Father John Misty'den yalnızlık senfonisi

Uzun sakalları, ilginç gömlekleri, video klipleri ve Jim Morrison'u andıran sahne şovlarıyla Father John Misty, son zamanların en dikkat çekici müzisyenlerin başında geliyor. Dış görünüşü ve kıyafet tercihleri sebebiyle hipsterların radarına girse de; bu bizi asla ürkütmemeli. Karşımızda son zamanların en ilginç şarkı sözlerine ve müzikal anlayışına sahip biri var ve God's Favorite Customer bu yazın en iyi albümlerinden biri, kesinlikle kaçmaz.

Abone ol

Can Öktemer

DUVAR - Fleet Foxes grubunun eski davulcusu, Josh Tillmann, nam-ı diğer Father John Misty, son yılların en dikkat çekici müzisyenlerin başında geliyor. Josh Tillman, sahnede Father John Misty ismini kullanmadan önce, müzik dünyasında yapmış olduğu folk müzik albümleriyle ve Fleet Foxes grubunda davul çalmasıyla biliniyordu. Zaman içerisinde folk müzik albümlerinden sıkılan ve müzikal kariyeri açısından farklı bir çıkış yolu arayan Josh Tillman, işe sahne ismini değiştirerek başlamış ve kendisine bir tür alter egosu olan Father John Misty ismini seçmişti. Tillman'ın alter egosu FJM, depresif, dünyanın gidişatından hiç memnun olmayan, hep bir yerlere kaçmaya çalışan, insan ilişkilerinde başarısız, melankolik, sarhoş ve kör kütük aşık bir karakter. Kendisinin bu değişken ruh hali de tüm şarkı sözlerine yansımakta. Bununla beraber Misty'in müzik dünyasındaki artan şöhretinin ana nedeninin yazmış olduğu şarkı sözleridir şüphesiz. Misty'nin gerek konu edindiği konular ve yazma stili bakımından geleneksel 'songwriter' tipolojisine uymadığını da söylemek gerek bu noktada. FJM, edebi derinliği olan, melankolik ama oldukça ironik bir şarkı sözü anlayışı var. Şarkı sözü yazarlığının, müzikal anlayışında önemli olması sebebiyle, son albümünde de "Songwriter" isimli bir şarkının olması da tesadüf değildir herhalde. FJM'in edebiyatla ilişkisi de oldukça yoğun; vaktiyle başarısız bir roman denemesinde de bulunmuş ama romanı bitirememiş. Sonra da bu konuda ilerleme kaydedemeyeceğini düşünüp, solo albümleri üzerine yoğunlaşmayı tercih etmiş. Zaten, bu başarısız roman denemesi Fear Fun albümde "I'm writing a novel" şarkısında anlatacaktır.

FEAR AND LOATHİNG İN LAS VEGAS RUHU

FJM, ilk albümünü 2012 yılında Fear Fun ismiyle çıkarmıştı. Bağımlılıklar, şehirden kaçma, kadın erkek ilişkileri albümün ana teması olmuştu. Bir çok müzik eleştirmeni albümünün Fear and Loathing In Las Vegas filminin ruhunu andırdığını yorumunu yapmıştı. 2015 yılında çıkardığı I Love You Honeybear albümü ise onu hiç olmadığı kadar meşhur yapmıştı. Genellikle bağımsız sularda takınmayı tercih eden FJM, bu albümüyle hiç ummadığı kadar satış rakamına ulaşmıştı. Albüm, ağırlıklı olarak aşk ve ilişkiler üzerineydi. Misty, bu albümde aşkın grotesk halini ve kadın-erkek ilişkileri ironik bir şekilde ele alıyordu. Özellikle albümün en çok öne çıkan parçası I Love You Honeybear, sevdiği kadını kaybetmiş ve onu geri kazanmaya çalışan bir adamın hikayesini anlatıyordu. Parçanın Tillman'ın eşi Emma için yazdığı da söylenmişti o dönem. Albümde aynı zamanda Bored in the Usa gibi politik parçalar da vardı. Misty, bu şarkıda Amerikan tüketim kültüründen, yaşam tarzından ne kadar sıkıldığını anlatıyordu. Albüm, piano, yaylı kullanımı ve yumuşak elektro geçişleriyle 1970'lerin rock müzik anlayışına yakın duruyordu.

FJM'in üçüncü solo albümü Pure Comedy, 2017 yılında yayımlandı. Albüm FJM'in bugüne kadar yaptığı en politik albüm olarak kabul ediliyor. Misty, Pure Comedy'de Trump dönemini, küresel ısınmayı, yükselen sağ milliyetçiliği, teknoloji bağımlığını ve narsist kişilik bozuklarını konu edinmişti. Saykodelik geçişler ve Misty'in arkasında çalan orkestrayla beraber, güçlü bir rock soundu bize albüm boyunca eşlik ediyordu. Şöhretten, sosyal medyadan, ortalıkta görünmekten hoşlanmayan Misty'in bu albümü de yoğun ilgi görmüş hatta Grammy bile kazanmıştı.

YALNIZLIK ÖMÜR BOYU

Father John Misty, Pure Comedy'den sonra arayı fazla açmadan, geçtiğimiz aylarda yayımladığı God's Favorite Customer albümüyle çıka geldi. Albümde bilindik FJM ironisi yok, oldukça karanlık ve melankolik bir hava mevcut. FJM bizi ciddiyete davet ediyor bu sefer. Zaten FJM, bu albümü 6 hafta gibi bir sürede hotel odasında tek başına yazmış. Dolayısıyla albümün tamamına sinmiş olan yalnızlık, melankoli ve geçmişe dair pişmanlıklar biraz da buradan geliyor. FJM'in uzun süredir depresyonla ve bağımlılıklarla mücadele ettiğini biliyorduk. Yakın zamanda Rolling Stones'a verdiği son röportajlarından birinde LCD kullandığını ve bunun da depresyonuna iyi geldiğinden bahsediyordu. (Röportaj sırasında da LCD kullanmış) Dolayısıyla albümün melankolik ve karanlık sözlere sahip olmasına şaşırmamalı bir yandan.

John Tillman'ın alter egosu melankolik kahramanı Father John Misty, bu albümde oldukça bedbaht vaziyette, odalarda ışıksız kalıyor, yalnız ve geçmişin hayaletleriyle boğuşuyor. Albüm boyunca bizlere içini döküyor; dağınık yatak örtüleri, perdeleri günlerdir açılmamış, yerlerde bitik şarap şişelerinin olduğu bir odada kendisiyle hesaplaşıyor bir anlamda. Eşi Emma Tillman'la olan ilişkisi, yarım kalan hikayeler, kalp kırıkları, gece yarısı iphone'a atılan yanıtı olmayan mesajlar, eve dönme isteği içtenlikle FJM'in şarkı sözlerine dökülüyor. Özellikle eşiyle olan ilişkiler, Songwriter ve Please Don't Die şarkılarında öne çıkıyor.

Kalbin orta yerine saplanmış, kırık aşk hikayesi ve bu durumun bir saplantıya dönüşmesi de Just Dump Enough to Try şarkısında kendisini gösteriyor. The Palace'da karanlık otel odalarında eve dönmenin yollarını arıyor, şiirler karalıyor. God's Favorite Customer şarkısında ise, yalnızlığına beyhude bir çare arıyor; parçanın klibinde ise sarhoş, üstü başı dağılmış bir halde görüyoruz FJM'yi finalde de ellerinde solmuş çiçeklerle tek başına gökyüzünde süzülürken...

MUTLU BİR SON BEKLEMİYOR

Albümde bizi mutlu bir son beklemiyor, tam aksine FJM'in hikayesinde yalnızlık paylaşılmıyor, hikayeler yarım kalıyor, pişmanlıklar hep şişenin dibine düşüyor; daha da önemlisi buradan yeni bir hayat çıkıyor mu? Bilinmez, gerisi cevabı olmayan sorular.

God's Favorite Customer, müzikal olarak yine 70'lerin rock sounduna yakın duruyor. Uzun piano balladları, yaylılar, saykodelik geçişler ve soft-rock gitar ezgileri bizlere albüm boyunca eşlik ediyor. Bir çok eleştirmene göre de albümün Elton John ve John Lennon'ın solo albümleriyle bir ruh kardeşliği olduğunu söylüyor. Bununla beraber albümün naftalin kokmadığını ve kendine özgü stilize bir müzikal anlayışı olduğunu söylemek gerekir.

Uzun sakalları, ilginç gömlekleri, video klipleri ve Jim Morrison'u andıran sahne şovlarıyla Father John Misty, son zamanların en dikkat çekici müzisyenlerin başında geliyor. Dış görünüşü ve kıyafet tercihleri sebebiyle hipsterların radarına girse de; bu bizi asla ürkütmemeli. Karşımızda son zamanların en ilginç şarkı sözlerine ve müzikal anlayışına sahip biri var ve God's Favorite Customer bu yazın en iyi albümlerinden biri, kesinlikle kaçmaz. Özetle FJM bizi hakiki bir yaz depresyonuna davet ediyor; bu nefis konsere eşlik etmek isteyen tüm yaz küskünlerini hemen piste davet ediyoruz; bu parti kaçmaz.