Faik Öztrak: Katar sizin Orban muhabbetinizi kıskanacak

CHP'li Faik Öztrak, "Saray ve şürekâsının, Orban aşkını anlamakta çok zorlandık. Macaristan’da enflasyon yüzde 8,5 senin yönettiğin Türkiye’de yüzde 61. Sizi sandıkta Orban da kurtaramaz" dedi.

Abone ol

DUVAR - CHP Sözcüsü Faik Öztrak, iktidarın, Macaristan'da seçimi kazanan mevcut başbakan Viktor Orban'a 'aşkını' anlamakta zorluk çektiklerini söyleyerek "Orban seçildi diye bu ne sevinç? Vallahi Katar sizin Orban muhabbetinizi kıskanacak. Macaristan’da enflasyon yüzde 8,5 senin yönettiğin Türkiye’de yüzde 61. Orban’dan medet umma. Sizi sandıkta Orban da kurtaramaz" dedi. 

Öztrak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün Et ve Süt Kurumu’na alınmamasına ilişkin, "Bir nesli kaybediyoruz. Çocuklarımızın yeterli beslenme hakkı artık milli öncelik, milli bir meseledir. İşte bugün Sayın Genel Başkanımız; çocuklarımızın açlığına dikkat çekmek için Et ve Süt Kurumu’na gitti. ‘Öğün atlamak zorunda kalan çocuklarımızın kursağından et ve süt geçsin’ dedi. Beşli çeteye verilen milyarlarca doların binde biriyle, ülkede açlık sorununun biteceğine işaret etti. Genel Başkanımıza bugün kapatılan kapılar, aslında bu yavrumuzun yüzüne kapatıldı” dedi.

CHP sözcüsü, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

KIZILINI, YEŞİLİNİ BIRAKTIK: "TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla bile üretici enflasyonunda Azerbaycan’la beraber, dünya şampiyonuyuz. Tüketici enflasyonunda ise dünya altıncısıyız. Dünya enflasyon liginde adımızın yan yana yazıldığı ülkeler; Zimbabve, Surinam, Lübnan, Sudan…2023 için verdiği sözleri tutmayan hükümetin başı şimdi çıkıyor, ‘bu bizim kızıl elmamız oldu’ diyor. Lafın kısası, ilk 10 ekonomi arasına girmek artık hayal oldu diyor. Bıraktık kızılını yeşilini devri iktidarlarının sonunda milletimizi, sofrasına çıkma elma bile koyamaz hale getirdiler. Ama sıkılmadan hâlâ konuşuyorlar. Soruyoruz, ülkemizi bu hale getiren kim? Bir numaralı halk düşmanı olan enflasyonu azdıran kim? Enflasyon canavarını hortlatan kim? Sorumlusu havaya bakıp ıslık çalıyor. Hamaset yapıyor. İşler yolundayken ‘ekonominin sorumlusu benim, ben’ diyen, sıkılmadan ‘ben ekonomistim’ diyen, ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ safsatasını, milletin başına bela eden, Merkez Bankası kasasındaki 128 milyar doları damadıyla bir olup talan eden Merkez Bankası’nın hini hacette kullanılacak ihtiyat akçelerine bile el koyan kim? Sarayın çakma ekonomisti ve onun atama hükümeti…

TÜİK’İN MARKETLERİ NEREDE SÖYLEYİN?: Çarşı pazar yangın yeri, millet market raflarına, pazar tezgâhlarına yaklaşamıyor ama mart ayında TÜİK marketinde balın, kaşarın, tulum peynirin, beyaz peynirin, salçanın, yoğurdun, tereyağının, bulgurun fiyatı her nasılsa düşmüş. Gel de inan. Ucuzcu market diye sağa sola açtıkları tarım kredinin marketlerinde bile, TÜİK marketindeki fiyatlar yok… Bu marketler nerede? Milletimize söyleyin. Milletimizi şu Ramazan ayında daha fazla perişan etmeyin.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI, SARAY VE ŞÜREKÂSINI TERAVİH NAMAZINA DAVET ETSİN: Bir ülkede fiyat istatistikleri doğru değilse, o ekonomide alınan hiçbir karar, imzalanan hiçbir sözleşme doğru değildir. Ama deveye sormuşlar ‘boynun neden eğri’ diye. ‘Nerem doğru ki’ demiş. Tesadüf bu ya, Diyanet İşleri Başkanlığı da bu Ramazan’ın ana temasını, ‘Ramazan ve Doğruluk’ olarak belirledi. Peki, enflasyon rakamlarının doğru olmadığı bir yerde doğruluktan, dürüstlükten bahsedilebilir mi? Emekçinin ücreti, emeklinin aylığı, ev ve dükkân sahibinin kirası, hepsi yalan, yanlış enflasyon rakamlarına göre belirleniyor. Bu; milletin hakkını gasp etmek değil midir? Çatır çatır kul hakkı yemek değil midir? Tavsiyemiz, Diyanet İşleri Başkanı, saray ve şürekâsını, saraydaki camide bir teravih namazına davet etsin. Anlatabiliyorsa bunları yüzlerine anlatsın.

GENÇLERİN GELECEKLERİNİ KARARTTILAR: Ne yazık ki sarayın ekonomide işlediği günahların ağır bedelini, çocuklarımız ve torunlarımız da ödeyecek. Sarayın ‘kur korumalı mevduat’ diyerek, ‘kamu özel iş birliği’ diyerek, çocuklarımızın ve torunlarımızın üzerlerine bıraktığı gizli-koşullu yükler yetmedi. Bir de eve oturmaya mahkûm ettikleri gençleri, yüksek ve belirsiz bir faiz yükü altına sokup, geleceklerini iyice kararttılar. Yüksek enflasyon, ülkenin rekabet gücünü zayıflatır. Fiyatlarda yaşanan hızlı artış, ülkenin mal ve hizmetlerine olan dış talebi düşürür. Geçtiğimiz eylül ayında ‘Çin olacağız’ dediler. Nasreddin Hoca’nın fıkrası gibi bir model uydurdular. Faiz inecek, döviz çıkacak, rekabet gücü artacak, dış açık kapanacak, rezervler artacak, enflasyon düşecekti ama hiçbiri olmadı. Enflasyon azdı, üretici maliyetleri şahlandı, kurdan gelen avantaj üç ayda yok olup gitti, ihracatta rekabet gücünü gösteren geçtiğimiz eylül ayında 79,2 olan ÜFE bazlı reel kur endeksi, aralıkta 68’in altına düştü ama bu yılın mart ayında yeniden 78,7’ye geri geldi.

SİZ NE ZAMAN YENİ SAFHADAN BAHSETSENİZ ABAT OLAN BEŞLİ ÇETE OLUYOR: Şimdilerde saray çıkmış, yeni bir safhaya geçtiklerinden, alım gücünü yükselteceklerinden bahsediyor. Aman diyelim. Siz ne zaman yeni bir safhadan bahsetseniz, abat olan, yandaşlarınız, beslemeleriniz, beşli çeteniz; fukaralaşan ise milletimiz oluyor.

ASFALT ŞANTİYESİNE İZNİ VEREN TARIM İL MÜDÜRÜ: Sarayın kibirlisi Edirne’de asfalt şantiyesinden tarım arazisine dökülen, ziftle ilgili de bizim belediyemizi suçluyor. ‘Bunları anlatmamız lazım’ diye il başkanlarına talimat veriyor. Anlatsınlar bakalım anlatabilirlerse. Beyefendinin bizi ve belediyemizi sorumlu tuttuğu o geçici asfalt şantiyesi, birinci sınıf tarım arazisi üzerinde. İzni veren de belediye değil, sarayın atadığı Tarım İl Müdürü. Oranın ÇED raporunun olmadığı da ortaya çıktı. Hadi bakalım açıklarken size kolay gelsin. Bu arada açıklamaya başlamışken, ben de bir AK Partili il başkanlarına sesleneyim: Karadeniz’i İstanbul’a bağlayan yollar birer birer çöküyor. Bunu da çıkın milletimize bir açıklayın bakalım.

ODUNA SÖYLESENİZ ÜZÜNTÜSÜNDEN DİLE GELİR: Sadece saray değil, atama İçişleri Bakanları da kara çalmakta çok mahir. ‘Bu zırvaları ispatla; ispat etmeyen namerttir, alçaktır, şerefsizdir haysiyetsizdir’ dedik. Daha ne diyelim? Bu lafı duvara söyleseniz utanır. Oduna söyleseniz, üzüntüsünden dile gelir. Ama atama bakandan 10 gündür ses yok. Ya elinde dilinden çıkanı ispat edecek bir şey yok ya da ortada zımni bir kabul var. Biz muhataplarımızdan biraz izan, biraz akıl, biraz edep beklerken, sarayın kibirlisi de benzer iddialarda bulundu. Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. O da atama bakanı gibi ‘sin külahın görünmesin’ demesin. İddiasını ispat etsin. Bakanı için söylediklerimizin aynısı onun için de geçerlidir.

SİZİ SANDIKTA ORBAN KURTARMAZ: Bir de Saray ve şürekâsının, Orban aşkını anlamakta doğrusu çok zorlandık. Orban seçildi diye bu ne sevinç? Vallahi Katar sizin Orban muhabbetinizi kıskanacak. Macaristan’da enflasyon yüzde 8,5 senin yönettiğin Türkiye’de yüzde 61. Orban’dan medet umma. Sizi sandıkta Orban da kurtaramaz.

GENEL BAŞKANIMIZA KAPANAN KAPILAR ASLINDA BU YAVRUMUZUN SURATINA KAPANDI: Bir nesli kaybediyoruz. Çocuklarımızın yeterli beslenme hakkı artık milli öncelik, milli bir meseledir. İşte bugün Sayın Genel Başkanımız; kadın milletvekillerimiz ve Kadın Kolları Başkanımızla beraber, ülkemizdeki çocuklarımızın açlığına dikkat çekmek için Et ve Süt Kurumu’na gitti. ‘Öğün atlamak zorunda kalan çocuklarımızın kursağından et ve süt geçsin’ dedi. Beşli çeteye verilen milyarlarca doların binde biriyle, ülkede açlık sorununun biteceğine işaret etti. Genel Başkanımıza bugün kapatılan kapılar, aslında bu yavrumuzun yüzüne kapatıldı. Ülkenin gerçek sorunlarını karartabilmek için, artık sadık savcılarıyla, hâkimleriyle, Genel Başkanımızın sesini kısmaya cüret eder oldular ama ne yaparlarsa yapsınlar Genel Başkanımızın söylediği gibi, biz milletimizin hakkını, hukukunu, sonuna kadar korumaya devam edeceğiz. Kararlıyız. Milletimiz sizin ülkeyi nasıl çöpe, çukura, çamura batırdığınızı görüyor. Milletimiz, dertlerine nasıl bigâne kaldığınızı ibretle izliyor. Size sandıkta evinizin yolunu göstermek, milletin ittifakını iktidara getirmek için gün sayıyor.”



'SARAYDAN BAKILINCA ÖĞRETMENLERİN HALİ GÖRÜLMÜYOR'

Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke olduğu yönündeki ifadelerin sorulması üzerine Öztrak, şunları söyledi:

"Biz boşuna kendisine ‘çakma ekonomist’ demiyoruz. Saray istatistikleri eğip bükebilir, ama gerçekleri ekip bükemezsin. Üyesi olduğunuz OECD içinde Türkiye öğretmen maaşlarının en düşük olduğu altıncı ülkedir. Kore’deki Meksika’daki öğretmen maaşları, bizdekinin iki katıdır. Atanamayan yüz binlerce öğretmenimiz var. Atananlar ise hayat pahalılığı altında ezilmektedir. Analar babalar evlatlarını bu ülkede okutuyor, ‘evladım öğretmen olsun’ diye yemiyor yediriyor, giymiyor giydiriyor ama bu hükümet bu evlatları atamayıp evde bekletiyor. Atanmayan öğretmen Fedai Altun, çalıştığı inşaatta elektriğe kapılıp yaşamını yitirdi. Atanmayan öğretmen Mustafa Kaya, Şanlıurfa’da yaşamını yitirdi. Bunun gibi kaybettiğimiz nice gençlerimiz var. Bu şartlarda kalkıp ‘bizim öğretmenlerimiz en az stres yaşayan öğretmenlerdir’ nasıl diyebiliyorlar? Demek ki saraydan bakıldığında milletimiz gibi öğretmenlerimizin hali görülmüyor, sesleri duyulmuyor."

'SARAYIN DUVARLARI ÇOK YÜKSEK MİLLETTEN BU KADAR MI KOPTUNUZ?'

Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü’nün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na randevu vermemesi ile ilgili sorusuna ise Öztrak, şu yanıtı verdi:

"Bakan atanmış bir siyasidir. Et ve Süt Kurumu ise bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. Sayın Genel Başkanımız, ana muhalefet lideri olarak üstelik 27 buçuk yılını bu devlete hizmet ederek geçirmiş bir lider olarak elbette millet adına devletin kurumlarını ziyaret hakkına sahiptir. Hele ki bu milletin et hakkını süt hakkını konuşmak için Et ve Süt Kurumu’nu ziyaret edebilir. Peki, bunlar bu kapıları hangi hakla kapatmaktadır. Sayın Genel Başkanımız bu ziyareti yapacağını ilan edince, atama bakan çıkmıştır gece vakti, devletin resmi kanalında pişkin pişkin ‘bu ülkede aç açıkta kimse yok herkesin karnı tok’ diye masallar anlatmıştır.

Allah aşkına siz hangi ülkede yaşıyorsunuz. Sarayın duvarları çok yüksek onu biliyoruz da milletten bu kadar mı koptunuz? İşte Genel Başkanımıza eşlik eden Hacer Foggo, derin yoksulluğu fotoğraflarla anlattı. Bu fotoğrafı da mı görmüyorsunuz? Biz önümüzdeki seçimde iktidara geliyoruz, bunun bilinci ile hareket ediyoruz. Sayın Genel Başkanımızın yaptığı ziyaretler aynı zamanda devlet kurumlarının içinde bulunduğu durumu görmek ve milletimize göstermek için yaptığı ziyaretlerdir. Bu ülkenin hakkını soracak bir Kemal Kılıçdaroğlu var, biz varız. İktidara gelir gelmez, bu bozuk düzeni düzeltecek adımları hızla atacağız."

'ÖLDÜRDÜKLERİ EKONOMİNİN HELVASINI SAHURLARDA AFİYETLE YERLER'

AK Parti Ağrı Gençlik Kolları’nın yaptığı sahura ilişkin görüntülerin sorulması üzerine Öztrak, "AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturup milletin kesesinden sarayında eski AK Partili vekillerine, partisinin küskünlerine; öğlen Anadolu aşı, Antep usulü kuru dolma, kereviz salata, talaş böreği, kuzu incik kızartması, bademli pilav, tahinli profiterol ikram ederse; AK Parti Gençlik Kolları başkanları da yine milletin kesesinden yine AK Partili gençlere sazlı sözlü çalgılı çengili sahurlar yapar. Millet bir kuru ekmeğe muhtaçken bir de bu yaptıklarını sıkılmadan sosyal medyadan paylaşırlar. Genel Başkanları millete ‘sabırla koruk helva olur’ derken öldürdükleri ekonominin helvasını sazlı sözlü sahurlarda afiyetle yerler" dedi. (HABER MERKEZİ)