Evvel Temmuz: Hatay’ın kültürünü geleceğe taşımaya bir davet
23’üncüsü düzenlenecek olan Evvel Temmuz, bu yıl dayanışma, birlik ve beraberlik çağrısı yapıyor. 7-17 Temmuz tarihlerinde yapılacak olan festivalde, konserler ve atölyeler düzenlenecek.
Burcu Özkaya Günaydın
HATAY - 6 Şubat’ta yaşanan depremle büyük yıkım yaşayan Hataylılar, her sene kutladıkları Evvel Temmuz ile yeniden bir araya gelmek istiyor.
Evvel Temmuz, Hatay’da yıllardır yapılan, ünü Antakya sınırlarını aşan, yıldan yıla büyüyen bir festival. Ekin hasadı ve bereketle bütünleşen temmuz ayını karşılama ritüeli, 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor. Festivale adını veren, içinde bulunduğumuz miladi takvimin yedinci ayına adını veren ‘Tammuz’; Tanrıça İnanna’nın eşi, İnanna ile birlikte bereket dağıttığına inanılan, 'Çobanların Tanrısı' olarak da bilinen Tammuz…
Bereketin sembolü olarak görülen festival, bu yıl yaşanan depremle yıkılan Hatay’da yeniden ayağı kalkmanın da bir sembolü olarak görülüyor.
7-17 Temmuz tarihlerinde bu yıl 23’üncüsü düzenlenecek festivalin hazırlıklarına mayıs ayının sonundan itibaren başlandı. Evvel Temmuz Bayram Komitesi’nden Cansel Aslan, sadece Hataylılara değil, tüm Türkiye’yi Evvel Temmuz’a davet etti ve Hatay’ı yeniden ayağa kaldırmak için dayanışma çağrısı yaptı.
‘YASAKLAR SONRASI FESTİVALE DÖNÜŞTÜ’
Bu festivalin anlamı ve önemi nedir?
Evvel Temmuz, miladi takvimde, Temmuz’un 14. günüdür. Rumi takvime göre ise Temmuz’un 1. günü sayılır. Evvel denmesi de ondandır. ‘Temmuz başlangıcı’ anlamına gelir. Temmuz başlangıcının kutlanası bir zaman olmasının birçok sebebi var. 5 bin yıl öncesine dayandığı söylenen, çok tanrılı dinlerde kırsal hayatın, ekinlerin ve hasadın koruyucusu olarak görülen Tammuz Tanrısı’na kurbanların adandığı bu bayram, tek tanrılı dinlere geçişte değişiklikler yaşasa da hâlâ kutlanmaktadır. Çünkü temmuz doğanın kendini yeniden üretme, çiçeklerin tohuma dönüşme zamanıdır. Ekilenin, emek edilenin umutla hasat edildiği zamandır.
Yerel halkın köylerde aileleriyle kutladığı Evvel Temmuz, Türkiye’nin her tarafından insanların katıldığı bir festivale nasıl dönüştü? Kutlamaların yapılamadığı dönemler oldu mu?
Evvel Temmuz, tam zamanını bilmesem de çok eski zamanlardan beri bölge halkı tarafından kutlanıyor. Köylerde akrabalar bir araya gelir, sofralar kurulur, türküler söylenir. Festivale dönüşme süreci ise 1980 cuntası dönemine dayanır. O dönemde halkın Samandağ’daki kumsala gidip bayramlaşması yasaklandı. Kutlama için kumsala gidenler gözaltına alındı. Bu süreçte Arap Alevileri, sistematik olarak asimilasyona maruz kaldı. O dönem bir araya gelen 40-50 Arap Alevi devrimci genç; kültürü yaşatmak, baskı politikalarına karşı bir araya gelmek amacıyla dernekleşti, Evvel Temmuz’u, tüm Türkiye’de hatta Ortadoğu’da bilinen bir festival haline getirdi. 1980’lerde kurulan dernek, günümüzde Samandağ Kalkındırma Derneği ve Akdeniz Dayanışma Derneği olarak çalışmalarına devam ediyor ve bu iki dernek 20 yıldır Evvel Temmuz Festivali düzenliyor. Pandemi sürecinde konser, festival yapılmadığı için alanda yapamadık. Fakat online olarak yaptık.
‘RİTÜELLER UNUTULSA DA BİZ CANLI TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Derneğin düzenlediği festival dışında köylerde, mahallelerde yerel halkın yaptığı bir kutlama, ritüel var mı?
Eskiden 14 Temmuz’da Antakya, Harbiye (Defne) ve civar ilçelerden pek çok kişi giyinip hazırlanır, Samandağ’da, Hz. Hıdır ziyareti etrafında toplanırdı. Hem ziyaret, ibadet yapılır hem de kumsalda halay çekilerek, türküler söylenerek Temmuz’un gelişi, bereketi kutlanırdı. Halkın bir kısmı kumanyalarını alarak, mesire yerlerinde, nehir veya deniz kenarında küçük çaplı şenlik de yapardı. Yine Evvel Temmuz’da kurban kesilir ve ‘Hırisi’ adı verilen buğday ve et ile yapılan bayram yemeği yapılır ve dağıtılır. Festivalleşmesi ile birlikte bu ritüeller biraz unutulmaya başlansa da biz unutulmaması için canlı tutmaya çabalıyoruz.
‘SANATIN İYİLEŞTİRMESİNE İHTİYACIMIZ VAR’
6 Şubat’ta deprem gibi büyük bir felaket yaşayan Hatay, neredeyse tamamen yıkıldı. Böyle bir atmosferde kutlamaya yapılabilecek mi?
Tamamen yıkılmış bir kentte festival, kutlamadan çok öte bir anlam kazanıyor. Bu anlamın biri; yalnız bırakılıp, terk edilmiş, toza boğulmuş bir şehrin eski yaşantısına, değerlerine, geleneklerine sahip çıkması; ikincisi şehri terk etmek zorunda kalan, Hatay hasretiyle yanan insanların yeniden bir araya gelmesine vesile olmak. Biz sanatın iyileştirici gücüne inanıyoruz ve bu güce her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Festivalde, kadın atölyeleri, çocuklara yönelik etkinlikler, kültürel aktiviteler olurken aynı zamanda yeniden inşa sürecinde sağlık, ekoloji, siyaset ve iktisat konuşacağız. Bu yüzden bu seneki festival, her zamankinden daha değerli ve önemli.
‘HERKESİ DAYANIŞMAYA OMUZ VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ’
Hazırlıklar ne zaman başladı, nasıl ilerliyor? Şu an Hatay’da Evvel Temmuz gibi bir organizasyon düzenlemenin zorluğu nedir? Gelenler nerede ve nasıl konaklayacak?
Elbette zorlukları çok ama zaten niyetimiz zoru başarmak. Burada bir yaşam vardı ve ‘var olmaya devam edecek’ diyebilmek için festivali düzenliyoruz. Bu yüzden bu sene maddi manevi dayanışma ruhu ön planda. Konuklarımızı kendi yaşama alanlarımızı paylaşarak ağırlayacağız. Çadırlar, konteynerler ve az hasarlı kalınabilecek evler var. Festival alanımızı dayanışma ve elbirliği ile yaptık.
Festival organizasyonuna başlarken birçok sanatçıya dayanışma çağrısında bulunduk. Uygunlukları doğrultusunda sanatçı dostlarımız festival boyunca üç ilçede sahne alacaklar. Samandağ, Antakya ve Defne’de Serdar Keskin, Hüsnü Arkan, Cem Erdost İleri, Yeni Türkü, İlkay Akkaya, Kardeş Türküler, Grup Abdal, Suavi, Şanışer ve Sokrat St sahne alacak. Aynı zamanda birçok yerel sanatçı ve grup da festivalde dayanışma çağrımıza yanıt verdi.
Samandağ Kalkındırma Derneği olarak, Hatay halkı olarak herkesi dayanışmaya omuz vermeye çağırıyoruz. Herkesi Evvel Temmuz’a kültürümüzü, bayramımızı, yeniden bir araya gelmemizi ve Hatay’ı ayağı kaldırmada yanımızda olmaya çağırıyoruz.