Eski vali Mutlu'ya Gezi tweet'leri soruldu

Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da bulunduğu 15 kişi hakkında iddianame hazırlandı. Gezi eylemleri sırasında attığı tweet'ler sorulan Hüseyin Avni Mutlu, kimseden talimat almadığını, paylaşımları gençlerle temas kurabilmek için yaptığını söyledi.

Abone ol

DUVAR - "FETÖ'nün mülkiye yapılanması" soruşturması kapsamında aralarında eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da bulunduğu 13'ü tutuklu toplam 15 kişi hakkında iddianame hazırlandı. Şüpheliler için 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilirken, tutuklandıktan sonra itiraz üzerine tahliye edilen Hüseyin Çapkın ve eski Denizli Valisi Abdülkadir Demir hakkında yakalama kararı çıkarılması istendi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Emine Koçak tarafından hazırlanan 309 sayfalık iddianame, Başsavcıvekili Önder Yaman tarfından onaylanarak 30'ncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianamede, aralarında eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da bulunduğu 15 şüpheli hakkında "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ve TBMM'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Ayrıca şüpheliler Hüseyin Avni Mutlu, Fatih Şahin, Abdülkadir Demir, Mürteza Balcı, Necmettin Kalkan, Nurullah Çakır, Osman Tunç ve Yusuf Yavaşcan hakkında "6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun"un 4'üncü maddesi kapsamında 7,5'er yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, tutuklandıktan sonra itiraz üzerine tahliye edilen eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile eski Denizli Valisi Abdülkadir Demir hakkında yakalama kararı çıkarılması talep edildi.

MİT KRİZİNDEN SONRAKİ ATAMALAR SORULDU

İddianamede, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasından bir gün sonra, FETÖ soruşturmalarında tutuklanan Yurt Atayün, Yakup Saygılı gibi emniyet müdürlerinin istihbarat, terör ve KOM gibi kritik birimlerinin başına dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun oluruyla getirildiği belirtildi.

Yapılan bu atamalarla, 17-25 Aralık soruşturma dosyaları ile Selam Tevhid soruşturmalarının devam etmesinin ve soruşturmaların sızmamasının sağlanmaya çalışıldığı öne sürüldü.

'ATAMALARI EMNİYET MÜDÜRÜ TALEP ETTİ, ONA SORULSUN'

Söz konusu atamaların sorulduğu Hüseyin Avni Mutlu'nun verdiği cevap, iddianamede şu şekilde yer aldı:

"Bu tür kişilerin emniyet içerisinde görevlendirilmeleri, görev yeri değişiklikleri, il emniyet müdürlüğünün talebi doğrultusunda Valiliğe sunulur, il emniyet müdürünün çalışma müdürlerini kendi isteği doğrultusunda verdiğimiz bir onaydır, hangi maksatlara yönelik bir planlama amacıyla yapılıp yapılmadığı Vali olarak benim uhdemde olan bir konu olmayıp daha ziyada emniyetin, emniyet müdürü ile astları arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir talebi olarak görülür. Ben emniyet müdürünün talep ettiği, yakın tanıdığı mesai arkadaşlarını onun gibi bilemem, açıkçası bu personelleri bu kadar yakın izleyebilmem de İstanbul Valiliği gibi yoğun bir mesai altında mümkün değildir, sorunun mahiyetini İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'dır, kendisine sorulmadır"

'MİT KRİZİNDEN SONRA İSTİHBARAT MÜDÜRÜNÜ GÖREVDEN ALDIM'

Mutlu, MİT krizine ilişkin soruya ise, "Bana sorulan şahıslardan, bu konu ile ilgili, yani MİT konusu ile ilgili, asıl sorumlunun istihbarat birimi olduğu değerlendirilerek istihbarattan sorumlu emniyet müdür yardımcısını görevden aldım. Bunun altındaki yer değişikliğinin mahiyeti, neden bu tür değişiklikler yapıldığının izahı il emniyet müdürü tarafından açıklanabilir" şeklinde cevap verdi.

'ATAMALAR MERKEZDEN YAPILDI'

İddianamede aynı soru, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'a da soruldu. Çapkın'ın ise söz konusu atamaların Emniyet Genel Müdürlüğü Daire Başkanlıkları tarafından yapıldığını söylediği belirtildi.

Çapkın ifadesinde şunları söyledi: "İstihbarat, KOM ve TEM Daire Başkanlıkları merkezi planlama yaparak il emniyet müdürlerine fazla takdir yetkisi bırakmadan merkezden atama yaptıklarından dolayı bu saydığımız şubelere direkt olarak müdahale söz konusu olmamaktadır. Benim İstanbul İl Emniyet Müdürü olarak atandığımda Türkiye gündeminde 2007 yılı itibari ile geniş yer bulan Ergenekon, Balyoz gibi davaların soruşturmalarını yürüten İstihbarat, KOM ve TEM birimlerinin mevcut kadrolarına müdahalem olmadı, hazır yürüyen kadro ile merkezi yönetimin de uygun gördüğünden dolayı mesaiye devam ettik. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ne atandığımda kendimin bizzat istediği on kişiden fazla yönetici kadrosuna talebim olmamıştır, bunlar da görevlerinin başında devam etmektedirler"

'TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTU, YUMUŞAK CEMAAT GÖRÜNTÜSÜ VARDI'

Çapkın, eski Organize Şube Müdürü olan ve birçok FETÖ soruşturmasında adı geçen Nazmi Ardıç'ın ise, Mehmet Likoğlu'nun talebi üzerine İstanbul'a atamasının yapıldığını belirtti.

Çapkın, "Bu aşamada böyle bir terör örgütü bulunmadığından ve yumuşak bir cemaat görüntüsü ile kendini toplum nezdinde kabul ettirdiğinden bu isimlerin de bu cemaat görüntüsü altındaki terör örgütüne üye olduklarını veya kimlerin bunlardan olduğunu bilmem mümkün değildir, genel anlamda böyle bir araştırma da yoktu" dedi.

'HABERİM OLSA BAŞBAKAN'A BİLDİRİRDİM'

Çapkın, MİT krizine ilişkin ise bilgisinin olmadığını savundu. Soruşturmanın, adli kolluk ve şube müdürleri arasında yürütüldüğünü öne süren Çapkın, kendisine ise sadece bilgi notu olarak aktarıldığını söyledi.

Çapkın, "Emniyet Müdürlüklerinde operasyon planlandığında operasyon safahatına geçilmeden bir bilgi notu makama iletilir, operasyonda hedef sayısı, hangi suçlardan hangi maksatla yapıldığı ve hedeflerin önem derecesi bildirilir, teamüller bunu gerektirir, ancak şube müdürleri yukarıda saymış olduğunuz soruşturma dosyalarında olduğu gibi bilgi ve belge saklamak isterler ve kumpasta kurarlarsa bilgimiz olmaz. 7 Şubat MİT krizi olayında Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılacağından hiçbir şekilde bilgi sahibi olmadım, haberim olsa bu hususu Başbakana bildirirdim, savcının ifadeye çağırdığını ise medyadan öğrendim" diye konuştu.

GEZİ TWEET'LERİ SORULDU

İddianamede, "Gezi olaylarında eylemcilere destek verir nitelikte sosyal paylaşımlarının" sorulduğu, Hüseyin Avni Mutlu'nun buna karşı "Bu tweet'leri atmak için hiç kimseden bir talimat almadığı" ve "Gençler ile bir temas noktası oluşturabilmek maksadı ile atılmış tweettir" dediğine de yer verildi.

Mutlu'nun, Gezi Parkı eylemlerinin ikinci yıl dönümünde başta kapatılan Zaman gazetesinin "Gezi itirafı" haberinde, eylemlerin haklılığını gösterir nitelikte açıklamalar yaptığı kaydedildi. Bu haber de suçlamalar arasında yer aldı.

İddianamede, Mutlu'nun Fetullah Gülen'le birebir temas kurduğu da öne sürüldü.

'AKIN ÖZTÜRK'LE BİR TELEFON GÖRÜŞMEM VAR'

Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında "Genelkurmay çatı davasında" yargılanan Orgeneral Akın Öztürk ile telefon kaydı olduğu iddianamede yer aldı. Akın Öztürk'ün, Mutlu'nun telefon rehberinde "Paşa Akın Öztürk" olarak kayıtlı olduğu ifade edildi.

Mutlu ifadesinde, "TSK bünyesinde darbeye karışan en çok adı geçen Akın Öztürk'ü tanırım. Kendisi ile Diyarbakır Valisi olduğum dönemde korgeneral olarak Diyarbakır ana jet üs komutanı olması sebebi ile tanırım, görev yaptığım yerlerde görev nedeni ile tanışmış olduğum muhtemeldir. Görüştüğüm kimse yoktur, bu şahısla da bir bayramda telefon görüşmem vardır, başkaca görüşmem olmamıştır" dedi. (İSTANBUL/DHA)