Faik Öztrak: Bu vurdumduymazlıkla gelecek yıl hep beraber taş yeriz

Çiftçilerin artan maliyetler nedeniyle tarlasını ekemediğini söyleyen CHP Sözcüsü Öztrak, "Bu vurdumduymazlıkla, gelecek yıl ekmek yerine, hep beraber taş yeriz" dedi.

Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sürerken, partisinin genel merkezinde basın toplantısı yaparak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "şimdilerde Atatürk’ün adını ağzından düşürmediğini" söyleyen Faik Öztrak, "‘Yunan postalını Atatürk’e tercih eden’ fesli Kadir’in vaazlarından Atatürk’ü öğrenen Erdoğan, şimdilerde Atatürk’ün adını ağzından düşürmez oldu. Yetmedi, bizle Atatürkçülük yarışına çıktı. Yakında çıkıp, ‘Ben geçmişte zaten Atatürkçüydüm’, ‘Geçmişte CHP’liydim’ derse, şaşırmayız" ifadelerini kullandı.

Tarımda üretici maliyetlerindeki artış karşısında desteklerin yetersiz olduğunu belirten Öztrak, "Son bir yılda, gübre fiyatları yüzde 168 ile yüzde 234 arasında zamlandı. Şimdi, çiftçimiz bu gübre zamları ve bu yetersiz destekle, tarlasına gübreyi nasıl atacak? Bu vurdumduymazlıkla, gelecek yıl ekmek yerine, hep beraber taş yeriz" dedi. 

ERDOĞAN BİZİMLE ATATÜRKÇÜLÜK YARIŞINA ÇIKTI: ‘Yunan postalını Atatürk’e tercih eden’ fesli Kadir’in vaazlarından Atatürk’ü öğrenen Erdoğan, şimdilerde Atatürk’ün adını ağzından düşürmez oldu. Yetmedi, bizle Atatürkçülük yarışına çıktı. Yakında çıkıp, ‘Ben geçmişte zaten Atatürkçüydüm’, ‘Ben geçmişte zaten CHP’liydim’ derse, şaşırmayız. Zira kendisi koltuk için, Milli Görüş gömleğini fırlatıp atan kişidir. Kendisi, ‘Benim emir komuta merkezim, bana ‘Papaz elbisesi giyeceksin’ diyorsa, papaz elbisesini giyer, bu şekilde gider, görevimi yaparım’ diyen kişidir. Erdoğan’ın, girmeyeceği kılık, milliyetçilik dahil ayağının altına almayacağı değer yok. Tabi şimdiki emir komuta merkezinin kim olduğunu merak ediyoruz. Kendisini uyaralım, Atatürkçülerin giydiği elbisenin kumaşında Kuvay-ı Milliye vardır. Müdafaa-i Hukuk vardır. O elbise Erdoğan’a birkaç beden bol gelir.

2023 HEDEFLERİ YALAN OLDU: 2023’te, milli gelirimizi 2 trilyon dolara, fert başına gelirimizi 25 bin dolara, ihracatımızı 500 milyar dolara yükseltmeyi, işsizliği ise yüzde 5’e indirmeyi, böylece ülkemizi dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına sokmayı milletimize taahhüt etti. Peki, 2023 hedefleri ne oldu? Millete verilen sözler ne oldu? Ben söyleyeyim, yalan oldu.

SÖZÜNÜ TUTMAYAN SİYASETÇİ DÜNYANIN HER YERİNDE ÖZÜR DİLER: Erdoğan’ın ‘2023’te yüzde 5’e düşüreceğim’ dediği işsizlik oranı ise yüzde 11,4 olacak. Erdoğan, 19 yıldır izlediği ekonomi politikalarının resmen iflas ettiğini kendi imzasıyla cümle âleme ilan ediyor. Sonuçta bırakın dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi, Erdoğan’ın 2023’e iki yıl kala ülkemizi en güçlü 20 ekonomi liginden bile düşürdüğü ortaya çıkıyor. Netice, Erdoğan millete verdiği sözleri tutmayan bir siyasetçidir. Sözünü tutmayan siyasetçi dünyanın her yerinde milletten özür diler ve koltuğu bırakır.

İŞTE BURASI SÖZÜN BİTTİĞİ YER: Daha dün Malatya’da çok acı bir olay yaşadık. Gencecik bir beden öğretmeni 23 yaşındaki Fedai Altun, atanamadığı için inşaat işçisi olmuş. Çalıştığı inşaatta da elektriğe kapılarak yaşamını yitirmiş. Yaşamını kaybetmeden önce sarayı ve avanesini etiketleyerek sosyal medyadan attığı şu mesaj aslında her şeyi özetliyor; ‘Beden eğitimi mezunuyum. 80,55 puan aldım. Sizin yüzünüzden atanamıyorum. Aile baskısı yüzünden, ağır şartlarda çalışmak zorundayım. Bunun vebalini acaba kim ödeyecek? Ben hakkımı size helal etmiyorum.’ İşte burası sözün bittiği yer.

SARAY SOSYETESİ ALDIKLARI MAAŞA UTANMADAN HUZUR HAKKI DİYOR: Bin bir fedakarlıkla yetişen evlatlarımızın hali bu. Peki, ya Erdoğan’ın Saray sosyetesinin çocukları? Onların yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında. Bir değil, üçer, beşer maaş alıyorlar. Günlerini gün ediyorlar. Aldıkları maaşlara da utanmadan ‘huzur hakkı’ diyorlar. Milletin gencecik evlatlarında huzur kalmamış, en ağır şartlarda çalışırken, elektriğe kapılıp, yaşamını kaybederken, Saray maşallah ‘huzurdan’ hakkını alıyor. Pes doğrusu. Gençlerimiz bunlara hakkını helal etmiyorsa haksız mı? Erdoğan ve şürekâsının kendilerinin değil, milletin huzurunu düşünmesi için bu milletin daha kaç evladının yaşamı sönecek?

YOKSULLAŞTIRAN BİR BÜYÜME: Millet karnını bile doğru dürüst doyuramıyorsa bu ülkede ayçiçek yağlarına, bebek mamalarına alarm takılıyorsa, fiyat etiketleri saat başı değişiyorsa, o büyüme iftihar edilecek bir büyüme değildir. O büyüme, yoksullaştıran bir büyümedir. Erdoğan daha önce ülkemizi, ‘İstihdamsız büyüme’ ile tanıştırmıştı. Şimdi de ‘yoksullaştıran büyüme’ ile tanıştırıyor.

DOLAR ARTTIKÇA ERDOĞAN’IN YANDAŞLARI ABAT OLUYOR: Dolar arttıkça Erdoğan’ın yandaşları abat oluyor ama millet de helak oluyor. Bu yılbaşında asgari ücret 385 dolardı. Şimdi 285 dolar. Erdoğan ve şürekası asgari ücreti artırmak için hâlâ 2022’ye randevu veriyor. Geçin bunları, ilkin çalışanın cebinden bu yıl çekip aldığınız 100 doları bir telafi edin bakalım. Asgari ücrete derhal 992 lira zam yapın. 2022’nin zammını ondan sonra, oturup konuşun. Erdoğan yönetimi ülkemizdeki asgari ücreti Afrika düzeyine düşürdü. Çok değil, bundan üç yıl önce, ucube şahsım rejimi henüz iş başı yapmamışken tüm Avrupa’da en düşük asgari ücret veren 13'üncü ülke idik. Bugün Arnavutluk’tan sonra Avrupa’da en düşük asgari ücret veren ikinci ülke Türkiye. Bunun adı fakirleşme, fukaralaşma, zulümdür.

GELECEK YIL TAŞ YERİZ: 2020’de gübre ve mazot destekleri hiç artırılmadı. Bu nedenle 2021 gübre ve mazot desteğindeki artışları, iki yıllık diye düşünmeliyiz. Ürüne göre desteklerde, yüzde 20 ile yüzde 30 arasında bir artış var. Tek yıla bölerseniz, yılda yüzde 10-15 arası bir artış yapar. Ama sadece son bir yılda, gübre fiyatları yüzde 168 ile yüzde 234 arasında zamlandı. Şimdi, çiftçimiz bu gübre zamları ve bu yetersiz destekle, tarlasına gübreyi nasıl atacak? Bu vurdumduymazlıkla, gelecek yıl ekmek yerine, hep beraber taş yeriz.

KORKMAYIN, ADINA BAŞKA BİR ŞEY DEYİN AMA KARA KIŞ FONU’NU DA KURUN: Genel Başkanımız yaşanacakları gördüğü için ısrarla ‘Kara Kış Fonu’ kurun dedi. ‘Elektrik üstündeki TRT payını kaldırın’ demişti. Onu şimdi yapıyorlar anlaşılan. Ama elektrikte asıl vatandaşımızı rahatlatacak olan kış boyunca KDV’nin kaldırılmasıdır. Bunun da vakit geçirmeden yapılmasını bekliyoruz. Korkmayın, adına başka bir şey deyin ama Kara Kış Fonu’nu da kurun. Bu fonla yeter ki milletimizi rahatlatın.

TÜRKİYE'YE KAYNAĞI BELİRSİZ 13,5 MİLYAR DOLAR GİRMİŞ: 2021’in ilk dokuz ayında Türkiye’ye, kaynağı belirli kanallardan 31 milyar dolar para girmiş. Yine ilk dokuz ayda net hata noksan kaleminden kaynağı belirsiz para girişi ise 13 milyar 516 milyon dolar. Bu, tarihimizde en yüksek ikinci kaynağı belirsiz para girişi… Birincisi 2018’deydi ama 2018’den fark şurada 2018’de seçim vardı. Haziran’daki seçimler öncesinde de Türkiye’ye normal kanallardan para girmediği gibi 2018’in ilk 9 ayında Türkiye’den 8 milyar 900 milyon dolarlık para çıkışı olmuştu. 

MİLLETTEN KORKMA, SANDIKTAN KAÇMA ERDOĞAN: Bizim yöneteceğimiz ülkede, kurallı ekonomi olacak. Hukuk devleti olacak. Güçlü kurumlar olacak. Öngörülebilirlik olacak. Pahalılığı, işsizliği, çaresizliği bitirmeye talibiz. Biz bu ülkenin tertemiz insanlarıyla beraber, kimseyi dışlamadan, yepyeni bir geleceği inşa etmek için geliyoruz. Biz hazırız, artık vakit tamam. Seçim zamanıdır bu zaman. Milletten korkma, sandıktan kaçma Erdoğan diyoruz.

'ŞEHİDE KELLE DİYENLER HAKKINDA AYNI SAVCILAR NE YAPMIŞTIR?'

Öztrak, açıklamalarının ardından soruları da cevapladı. İYİ Parti Lütfü Türkkan hakkında TBMM’ye sunulan dokunulmazlık fezlekesi ile ilgili soruya Öztrak, şu yanıtı verdi:

“Siyasetçilerin, her türlü eleştiriye açık olması gerekir. Savcılığın hazırladığı fezlekeye gelince, savcıların milletvekillerinin kimliğine göre fezleke düzenlemeleri adalet duygusunu incitir. Hukuk önünde herkes eşittir, çifte standart olmaz. Siyasi partilerin de fezlekeleri, öç alma duygusuyla siyasi linçe hizmet edecek şekilde değerlendirmelerini de doğru bulmayız. Aynı savcılar, şehit yakınlarına hakaret ederek kovan AK Partili Belediye Başkanı ile ilgili hangi işlemi yapmaktadır, merak ediyorum. Şehide, kelle diyenler, bu ülkenin çiftçisine ‘Ananı da al git’ diyenler, şehit babasına ‘Karakteri bozuk’ diyenlere, kendisini eleştiren şehit anasını 4 yılla yargılatanlara… Bunlar hakkında aynı savcılar ne yapmıştır?” (ANKA)