Evliya Çelebi ve Kürt dili
Kürt diline saldıranlara Çelebi'nin şu sözlerini sunabiliriz: "Arapça fesahat, Ecemi zerafet, Türkçe kabahat, diğer diller necaset' denilmiş olsa da Kürt dilinde hem fesahat hem de belağat vardır."
Derin bir tarih bilinci kişiler, Kürtçe konusunda bugün varolan ret ve inkar politikalarının ezelden beri böyle olduğunu sanır. Ancak daha önce Yusuf Ziyaeddin Paşa'nın sözlüğünü örnek olarak sunduğumuz gibi, katı Türk milliyetçiliği bilinci gelişmeden önceki dönemde Kürtlere ve Kürt diline böyle bakış açısı yoktu, birçok Türk alimi ve bilim insanı Kürtlere ve Kürt diline bugün resmi ideolojinin hakim kılmaya çalıştığı görüşün aksine Kürtlere ve Kürt diline değer verirdi. Mesela Şemseddin Sami'nin Kamus ul Alami bir başka örnek hatırlanabilir.
Kürtler ve Kürt dili açısından daha çok bilinen bir kişi daha var; o da ünlü seyyah Evliya Çelebi. Hollandalı sosyolg ve kürdolog Martin van Bruinessen'in kitapları ve yazıları sayesinde bugün basılmış olan Seyahatname baskılarından edinemediğimiz, Kürtler ve Kürtçe hakkında pek çok şeyi öğreniyoruz. Martin van Bruinessen’in 1985 yılında Studia Kurdica dergisinde yayınlanan "17. Yüzyılda Kürtler ve Dilleri: Kürtçe Lehçeleri Üzerinden Evliya Çelebi'nin Notları" adlı makalesinden öğrendiğimize göre Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nin 4. cildinde Kürt dili hakkında detaylı bilgiler yer alıyor. Bu yüzden Martin van Bruinessen onu ilk Kürdolog olarak adlandırıyor.
Seyahatname'nin orjinal bir el yazmasının Topkapı Kütüphanesi'nde Bağdat Köşkü 305 numarayla kayıtlı olduğunu bildiren Bruinessen, Evliya Çelebi hakkında ciddi çalışma yapmak isteyenlerin bu nüshayı esas alması gerektiğini belirtiyor.
Adı geçen makalede aktardığı bilgilere göre Evliya Çelebi, Kürtçeyi Nuh döneminde Nuh'un gemisinin oturduğu Cudi şehrine dayandırıyor. Bu şehrin hükümdarı Nuh'un ümmetinden 600 yıl yaşamış olan Melîk Kurdim adı verilen kişi bu garip ve güzel dili yaratmıştır. Kısaca Kürdistan'da kullanılan bu Kürt diline Kurdim denir. Başka bir yerde Melik Kurdim'in Kürdistan'ın her yerini dolaştığını, Meyafarqin'in iklimini beğendiğini ve burada kendi dilini yarattığını söylüyor.
Ayrıca Evliya Çelebi 12 Kürt lehçesinden söz ediyor: Zazaki, Loloyi, Hakkari'nin Ciloyi dili, Avniki, Mahmudi, Şirvani, Cizrevi, Pisani, Sincar, Hariri, Erdelani, Sorani, Khaliti, Chekvani, İmadi (Amedi), Rojki. Burada bahsi geçen Sorani Batman Nehri kıyısında yaşayan bir grup tarafından konuşulan Kurmanci’nin şivesidir Martin van Bruinessen bu yazısında Seyahatname'den bir sözlüğü ve Cizre halkının bir şarkısını sunuyor:
Çûme Cizîrê, kelek berdane
Çûme Xabûrê, xîvet vedane
ayayaya oyoyoyo oyoyoyoyo
eman ezîzim, bo çî kelendû?
(nakarat:) eman muruwet ezîzim, boçî kelendû?
Îro du ro je mekan dûr e, xûb xûb
Îro du ro je mekan dûr e, xûb xûb
bejnik zirav e, xal zahûr e, xûb xûb
bejnik zirav e, xal zahûr e, xûb xûb
(nakarat)
Îşev çi şev e, şeveke tarî
Çavên te reş e, baran dibare, xub xub
ayayaya oyoyoyo oyoyoyoyo eman
murûwet ezîzim, bo çî kelendû ?
Martin van Bruinessen'in aynı konu ile ilgili bir başka makalesi ise 2000 yılında The Journal of Kurdish Studies (Kürt Araştırmaları Dergisi) adlı derginin 3. sayısında yayımlandı. Bu makalenin İngilizce adı "Kurdistan in the 16th and 17th centuries, as reflected in Evliya Çelebi's Seyahatname (Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde yansıtıldığı şekliyle 16. ve 17. yüzyıllarda Kürdistan)dır. Bu yazıda bir önceki makaledeki bilgilerin çoğu tekrarlanmış ancak şimdi Evliya Çelebi'nin Amediye'ye ziyareti ele alınmış ve orada ilk defa adını duyduğumuz Mola Ramazan Kurdki adlı bir şairden bahsedilmiş, onun kasidesinden bir kaç beyit verilmiştir:
Reyi li asef diken Walih û heyarê ‘işq
Dersê Aresto diden Serxoş û sekranê ‘işq
‘Eqlê ku li er bête nîv Mektebê ‘işqî demek
Dê bibitin mezhekî Tiflê hewesxwanê ‘işq
Bruinessen'e göre bu, Kurmancca yazılmış şiirinin en eski metnidir. Elbette Kürt edebiyatı tarihi üzerine yapılan çalışmaları bundan daha eski metinler olduğunu gösteriyor ama Evliya Çelebi'nin sayesinde yeni bir Kürt şairinden haberdar olduğumuz da bir gerçek.
Kürt edebiyat tarihi üzerine araştırmaları bulunan Tahsin İbrahim Doski "Baxê Îrem" adlı eserinde bu gerçeği teyit etmektedir. Seyahetname sayesinde kendisinden haberdar olduğumuz bu şairin ismi Mola Ramazan Abbasi olarak veriliyor. Doski’nin kitabında Martin van Bruinessen'in birkaç beyitini verdiği bu şiirin tamamı verilmektedir. Ancak Dostki şiiri kaside değil de gazel olarak tanımlıyor:
Xezel
Rayê li Asif[1] diken walih û heyranê ‘işq
Dersê Arîstoyî diden serxweş û sekranê ‘işq
‘Eqlê kul er bête nîv mektebê ‘işqê demek
Dê bibitin mezhek[2]ê tiflê hewesxwanê ‘işq
Def’ê heraket diket ma ji dilî zemherîr
Layezela germîya ateşê sûzanê ‘işq
Dê bisujit ‘alemê ahê şererbar[3]ê dil
Ger hebitin gavekê mani’ê tûfanê ‘işq
Min hesabê kufrê bû dax e li îmanê lew
Serger û pêxwas diçûm damenê ruhbanê ‘işq
Daxê nihanî me lew eşkere zahir kirin
Emrê çiraxan kire Xusrewê xubanê ‘işq
Geh ji zemîrî bi xwe xûn ku tereşşûh[4] diket
Dîde dibit me’denê le’lê Bedexşan[5]ê ‘işq
Xunceyê bustan eger bendê nîqabê veket
Lal dibit bêguman murxê gulistanê ‘işq
Faş meke zarê xwe ey Remezan ger dikey
Şubhî Nesîmî dibî tazî û ‘uryanê ‘işq
Sonuç olarak bugün Kürt diline saldıranlara cevap olarak Evliya Çelebi'nin şu sözlerini sunabiliriz: "Arapça fesahat, Ecemi (Farsça) zerafet, Türkçe kabahat, diğer diller necaset denilmiş olsa da, Kürt dilinde hem fesahat hem de belağat vardır."
Kaynakça:
[1] Wezîrê Silêman Pêxember
[2] pêkenîn
[3] agirbar
[4] niqutîn
[5] Cureyekî le’lê ye. Madenekî pir bi qîmet e.