Eski Doğan çalışanları satışa ne dedi?

Doğan Grubu'nun satışı üzerine eski Doğan Medya yazarları, köşelerinde satışı değerlendirdi. Çölaşan, Dündar, Özdil, Altaylı, Beki ve Bulut satışla ilgili farklı detaylara dikkat çekerken bir devrin kapandığını öne sürdüler.

Abone ol

DUVAR - Doğan Grubu'nun satışıyla ilgili medyada iktidarın tekel haline dönüşeceği yorumları yapılırken Doğan Grubu’nda çalışan gazeteciler Emin Çölaşan, Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Fatih Altaylı, Akif Beki ve Yiğit Bulut da bu satışla ilgili görüşlerini yazdılar.

'KEŞKE YÜREKLİ OLSAYDIN'

Doğan Medya Grubu’nun Demirören Ailesi'ne satılması üzerine Sözcü yazarı Emin Çölaşan Aydın Doğan'a "Ah Aydın Doğan ah keşke biraz daha yürekli olsaydın, onurunu ve kişiliğini siyasetçilere çiğnetmeseydin" diye seslenirken yazısını "Bu arada, aklına gelirse, büyük zarar eden gazetelerin sahibi Erdoğan Demirören'e bir soruver bakalım, bu bir milyar doları nereden ve nasıl elde etmiş! Sağlık ve mutluluk dileklerimle.” diyerek noktaladı.

Türkiye Türklerindir!

Sözcü yazarı Uğur Dündar ise, satış üzerine kendisinin Doğan Grubu’ndan ayrılmasının ardından verdiği röportajı köşesine taşıdı. Dündar röportajda Aydın Doğan’a kendilerine sağladığı özgür ortam nedeniyle teşekkür ederken Star TV'deki ana haber bültenini hazırladığı dönemden anekdotlara da yer verdi. 'Vergi cezalarının Doğan'ın dünyaya bakışını ve medya patronu olarak duruşunu etkilediğini' öne süren Dündar "Cezaların peş peşe yağdığı günlerde en büyük korkusu, binlerce çalışanının aylıklarını zamanında ödeyemeyecek duruma düşmekti. Bu son derece rahatsız edici atmosferde uzatmaları oynadığımızı biliyor ve doğrusunu isterseniz işimizden eskisi kadar zevk alamıyorduk. Birkaç defa görevi bırakmayı düşündüm ama arkadaşlarım vazgeçirdi. Ama Allah için, patron veya onun görevlendirdiği bir profesyonel, en sıkıntılı günlerde bile telefonu açıp, ya da yanımıza gelip “Bugün bültende ne var?” diye sormadı." diye yazdı.

'KUZEY KORE'YE RAMAK VAR'

Üç yıl önce Doğan ile ilgili yazısını yeniden yayınlayan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil "Doğan Grubu'nun imha edilmesi Türkiye için çok kötü bir gelişmedir. Sadece siyaseten değil, sosyal hayatı, Türkiye'nin yaşam biçimini felç edecek bir gelişmedir. Kuzey Kore'ye ramak var…"  ifadelerini kullandı.

Eski Doğan yazarlarından Akif Beki ise Karar'daki köşesinde Aydın Doğan'ın medya patronluğuna değinirken "Medya patronluğunu, kendiliğinden bırakmayacak kadar çok sevdiği muhakkak. Hangi şartlar zorladı onu bu kararı almaya, neden çekildi, çekilmeyebilir miydi, çokça su kaldırır... Kendisine yakıştırdığı veda bu muydu, hayal ettiği gibi mi oldu derseniz, sanmıyorum” dedi.

'28 ŞUBAT MEDYASI HAVLU ATTI'

Uzun yıllar Doğan Grubu’nda çalışan Habertürk yazarı Fatih Altaylı eski patronu Doğan için "Yıllarca medyada rakibi kalmaz ise çok güçlü olacağını düşünen bir medya patronu olarak göze çarptı" derken grubun satışını şöyle değerlendirdi: "Tek bir nedenden sattığını zannetmiyorum. ‘Siyasi baskıya dayanamadı’ diyenler var. Elbette bir faktördür ama tek ve en önemli faktör olduğunu zannetmiyorum. Bence asıl mesele, grubun grup olma özelliğini bir süredir yitirmiş olması."

Altaylı satışın arkasındaki ekonomik sebeplere de değinirken "Yurtdışında yıllar önce alınmış bir reklam pazarlama şirketinin zararları Hürriyet’i sıkıntıya soktu. Star TV’nin satılmasından sonra piyasadaki hâkimiyetini yitiren ve kötü yönetilen Kanal D, büyük kârlardan büyük zararlara döndü. Grubun Posta Gazetesi dışında kâr eden hiçbir yayın şirketi kalmadı. Aydın Doğan giderek eriyen grubu yeniden kontrol altına alıp yönetebilecek ne yaşta, ne de dinamizmdeydi. Grupta uyum ve eşgüdüm sağlanamayınca, hırslar ön plana çıkınca geriye kalan tek çare satmaktı. Ve sattı. 5 yıl önce 2.2 milyar dolar teklif edilen grubun borçlar düşüldükten sonra 890 milyon dolara gitmesi aslında satışta geç bile kalındığını gösteriyor. Çünkü borsa değeri bunun bile altına inmişti" dedi.

Yine Doğan Grubu’nda uzun yıllar çalışan ve Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı olan Yiğit Bulut Star'daki köşesinde bu satışla bir devrin kapandığını öne sürdü. “Tam 200 yüzyıl sonra bu Coğrafya’da ‘Alman destekli medya devri’ kapandı!” diye yazan Bulut "28 Şubat medyası havlu attı ve 1980 darbesi sonrasında oluşan son dalga da dağılmaya başladı. Türkiye’nin üzerine çöken kara bulutlar tek tek dağılıyor ve gerçekten de emperyalist odaklar ve vatan, millet, ümmet düşmanı iç uzantıları bir bir tarihin çöplüğünde yerlerini alıyorlar!" ifadelerini kullandı.