Fatih Terim, 'Seçil Erzan Davası'nda ilk kez ifade verdi
Seçil Erzan ve 7 sanığın dolandırıcılık iddiasıyla yargılandığı davada Fatih Terim, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün ifade verdi. Terim'in ifadesinin detayları ortaya çıktı.
DUVAR - Futbolcular Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Volkan Bahçekapılı ve Selçuk İnan’ın da arasında bulunduğu 18 kişiyi toplam 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 TL dolandırdığı gerekçesiyle 226 yıl hapsi istenen bankacı Seçil Erzan davasında yeni bir gelişme yaşandı.
Galatasaray ve Türkiye Milli Takımı'nın eski teknik direktörlerinden Fatih Terim, 'yüksek kârlı fon vaadiyle dolandırıcılık davasında' müşteki sıfatıyla ilk kez ifade verdi.
Terim'in ifadesini Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdiği öğrenildi.
'ÇOK YAKIN İLGİ ALAKA GÖSTERDİ'
BBC Türkçe'nin haberine göre, Terim'in Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde müşteki sıfatıyla bugün verdiği ifadesinin detayları ortaya çıktı.
Duruşma tutanağına göre, Fatih Terim ifadesinde Denizbank Genel
Müdürü Hakan Ateş’le, Galatasaray Teknik Direktörü iken bir
Şampiyonlar Ligi seyahati dönüşünde tanıştığını söyledi.
Terim, Ateş’in kendisine, “Kulüple anlaştık, sizin de hesaplarınızı
bizim bankaya taşıyalım hocam” dediğini, ilk tepkisinin yıllardır
başka bir bankayla çalıştığı için olumsuz olduğunu, daha sonra
Ateş’in ısrarıyla, diğer bütün kulüp çalışanları gibi bazı banka
hesaplarını Denizbank’a aktardığını belirtti.
Fatih Terim, “Sonrasında Hakan ile arkadaş da olduk, ya da en azından ben öyle sandım. Çok yakın ilgi alaka gösterdi, bana en iyi hizmeti vermek üzere çok özel bir müşteri olarak hissettirdi. Ben davaya konu olan olay meydana gelene kadar yaklaşık 13 yıl boyunca Denizbank müşterisiydim” dedi.
Terim, Hakan Ateş ile ilgili olarak ayrıca şunları söyledi:
“Denizbank Genel Müdürü olan Hakan Ateş benim ilk ismiyle hitap ettiğim, bu olaylar yaşanana kadar arkadaş bildiğim hem yazlık hem kışlık evimde misafirim olan, benim de onun evinde misafir olduğum, samimi olduğumuz, en azından öyle bildiğim bir insandı. Bu olaylardan sonra kendisiyle hiçbir ilişkim kalmamıştır.”
'ERZAN'I ÖZEL BANKACIM OLARAK BELİRLEYEN DENİZBANK ÜST YÖNETİMİDİR'
Denizbank’ın kendisini hep özel bir müşterisi olarak kabul
ettiğini ve hep bu şekilde muamele gördüğünü kaydeden Terim, sanık
Seçil Erzan’la ise 2016 veya 2017 yılında Denizbank’ın Florya
Şubesi'nin yeni müdürü olarak tanıştığını söyledi.
Terim, Hakan Ateş'in savcılık ifadesinde Erzan'la tanışmasında
kendisinin rolü olduğunu iddiasını reddetti ve şöyle devam
etti:
"Bu, akla hayale sığmayacak bir senaryodur. Denizbank’ın banka
tarafından ödül almış 20 senedir bankada çalışan şube müdürünü,
Denizbank’ın genel müdürü ile tanıştıracak kişi ben değilim. Hatta
bölge müdürü Sermin (Tekin) Hanım’ın benden randevu alıp, bana
bizzat gelip, Florya’daki ofisimde, Seçil Erzan’ın en iyi banka
şube müdürleri arasında olduğunu söylediğini de hatırlıyorum.”
Florya’daki bu görüşmenin birçok insanın gözünün önünde yapıldığını, gizli olmadığını vurgulayan Terim, ”Sermin Hanım’ın bunu hatırlamama ihtimali olduğunu da düşünmüyorum. Sermin Hanım’ın mahkemede verdiği ifadede bu bilgiye rastlamadım, bu nedenle özellikle doğruları eksikleri söyleyeyim de dosya eksik kalmasın” dedi.
'PARA GETİRİRLERDİ, BAZEN İMZA ALMAZLARDI'
Finansal meselelerden çok anlamadığını, yoğun ve çok seyahatli
çalışma hayatı nedeniyle çok uzun yıllardır bir banka şubesine
gitmediğini belirten Terim, Denizbank’ın Florya ve Büyükdere
şubelerine bir kez dahi gitmediğini, bu şubelerin yerini dahi
bilmediğini söyledi.
“Çalışma hayatımın özellikle son 15-20 senesi boyunca para yatırma
ve çekme işlemleri ile imzalanacak belgeler banka çalışanlarının
bulunduğum yere gelmesi ile yapılmıştır” diyen Terim, Erzan'ın
Galatasaray Florya Tesisleri ve kendi evinde belge imzalattığını ve
hatta yurt dışı seyahat edeceği zaman Erzan'ın kendisi için
havalimanına nakit para getirilmesini sağladığını söyledi.
Terim, “Her zaman Seçil Hanım değil başka Denizbank çalışanları da
gelirdi. Para getirirlerdi, para götürürlerdi, bazen imza
alırlardı, bazen almazlardı. Seçil Erzan yıllardır benim özel
bankacımdı. Ben Denizbank tarafından oluşturulan güven ve
Denizbank’ın bana gösterdiği kişi olduğu için Seçil Erzan’a özel
bankacım olarak güvendim" diye konuştu.
Hayatı boyunca bütün ilişkilerini güven üzerine kurduğunu
vurgulayan Terim, bankadaki hesaplarını da zaman zaman Erzan’a, o
yoksa onun yönlendirdiği bankacıya sorduğunu söyledi.
O dönemdeki tüm yazışmalarının SMS üzerinden olduğunu belirten
Terim, telefonla kaydettiği sesli talimat ve onaylarıyla ilgili
olarak ise “Bunlar yanlış hatırlamıyorsam daha çok kredilerle
ilgiliydi” dedi ve ekledi:
“Nakit parayla ilgili işlemlerimi de genelde şoförüm Umut Akgöze
vasıtasıyla yapardım. Umut Akgöze dışında da güvendiğim birçok
kişiyle, o an yakınımda kim varsa ona güvenerek, bu tür işlemler
yapmışlığım olmuştur.”
'SEÇİL ERZAN'IN HER TAVSİYESİNİ BANKANIN GÖRÜŞÜ OLARAK GÖRDÜM'
Seçil Erzan’ın kendisinin Denizbank hesaplarındaki bütün
işlemleriyle özel olarak ilgilendiğini belirten Terim, Erzan'ın her
tavsiyesini bankanın görüşü olarak gördüğünü söyledi ve şöyle devam
etti:
"Bankanın yönetimi ona güvenmiş onu o pozisyona getirmiş hatta bana
da bizzat gelip 'En iyi şube müdürlerimizden biri' demişler, ben de
bunun üzerine ayrıca bir teyit yapmaya ya da sorgulamaya gerek
görmedim."
Terim, kendisinin "özel bankacısı olarak hizmet verdiğini
söylediği" Erzan'ın, "'Hocam bankada şu kadar paranız var, bu ay bu
paraya dokunmadınız heba olmasın, değerlendirelim" gibi sözleri
üzerine, kötü bir amaç aramadığını, çünkü kendisine güven duyduğunu
söyledi.
Fatih Terim, "Şimdi anlıyorum ki Seçil Hanım’ın bana yazdığı
saklama hesabına yattığını söylediği paralar, böyle bir hesaba
yatmamış. Bana hiçbir zaman özel olarak bir fona para yatırılacağı,
bu fondan yüksek getiri elde edileceği, Hakan adına veya Mehmet
Aydoğdu adına bir fon olduğu veya benim adımla bir fon kurulacağı
gibi sözler söylemedi" dedi.
BAŞKALARINA TAVSİYEDE BULUNDU MU?
Seçil Erzan'ın kendisine, parasının Denizbank'ın saklama
hesaplarında değerleneceğini, bankadaki birçok yöneticinin de
bundan yararlandığını söylediğini, kendisinin de bunu
sorgulamadığını ve nakit olarak gönderilmesi istenen tutarları
nakit olarak gönderdiğini kaydeden Terim, "Başkalarına yönelik
benim adımı kullandığından ise haberim bu olaylar ortaya çıktıktan
sonra oldu" dedi.
"Basından okuduğum kadarıyla bu davada mağdur ettiği diğer kişiler
gibi bana yönelik özel bir ikna çabası içine girme ihtiyacı
olmadığını şimdi anlıyorum" diye konuşan Terim, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bana Seçil Hanım ile ilgili soru soranlara onun iyi ve ilgili bir
bankacı olduğunu söylerdim. Ayrıca yakın aile dostlarımızdan da
almış hatta daha fazla alınması için uğraşmış. Ben bunları çok
sonra öğrendim."
Davada tanıdığı tanımadığı müştekiler olduğunu söyleyen Terim, "Bu
30’dan fazla müşteki ve sanıklardan tek biri dahi, benim birini bir
sözde fona yönlendirdiğimi, aradığımı, arandığımı söyleyebilecek
tek bir insan dahi olamaz. Varsa, lütfen gelsin çıksın söylesin,
mahkemede söylesin, başka yerde söylesin. Benim bir yerlere para
yönlendirdiğimi iddia eden tek biri vardır, o da bankadır ve
bankanın reklam alanlarıdır" dedi.
Terim ayrıca 1,5 senedir bunları konuşmak istediğini ve devam eden
yargı sürecinden dolayı bugünü beklediğini söyledi ve ekledi:
"Ben finans işlerinden anlamam, bu nedenle de kimseye anlamadığım
bir konuda tavsiye vermem, kimse de bana böyle bir konuda akıl
danışmaz. Buna kızım, yeğenim ve eski damadım da dahildir."
"Bana 'Seçil Erzan’ı tanıyor musun?" diye sormuşlarsa da, elbette
Seçil Erzan’ı tanıdığımı ve güvendiğim bir bankacı olduğunu
söylemişimdir. Ama kimse bana gelip böyle bir fon olduğundan ya da
Seçil Hanım’ın benimle adlandırdığı bir fon olduğundan bahsetmedi.
Zaten kimse bana parasal konular hakkında soru sormaz, soramaz,
benim kimseye sormadığım gibi. Tek bir insanı dahi herhangi bir
fon, yatırım ya da Seçil Hanım’ın yönettiği veya yönettiğini iddia
ettiği bir sisteme yönlendirmişliğim yok."
'ZARARIMIN TAM TUTARINI HENÜZ BİLMİYORUZ'
7 Nisan 2023'te Emre Belözoğlu ve Arda Turan bu konuda eşiyle
temasa geçene kadar olanlardan haberi olmadığını söyleyen Terim,
kendisinin de maddi ve manevi zararları olduğunu söyledi.
Denizbank'taki saklama hesabında 3 milyon dolar civarında para
olması gerektiğini ancak bankanın kendisine böyle bir paranın
olmadığını söylediğini belirten Terim, "Denizbank ile olan ilişkim
uzun yıllara dayandığı için hesaplarımda oluşan zararımın tam
tutarını henüz bilmiyoruz, bu hususta açmış olduğumuz davalar da
mevcuttur" dedi.
Belözoğlu ve Turan'ın eşiyle temasa geçme nedenlerinin, kendisinin
Hakan Ateş'e olan yakınlığı olduğunu belirten Terim, 8 Nisan
2023'te Denizbank Genel Müdürlüğü'ne gittiğinde, bankanın tüm üst
düzey yönetiminin orada olduğunu ve buna çok şaşırdığını
söyledi.
Bu aşamada kendisine de bir kaybı olup olmadığının sorulduğunu
belirten Terim, "Arda ve Emre, 'Biz Fatih Hoca’nın tavsiyesiyle
Seçil Erzan'a para gönderdik' demediler, toplantıda böyle bir söz
söylendiğini beyan edenler yalancıdır, yalan söylüyorlar" dedi ve
ekledi:
"Dediğim gibi Arda, Emre, adı geçen diğer şahıslar veya herhangi
bir insanı sözde bir fona yatırım yapmaları için yönlendirme
yapmışlığım, tavsiye vermişliğim yok, olmadı, olamaz."
'GERÇEKLERİN YENEMEYECEĞİ YALAN YOKTUR'
Özellikle adı kullanılarak, bu olayın ve Denizbank’ın üzerine
bir set çekilme gayreti olduğunu savunan Terim, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Tarafımın ismimin ve ailemin yaşadığı mağduriyet bile maddi olarak
hiçbir şekilde karşılığı olmayan bir zarardır ve bu durum benim
için çok daha önemlidir. Konunun adalet önünde tartışılması ve kim
suçlu ise bunun ortaya çıkması en büyük arzumdur.
"70 yaşımdayım, bunca yıldır en iyi öğrendiğim husus şudur:
Gerçeklerin yenemeyeceği yalan, tuzak, karalama yoktur" diye
konuşan Terim, şunları söyledi:
"Ben bir bankaya güvendim ve bir banka müdürüne güvendim, biri
paramı diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor. Benim
kamuoyu açıklamalarım kimsenin adını lekelemek üzere değil
gerçekleri paylaşma amaçlı olur."
Terim ayrıca Seçil Erzan ve diğer sanıklardan Rüya Sağır'ın etkin
pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rızası olmadığını ve
şikayetinin devam ettiğini vurgulayarak, kamu davasına müdahil
olmak istediğini belirtti.
Ne olmuştu?
Devam eden ana davanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamesinde, eski Denizbank Levent Şube Müdürü sanık Seçil Erzan'ın yüksek kâr getiren gizli fon vaadiyle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilerden para aldığı, Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği belirtiliyor.
Erzan hakkında "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 90 yıldan 295 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
(HABER MERKEZİ)