Fazıl Say'dan ayrılık sonrası paylaşım: Sevdiğimin gidişini engellemeyi başaramadım

Piyanist Fazıl Say, sanatçı Ece Dağıstan ile boşanmalarının ardından yaptığı paylaşımda "Sevdiğimin gidişini engellemeyi başaramadım. Başaramadım..." dedi.

Abone ol

DUVAR- Piyanist Fazıl Say, üç yıl önce nikah masasına oturduğu sanatçı Ece Dağıstan ile boşanmalarının ardından bir 'hesaplaşma' paylaşımı yaptı.

İtalya'nın Milano kentinde 2019 yılında evlenen Say ve Dağıstan, ayrılık kararlarını 30 Kasım'da sosyal medya hesaplarından duyurmuştu.

Ayrılığın ardından yeni bir sosyal medya paylaşımı yapan Say, "Hesaplaşıyorum!" diyerek duygularını takipçileriyle paylaştı. Paylaşımında 10 Mayıs'ta kaybettiği babası, müzik yazarı ve eleştirmeni Ahmet Say'dan da bahseden Say şu ifadeleri kullandı:

"Ah hayat ah;

Babamın vefatını ve hesaplaşmasını tam atlatamadan,4-5 aydır bu ayrılma travmasını yaşadığım süreçte, sanırım 87 konser verdim 5 ayda. Müziğe sarıldım. İnatla. 87 şehire gittim. Yorgun ve uykusuz. Kendi içimi aradım. Beni mutlu eden şeyi. Beni ben yapan şeyi kaybetmemenin savaşını verdim. Ne uğruna? Hala da; sadece müziğime konsantre olarak aşmak istiyorum hayatımın bu çok zor sürecini.
Sonuçta kimsenin konusu değil elbet.
Sevdiğimin gidişini engellemeyi başaramadım.

Başaramadım …

Bu aylarda şunu da öğrendim,
Sonuçta insanız makine değil, bir “Nasılsın?” Diye soran olduğunda seviniyoruz hayatta.
Olmadığında da yalnız hissediyoruz.
“İyi misin Fazıl?” diye soramayacak kadar uzakta olan kişiler gerçekten dost mudur ki?
O kadar uzakta değilim yahu..
Whatsapp :
çat!!
“yeni hayatında bol şans ve mutluluk dilerim”!!!
ne bu ya?
Piyango bileti mi?
Kim bunlar? Ne dostu?
Neymiş “yeni hayatım”?
Ona neymiş?
Nerdeymiş bugüne kadar? Diye soruyorum ben de kendime..

Ah zaman ah;
Yaratmak, üretmek, tüm dünyaya koşturmak, sevdiklerine zaman ayıramamanın kederi, “zaman ile sevginin çeliştiği” dönemler olabiliyor, ve her şey için her kes için tüm iyiyi dilememize rağmen başaramıyoruz.

Şansa pek de inanmıyorum.
Mutluluk ise uzaydan inen bir şey değil.
Elde, ektiğim tohum ve fidanlarla büyüttüğüm “bir bahçem” olması benim mutluluğum.

Yanlış mıyım?
Bir iki sahte mesaj ile dost mu olunuyor, dostluk bir emek bir dayanışma içermiyor mu?

Ben bir kurum değilim. İnsanım.
Ah şu maskeleri ah şu maskeleri…

Çok emek verdiğim
Bach dostum ama…

Başardığımız şeyler de var, fotoğrafta gördüğünüz gibi.
Hepimize kalıcı olsun.

Şunu da ekleyeyim bu kayıt ile ilgili; “daha da iyisini yaparım ve yapacağım” (2040’dan önce)
“YENİ HAYATIM” tohumlardır, ekeceğim. Mutluluk sonra gelir…

İçtenlikle." (KÜLTÜR-SANAT SERVİSİ)