Ne yalan söyleyeyim depremle başlayan, seçimle devam eden süreçte içimden içki, meyhane yazmak gelmedi. Hepimiz kaotik bir zaman diliminde kaygılarla boğuştuk, hala boğuşuyoruz. Bu topraklarda olduğumuz sürece de bu böyle olacak. Kaygıya bağımlı hale gelen hayatlarımız psikoloji biliminin ilgisine mazhar olursa sevinebiliriz bile. Demokraside, ekonomide, kültürde bir varlık gösteremedik en azından psikolojiye bir katkımız olur.
Kişisel olarak böyle dönemlerde imdadıma hep yol yetişti. Kimisi yönü ve hedefi belli yollar, yolculuklardı bunların kimisi de sürprizlere açık yollar. İkincisini daha fazla sevmekle beraber maişet motorunu döndürmek için yaptığım yolların yekünu daha fazladır. Bu sefer de öyle oldu ve yolum Eskişehir’e düştü.
Bir kente adımınızı attığınız ilk anda yüzünüze çarpan rüzgardan mı, kentin kendine has kokusundan mı, sokaklarda yürüyenlerin yüz ifadelerinden mi, kulağınıza çalınan gürültünün tonundan mı, binalarının karakteristiğinden mi nedendir bilmiyorum ama o kenti sevip sevmeyeceğinizi sezersiniz. Yıllar yıllar öncesi ilk ziyaretimde Eskişehir’i seveceğimi böyle anlamıştım sanırım. Bu duygum hala değişmedi. Meyhaneler de böyledir aslında kapıdan adım attığınız ilk anda; garsonların koşturması, mekandan yükselen ahenkli gürültü, çatal bıçak sesine eşlik eden gülme sesleri, masa örtüsünden aydınlatmasına kadar pek çok ayrıntı mekanla bundan sonraki ilişkinize dair karineler olarak derkenar edilir zihnin kuytularında. Kadim bir dostum sayesinde keşfettiğim Kör Kamil de zihnimdeki yerini alan mekanlardan.
1937’de Romanya’dan Eskişehir’e göçen Berber Kamil’in aslında berberliği sevmemesinin neticesinde girdiği arayışın ardından, 1950’lerde Sakarya Caddesi’nde açtığı küçük dükkanla başlayan bir macera bu. Araya giren birahane deneyimini de sayarsak, kendisi rahmetli olsa da ismini yaşattığı bir mekana dönüşmüş Kamil Özcanalp’ın macerası. Mekanın size bu hikayeyi sunduğu tek şey duvara asılı 1975 tarihli bir gazete haberi. Ayrıntı merak ediyorsanız sorup soruşturmak, dönüp okumak zorundasınız. Eskişehirlilerin doğal olarak bildiği bu hikayeyi gözünüze sokmaması, Kör Kamil’i ‘’olması gerektiği gibi değil olduğu gibi’’ bir mekan yapıyor ki kanımca kıymetli olan bu.
İşlek İki Eylül Caddesi’nin üstünde olmasına karşın içine girdiğinizde sizi dış dünyanın telaşından koparan bir havası var Kör Kamil’in. Seksen ve doksanlardan kalan dekorasyonu, masif ceviz mobilyaları, ahşap küpeşteli merdivenleri, terasit boyalı duvarları, ahşap direkli bahçesiyle ‘’retro’’ bir havası olduğunu düşünebilirsiniz ama yanılmış olursunuz. Mekan hali hazırda ‘’olduğu’’ gibi, bunun için özel bir çaba harcamamış. Yıllar içinde kadehlerin izi sinmiş her köşesine. İçeriye adım attığınızda o tanımlanamayan duygu sizi sarmaz, masaya daha ‘’modern’’ bir beklentiyle oturursanız bir daha uğramayabilirsiniz bile. Bu beklentinin Kör Kamil’in müdavimlerinin umurunda olmadığını söylemek de yanlış olmaz kanımca.
Bir kenti sevmekle başlamıştık yazıya, o kentin ara sokaklarında süren yaşama intibak etmenin, edebilmenin de bu sevgiyi perçinlediğini belirterek devam edelim. Turist değil gezgin olmanın yolu da ana yollardan, ana akımlardan, genel geçerden sapmaktan geçiyor biraz. Kör Kamil de hem yerel hem de ziyarete gelen gezginlere açıyor kapılarını her akşam.
Hisler ve düşüncelerden öte mekana dair değerlendirmelerim de aşağıdaki gibidir. Unutmuş olanlarınız ya da yeni okuyacak olanlarınız meyhane değerlendirme kriterlerime buradan ulaşabilir. Hörmetlerimle arz ederim.
MEZELER (KORÇİ PUANI: 7,8)
Bu bölümde mezelerin tazeliği, özgünlüğü, lezzeti, çeşit dağılımı, özellikle peynirin türü ve kalitesi, mevsime uygunluğu, porsiyonların boyutu gibi dokuz kriter üzerinden değerlendirme yapılıyor.
Kör Kamil’in mütevazi bir meze dolabı var. Onlarca mezenin gözünüzü kamaştırdığı Ege meyhanelerinden değil burası. Tüm mezeler klasik diyebileceğimiz türden. Beyaz peynir, patlıcan mancası, semiz otu, bakla, pilakiden oluşan bir masa kurarak başladık geceye. İnek, koyun karışımı yağlı bir peynir geldi masaya lakin olması gerektiğinden çok daha tuzlu ve dilim olarak inceydi. Bu ülkede envai çeşit güzellikte peynir üretilmesine karşın aynı üreticinin dahi bir standart tutturamaması küçük gibi gözüken dünyevi dertlerim arasındadır. ‘’Meyhane peyniri’’ diye bir coğrafi işaret lazım bu memlekete.
Trakya’daki ismiyle patlıcan mancasının limonu, tuzu, hafif sarımsağı oldukça yerindeydi. Lakin patlıcanların nefaseti için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Malzemenin tazeliği yanında kalitesinin de önemli olduğunu bir kez daha düşündürdü. Yoğurtlu semizotu için söylenecek olumsuz bir durum yoktu. Tazelik ve tat açısında beklentileri karşıladı. Yoğurtlu baklaysa kıvamında pişmiş olması, suyu ve yağının özütlenmiş olması ve tazeliğiyle benden tam puan aldı. Hal böyle olunca Kör Kamil meze konusunda toplam 7,8 puan ile ortalama üstü bir mekan olduğunu gösterdi.
İÇKİ ÇEŞİDİ (KORÇİ PUANI: 4,3)
Farklı firmaların rakılarına yer vermesi, bir firmanın ürün gamı içindeki dikey zenginliği gibi hususların incelendiği bölümde, toplam altı değerlendirme kriteri var. Kör Kamil farklı rakı markalarına yer vermekle birlikte markaların ürün gamları bakımından zengin bir palete sahip değil. Şarap, bira ve diğer yüksek alkollü içkileri de değerlendirdiğim bu başlıktan Kör Kamil 4,3 puan aldı.
ANA YEMEKLER (KORÇİ PUANI: 7,8)
Bu başlıkta yemeklerin tazeliği, malzeme kalitesi, lezzeti, kullanılan yağ, çeşit, baharat dengesi, özgünlük, klasiklik ve sunum gibi dokuz kriter üzerinden değerlendirme yapılıyor. Kör Kamil et ağırlıklı bir menüye sahip. Masaya gelen kuzu şiş için üst düzey yorumunu yapamasam da lezzet ve yumuşaklık açısından tatmin ediciydi. Ardından gelen kavurma içinse övgüde bulunmam gerekir. Meyhane usulü kavurmanın yağı, biberi, domatesiyle ortaya çıkan lezzet yabana atılır değildi. Bu başlıktaki kriterlere göre puanım da 7,8 oldu.
PERSONEL (KORÇİ PUANI: 10)
Küçük şehirde olmanın da avantajıyla garsonlarla müdavimler arasında yaşanan olumlu iletişim, işlerine hakimiyetleri müdavimin de rahatlamasını sağlayan unsurlardan aslında. Personelin güler yüzlülüğü, iletişimi, işine ve menüye hakimiyeti, kıyafetleri, personel başına düşen masa dağılımı gibi kriterlerin yer aldığı bu bölümde Kör Kamil benden tam puan aldı.
MÜDAVİM (KORÇİ PUANI: 10)
Hep söylediğim gibi mekanı barba açar, ruhunu müdavim üfler. Küçük yerlerdeki insani iletişim her zaman daha doğrudan gelişiyor ve bu Kör Kamil’e olumlu anlamda yansımış durumda. Yan masanın oturur oturmaz hoş geldiniz, afiyet olsun demesi de bu düşüncemin tezahürü oldu benim için. Üst katta çocuklu ailelerin hoş sohbeti, bahçede başı örtülü bir kadının içkisiz şekilde yanındakilerle vakit geçirmesi, erkekli kadınlı masaların birbirlerine karışmadan ahenkle içkilerini yudumlaması burasının o gizli formülü yakaladığına dair göstergeydi benim için ve 10 tam puanı gönül rahatlığıyla verdim.
TUVALETLER (KORÇİ PUANI: 7)
Mekan dekorasyon açısından eski zamanlardan kalma olsa da tuvaletlerini güncel koşullara uydurarak temel bir hijyen ihtiyacını karşılamış. Tuvaletlerin sayısı, temizliği, hijyen ve diğer ihtiyaç malzemeleri, vitrifiye kalitesi, periyodik temizliği gibi yedi kriter üzerinden yapılan değerlendirmede 7 puan alarak çizgi altına düşmedi.
MÜZİK (KORÇİ PUANI: 5)
Meyhanede müzik netameli bir konu. Olsa bir dert olmasa başka bir dert. Kör Kamil’de müzik yayını yoktu benim gittiği akşam. Her zaman böyle midir bilmiyorum. Bu açıdan müdavimlerin sohbete odaklanmaları kolaylaşsa da bazen müzik üzerinden açılan sohbet de eksik kalabiliyor. Mekandaki rabarbanın etkisini kıracak bir müzik yayını fena olmayabilir diye düşündüğüm için 5 puan veriyorum bu başlıkta.
AKUSTİK (KORÇİ PUANI: 6,3)
Pek çok mekanda bir yandan müzik, çatal bıçak sesleri, beri yandan yan masadakilerin sohbeti, mekan duvarlarında çoğalan uğultu derken kafanız kazan gibi olur gece sonunda. Mekanın bahçesinin olması gürültünün kaotik bir ortam oluşturmasını engellemiş durumda. Dört kriterden oluşan bu başlıkta Kör Kamil 6,3 puan alıyor benden.
FİYATLAR (KORÇİ PUANI: 8,3)
Rakı fiyatlarının can yaktığı günümüzde meyhaneye gitmek başlı başına ekonomik bir faaliyet haline geldi. Dolayısıyla değerlendirme kriterleri arasında ister istemez ağırlık puanı yüksek bir başlık bu. Kör Kamil’de iki kişi için ödediğimiz fatura İstanbul koşullarında ucuz olmasa da normal karşılanabilecek, Eskişehir içinse biraz daha uygun olmasını beklediğim bir faturaydı. Lakin rakı fiyatlarının yüksekliği aşağı yukarı memleketin her köşesinde toplam faturayı eşitledi sanki. Kör Kamil’in üç kriterden oluşan bu başlıktaki puanı 8,3 oldu.
LOKASYON VE DİĞERLERİ (KORÇİ PUANI: 5,6)
Bu bölümde meyhanenin yeri, manzarası, dış ortam ya da bahçesinin olması, acil çıkış, yangın, ilk yardım olanakları, etkileyici bir hikayesinin olup olmaması, özgünlüğü, mekanın bu özgünlüğü yansıtabilmesi gibi kriterler dokuz başlıkta değerlendiriliyor. Kör Kamil ulaşım kolaylığı, bahçesinin olması gibi kriterlerden tam puan alsa da; acil çıkış, ilk yardım, yangın söndürme olanakları, aydınlatma gibi kriterler değerlendirildiğinde 5,6 puanda kaldı.
Sonuç olarak Kör Kamil benden aldığı 7,8 puan ile "Gitmelisiniz" sınıfında yer alan bir meyhane oldu. Yolunuz Eskişehir’e düşecekse ya da Eskişehir’de yaşayıp da henüz uğramadıysanız gönül rahatlığıyla listenize ekleyebilirsiniz.