Fahrettin Altun: Sınırı ÖSO ile birlikte geçeceğiz, YPG'nin iki seçeneği var
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Fırat'ın doğusuna harekat konusunda Amerikan gazetesi Washington Post'a bir makale yazdı. TSK'nin sınırı ÖSO ile birlikte geçeceğini belirten Altun, YPG'nin 'orayı terk etmek' ya da 'onlara Türk ordusuyla savaşmalarını söyleyen komutanlarını dinlemek' seçenekleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
DUVAR - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda yapacağı olası askeri operasyonla ilgili olarak Washington Post gazetesinde "Dünya, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusu için hazırladığı planı desteklemeli" başlıklı bir makale kaleme aldı.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna harekat düzenlemeyi isteme nedeninin "Türk halkına yönelik tehdidi yok etme ve yerel halkı 'silahlı haydutların boyunduruğundan kurtarma' olduğunu" belirten Altun, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye'de IŞİD'le mücadelenin liderliğini Türkiye'ye verme konusunda anlaştığını ve YPG'nin bunun karşısında iki seçeneğinin olduğunu ifade etti.
Altun bu seçenekleri şöyle sıraladı: "IŞİD'le mücadelede gerçekten samimilerse, gecikmeden kaçarlar. Ya da onlara Türk ordusuyla savaşmalarını söyleyen komutanlarını dinlerler - bu durumda da onların, bizim IŞİD'e karşı mücadelemizi sekteye uğratmasını durdurmak zorunda kalırız."
Trump Pazar akşamı, Amerikan askerlerini Suriye'nin kuzeydoğusundan çekeceğini açıklamasının ardından, kendi destekçisi olan Cumhuriyetçi senatörler de dahil olmak üzere ABD'deki birçok kişi ve kurumdan ağır eleştiriler ve tepkiler almıştı. ABD kamuoyu ve siyasetinde askerlerin çekilmesine ve Türkiye'nin operasyonuna karşı olanların en büyük savı, bunun IŞİD'in yeniden güçlenmesine ortam hazırlayacağı.
Altun'un Amerikan kamuoyu için kaleme aldığı makalede de, YPG'yi Türkiye'nin operasyonunun doğrudan hedefi olarak göstermemek için dikkatli bir dil kullandığı, IŞİD'le mücadeleye yoğunlaştığı görülüyor ve Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yerel yönetimin yine Kürtlerin elinde olacağını belirttiği dikkat çekiyor.
'TSK, SINIRI ÖSO İLE BİRLİKTE GEÇECEK'
Altun'un makalesi şöyle:
"Pazar günü ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı telefon konuşmasında, Trump, IŞİD'e karşı mücadelenin liderliğini Türkiye'ye devretmeye onay verdi. Türk ordusu, Özgür Suriye Ordusu ile birlikte, kısa süre içinde Türkiye-Suriye sınırını geçecek.
"George Washington, ünlü sözünde 'Amerika kalıcı ittifaklardan sakınmalıdır' demişti. Amerikalı yetkililer yıllardır, terörist örgüt PKK'nın Suriye uzantısı YPG ile IŞİD'e karşı mücadele için yaptıkları iş birliğinin taktiksel olduğunu söylüyor. Trump'ın son kararı bu görüşün bir yansıması.
"ABD gibi Türkiye de gidip dışarıda yok edecek canavarlar aramıyor. Ama bu canavarlar kapılarımızı kırıp, vatandaşlarımıza zarar vermeye kalkışırsa, cevap vermek zorundayız. Genç erkek ve kadınları savaşa göndermek hiçbir zaman kolay verilen bir karar değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi 'Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa, savaş cinayettir'. Ne yazık ki bugün kendimizi tam da bu noktada bulduk."
"Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'de, Türk halkına yönelik uzun süredir devam eden tehdidi yok etmek ve yerel halkı silahlı haydutların boyunduruğundan kurtarmak dışında bir arzusu yoktur" diyor.
"IŞİD saldırılarında onlarca insanını kaybeden Türkiye, Suriye'deki teröristlerle savaşmak için muharip güç yollayan ilk ülke oldu. Ülkemiz ayrıca Özgür Suriye Ordusu'nun binlerce IŞİD militanını yıllarca parmaklıklar ardında tutmasına da yardımcı oldu. ABD'nin başardığını korumak ve tarihin tekerrür etmemesini sağlamak, bizim de çıkarımıza."
'YPG'NİN İKİ SEÇENEĞİ VAR'
YPG'nin IŞİD'e karşı mücadelenin liderliğinin Türkiye'ye geçmesine vereceği cevabın ileride görüleceğini belirten Altun, YPG'nin iki seçeneği olduğunu ifade ediyor;
"YPG militanlarının, bu lider değişikliğine razı gelip gelmeyeceğini göreceğiz. İki seçenekleri var: IŞİD'le mücadelede gerçekten samimilerse, gecikmeden orayı terk ederler. Ya da onlara Türk ordusuyla savaşmalarını söyleyen komutanlarını dinlerler - bu durumda da onların, bizim IŞİD'e karşı mücadelemizi sekteye uğratmasını durdurmak zorunda kalırız."
'Türkiye'nin liderliğinde IŞİD'e karşı başarı kazanılmasının Dünya'nın da çıkarına' olduğunu söyleyen Altun "Yıllardır sahada olan Amerikalı askerler evlerine geri dönmeyi hak ediyorlar" diye devam ediyor.
Altun, YPG'nin bölgenin kontrolünü ele geçirmesiyle, yerel halkın çoğunluğunun bölgeyi terk etmek zorunda kaldığını belirttiği yazısında, bu insanların da "atalarının topraklarına" geri dönme hakkı olduğunu söylüyor;
'YASADIŞI GÖÇ ÖNLENECEK'
"Önerilen güvenli bölge Avrupa için de iyi çünkü bu, Suriye'deki - yasadışı göç ve radikalleşmenin ana nedenleri olan - şiddet ve istikrarsızlık sorunlarına da cevap verecek.
"Son olarak bu plan Türkiye'nin bilinen bir terörist örgüte karşı suçsuz insanlara kalkan olmasına yardımcı olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "güvenli bölge" planlarının detaylarını geçen ay ABD'deki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda paylaştığını belirten Altun, "Türkiye, 2 milyona yakın Suriyeli göçmenin, Fırat Nehri'nden Suriye-Irak sınırına kadar kurulacak güvenli bölgede yaşamaya gönüllü olacağını tahmin ediyor" diyor ve güvenli bölge sınırının Deyrezzor'a kadar uzanması halinde bu sayının Avrupa'daki Suriyeli göçmenleri de kapsayarak 3 milyona çıkabileceğini ifade ediyor.
'KÜRT YOĞUNLUKLU BÖLGELERİ KÜRTLER YÖNETECEK'
Türkiye'nin geçmiş deneyimlerine de dayanarak bu bölgeyi güvenli ve istikrarlı tutacağını belirten Altun, bölgenin Suriyeliler tarafından yönetilmesi gerektiğine de vurgu yapıyor.
"İnanıyoruz ki, Suriyeliler, seçilmiş yerel konseylerle kendilerini yönetmek için yeterli donanıma sahip. Yerel siyasi temsili desteklemek ve teşvik etmek, Suriye'nin kuzeydoğusunda IŞİD'in yeniden ortaya çıkmasını engellemek için hayati önemde.
"Afrin gibi Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerde, çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu yerel yönetimlerin oluştuğunu izledik. Bu durum kuzeydoğu Suriye'nin Kürt yoğunluklu bölgelerinde de değişmeyecektir.
"Bizim amacımız bu adımları okul, hastane ve konut gibi uluslararası altyapı yatırımlarımla tamamlamak." (BBC Türkçe)