzeri önemli ve hatta hayatî duygular olmaksızın yerine getirilmesi (neredeyse) olanaksızdır.
Ev içi sağlanan bakım emeği yeniden üretim anlamına gelir (“reproduction”). Evde insan adeta yenilenir, yeniden enerji toplar, güç toplar ve tekrar üretim (“production”) yapabilir hale gelir. Dolayısıyla yeniden üretim olmaksızın üretim de mümkün değildir. Çoğunlukla ücretsiz olarak sağlanan bakım emeği olmaksızın bildiğimiz hiçbir hayat ve hayat biçimi -ne toplum ne kültür ne ekonomi ne siyasi kurumlar ne de herhangi bir yaşam biçimi mümkün olur. Dolayısıyla bakım emeği olmazsa hiçbir şey olmaz, olamaz.
Bakım emeği bu kadar elzem olmasına karşın en görünmeyen emek türlerindendir. Bitmek tükenmek bilmez, ne kadar bakım emeği verilirse verilsin -hem pratik emek bağlamında hem de sosyal emek bağlamında- yeterli değil gibidir. Sürekli sağlanması sistemin sürdürülebilmesi için önemlidir. Kapitalizm de bakım emeğine bağımlıdır, bakım emeği sağlanmaksızın kapitalizmin sürdürülebilmesi olanaksızlaşır.
Ve fakat buna rağmen bakım emeğine verilen değer çok düşüktür. Görünmeyen emek milyarlarca insanın ücretsiz, milyonlarca insanın ise sömürü düzeyindeki düşük ücreti ile sağlanmaya devam eder. Bu yükü taşıyanların ise çok büyük bir kısmı kadınlardır. Kadınların artan bir şekilde iş piyasasına dahil olmalarına ve ücret karşılığı çalışma hayatlarına girmelerine karşın (işgücünün kadınlaşması) kadınlar için azalan bir bakım emeği söz konusu olmamıştır (3). Yani kadınlar hem çalışma hayatında genellikle düşük ücretle mücadele etmektedirler, hem de ev içinde bakım emeğini ücretsiz biçimde sağlamaya devam etmektedirler. Bunun çifte mesai, çifte yorulma, çifte yıpranma anlamına gelmesine karşın, bu hiçbir zaman görünmemiştir, değer verilmemiştir ve üstüne üstlük “olağan” kabul edilmiştir, yani zaten olması gereken bir şeymiş gibi.
Teknoloji sayesinde geçmiş zamanlarda daha çok bedensel emek gerektiren bazı işler kolaylaşmış olsa da pratik ve sosyal emeğe harcanan zamanda bir azalma söz konusu olmamıştır, yani bakım emeğe harcanan zamanda erkeklerin hanesine düşen artış çok kayda değer olmamıştır. Bu durumda gerek “gündelikçi”, gerek yabancı ülkelerden getirilen “bakıcı” ve “dadılar” orta ve üst sınıf kadınların gözünde bir “kurtuluş” gibi görülebilmiştir. Dolayısıyla bakım emeği -kadınlar ne kadar çok ücretli işlerde ve hatta üst düzey işlerde çalışsa dahi- o ücretli çalışan kadınların ellerinden başka kadınların -daha alt sınıftan, başka ülkelerden gelen- eline verilmiştir. Bununla birlikte tüm yük yine kadınların omuzlarında kalmaya devam etmiştir (4).
Bakım emeğinin bu kadar elzem olup bu kadar görünmez ve değer verilmez olmasına karşı çıkan ve bir mücadele başlatan Almut Schnerring ve Sascha Verlan çifti Bonn şehrinde “Equal Care Day Initiative”i kurdular. 29 Şubat 2016 tarihinde -görünmeyen günde yani- görünmeyen emeği görünür kılmak adına o günü “Equal Care Day” yani “Eşit Bakım Emeği Günü” ilan ettiler ve birçok etkinlikle görünmeyen bakım emeğinin daha görünür olması, değer verilmesini talep ettiler. Kendi ifadeleriyle: “Equal Care Day inisiyatifi profesyonel bakım işine adil ücret ödenmesini, bakım işinin aile içinde eşit paylaşılmasını ve bu husustaki yapısal ayrımcılığın tasfiye edilmesini talep ediyor.” (5)
Bir çiftin mevcut haksızlığa karşı küçük bir hayali ile başlayan inisiyatif, her yıl kutlanmaya ve anılmaya başlandı ve artık uluslararası boyut kazandı. Bu bağlamda 1 Mart 2021 tarihinde TED Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi Türkiye’nin ilk “Eşit Bakım Emeği Günü”nü saat 15:00 itibariyle bir Zoom etkinliği ile kutlayacak (6). Etkinliğin açılışına Almut Schnerring de katılacak ve Eşit Bakım Emeği Günü’nün başlangıçtan günümüze gelişimini paylaşacak. Ardından Toplumsal Cinsiyet Çalışmalar Merkezi tarafından gerçekleştirilmiş olan “Zihinsel Yük: TED Üniversitesi Örneği” araştırmasının sonuçları paylaşılacak ve “Eşit Bakım Emeği Manifestosu” tanıtılacak.
Daha eşit, daha adil, daha huzurlu bir dünya daha eşit bakım emeğinden başlar. Başka bir bakım emeği mümkündür…
1- “Mental load”, https://equalcareday.de/tr/esit-bakim-emegi-manifestosu/
2- Fiona Robinson: The Ethics of Care: A Feminist Approach to Human Security (Philadelphia: Temple University Press, 2011).
3- Annelies Cooper, “Disempowered ‘Heroes,’ Political Agency of Foreign Domestic Workers in East and Southeast Asia,” e-International Relations, July 6, 2011, http://e-ir.info.
4- https://monthlyreview.org/2013/12/01/the-feminization-of-migration/#fn30
5- https://equalcareday.de/tr/ev/
6- https://genderstudies.tedu.edu.tr/tr/genderstudies/esit-bakim-emegi-gunu-kutlamasi-dr-ogr-uyesi-gulcin-con-wright-ve-dr-ogr-uyesi-aylin
*Prof. Dr., TED Üniversitesi