Esnaftan 'helallik' yanıtı: Partizanlarınız Sırat Köprüsü'nden geçemeyecek

DUVAR - Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta AK Parti teşkilatlarıyla video konferans yöntemiyle yaptığı bayramlaşmada, “Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarının ardından esnaf tepkisini, sosyal medyadan paylaştığı mesajlarla duyurdu.

‘YAPTIĞINIZ ADALETSİZLİKLER NEDENİYLE HELAL ETMİYORUM’

Afyonkarahisar Giyim Eşyası ve Satıcıları Odası Başkanı Hüseyin Karnıbüyük de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Hakkımı helal etmiyorum” dedi. "Devlet yöneticilerine yaptıkları adaletsizler nedeniyle hakkını helal etmediğini" belirten Karnıbüyük, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Bizim devletimizle helalleşmek gibi bir durum söz konusu değildir. Devletimize bize niye nakdi yardım yapmadı diye hakkımızı helal etmek ya da haram etmek gibi bir şeyi dillendirmeye edebimiz ve aldığımız aile terbiyesi müsaade etmez. Yalnız devletimize değil ama siz yöneticilerimize bu süreçte yaptığınız adaletsizliklerden dolayı hakkımı şahsım adına helal etmiyorum.”

‘BÜYÜK ESNAFA YOL VERDİNİZ’

Hakkını helal etmemesinin gerekçelerini de sıralayan Karnıbüyük, “Biz yakınlarımızı bir avuç insanla defnederken, sizler binlerce kişiyle cenazelerinizi kaldırdınız. Biz işletmelerimize bir kişi sokamazken, sizler lebaleb salonlar doldurdunuz. Gariban esnafı sıkboğaz ettiğiniz günlerde, büyük işletmelere yol verdiniz! Bu vatanın evlatları kapısının önüne çıkamazken, turistlere memleketi serbest ettiniz. Bu da yetmezmiş gibi ecnebiye karşı bizleri aşılı evcil hayvana benzeterek aşağıladınız. Kendiniz kapatıp sıfır gelirle ortada bıraktığınız bizlerden devlete ödenecek olan BAĞKUR primi işçi sigortasını tahsil ettiniz, ödeyemeyene de faiz uyguladınız. Bunca esnafı, yasal tefeci bankaların kucağına ittiniz” dedi.

‘SIRAT KÖPRÜSÜNDEN BİZİMLE HELALLEŞEMEDEN GEÇEMEYECEKSİNİZ’

“Yaptığınız köprülerden ücretini verip geçebilirsiniz ama sırat köprüsünden bizlerle helalleşmeden geçemeyeceksiniz” diyen Karnıbüyük, şöyle devam etti: “Sadece sizler değil, içine düştüğümüz durumu görmelerine rağmen sizleri korumak uğruna bizleri nankörlükle hatta vatan hainliğiyle suçlayan partizanlarınız da bizlerden helallik almadan o köprüden geçemeyecekler. Biz, küçük esnaflar kapısına geleni çevirmeyen ‘Ahi Evran’ geleneği ile yetişmiş, ‘veren el alan elden üstündür’ düsturuyla yoğrulmuş kişileriz. Bizleri, temsil edecek Esnaf Bakanlığı istiyorum. Yani muhatap istiyoruz.”

‘BU İŞİN VEBALİ HESABI VE FATURASI ÇOK AĞIR OLUR’

Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Çelik de pandemi süreci boyunca kapalı olan iş yerleri hakkında açıklamalarda bulunarak, yapılan yanlış uygulamaları eleştirdi.

Pandemi boyunca işletmesi kapalı olan esnafa yeterli maddi yardım yapılmadığını dile getiren Çelik, şunları kaydetti: “Pandeminin bir yıldır kontrol altına alınamamasında, yeterince aşılama yapılamamasında, üç beş tane gariban esnafın sorumluluğu varmış gibi bir yıldır bu bedeli, o insanların üzerine fatura etmek nedir? Binlerce kişilik törenler, organizasyonlar yapmak, binlerce insanın konakladığı lüks otelleri, kapalı ortam AVM’leri açıp, bahçeli lokantaları, çay ocaklarını, kafe ve spor salonlarını kapatmak, karşılığında hiçbir ciddi yardım yapmamak ve helalleşmeye kalkmak hangi aklın, vicdanın ürünü ve mahsulüdür? Bu işin buraya gelmesinde birçok kurumun ve duyarsız insanların sorumluluğu olmasına rağmen, faturayı hiçbir hatası olmayan gariban esnafa yüklemek nedir? Yöneticilerimizi acilen yanlışlarından dönmeye ve yaşanan mağduriyetlerden dolayı ticaret insanlarının geçen süre ile ilgili mağduriyetlerini gidermeye ve desteklemeye çağırıyoruz. Aksi takdirde bu işin vebali hesabı ve faturası çok ağır olur.”

‘PANDEMİNİN BEDELİNİ KAHVECİLER ÖDÜYOR’

Malatya Kahveciler Odası Başkanı Hacı Karanfil, “Maalesef tüm dünyada olduğu gibi bu hastalıkla mücadele etmemiz gerekiyor. Önceliğimiz elbette ki, sağlımız. Bu yüzden ilk etapta uygulanan yasaklar bizler için sorun olmadı. Ancak bir süre sonra gördük AVM’ler açık, toplu taşıma tıklım tıklım, kongreler lebalep dolu. Anladık ki, ülkede pandeminin bedelini sadece kahveciler ödüyor. Bu salgının günah keçisi kahveciler ilan edildi.” Tam kapanma sürecinin sadece sözde kaldığını ifade eden Karanfil,

“Geride bıraktığımız 17 günün adı tam kapanmaydı ama uygulamada kimse kapanmadı. Herkes sokakta, herkes çarşıda, herkes işinde gücünde, zincir marketler açık, fabrikalar açık, cenazeler kalabalık. O zaman bu, tam kapanma olmuyor. Biz umutluyduk. Bugün başlayan normalleşme için ama yine bizi duyan olmadı. Buradan iktidara teklifte bulunuyorum. Oyun kağıtları elden ele dolaştığı ve dezenfekte olmadığı için eyvallah ama okey taşları, tavla taşları her oyun sonrası temizlenir, masalar sosyal mesafeye uygun bir şekilde yerleştirilir. Allah rızası için bizi duyun” dedi.

‘BİLİM KURULU 3 AY MAAŞ ALMASIN’

15 aydır tüm vergilerini, Bağ-Kur’larını ve kiralarını ödediklerini söyleyen Karanfil, Bilim Kurulu’nu adil olmaya davet etti. Karanfil, “Kapalı olduğumuz günden beri tüm vergiler, ilan reklam ve çevre temizlik vergisi de dahil olmak üzere düzenli bir şekilde ödüyoruz. Ödemediğimiz zaman kimse gözümüzün yaşına bakmıyor, faiz işliyor, cezayı basıyorlar. Kapalı olan kahveler, bu hükümete çöp vergisi ödüyor. Bu ne kadar normal? Bu virüs sadece kahvehanelerden yayılmıyor. Bilim Kurulu’nun bunu anlaması lazım. Bilim kurulu üç ay devletten maaşını almazsa acaba gidip o koltukta oturup görevini yapar mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan helallik istiyor, eve ekmek götüremeyecek haldeyken nasıl helalleşelim, nasıl hakkımızı helal edelim?”

‘MASALARINI YAKACAK ESNAF VAR’                              

Kahveci esnafının zor durumda olduğunu ve hiçbir destek almadıklarını da söyleyen Karanfil, sözlerine şöyle devam etti: “Kutlamalar serbest, cenazeler serbest ama bizim dört masaya çay satmamız yasak. Esnafın derdini kimse duymuyor, görmüyor. Bu ülkede esnaf hiçbir zaman devletine karşı isyan bayrağını çekmedi, devletine zarar gelsin istemedi ama 1 Haziran sonrası yeni normalleşmede bize esneme yapılmazsa esnaf arkadaşlardan masalarını, oyun takımlarını cayır cayır yakacaklar var. Masasını, sandalyesini satıp evine para götürmeye çalışan arkadaşlar zordalar. Ya dükkanlarımızı açacağız ya da askeri ücret üzerinden bizlere destek verilecek. Yoksa halimiz beter.”

(YURT HABERLER)