Fenerbahçe'nin maç boyu kazanmak için yüksek mücadele
sergilediği, oyunu kontrol ettiği, Galatasaray'ın ise bir hayli
silik kaldığı, sadece iki şut atabildiği bir derbiydi. Sarı
lacivertli takım hak ederek kazandı.
Galatasaray ilk beş dakika klasik Kadıköy şaşkınlığını
yaşadı. Fenerbahçe takımı ve taraftarının baskısı pas hatalarını ve
topa hakim olamamayı beraberinde getirdi. Fenerbahçe'nin Volkan Şen
ile bulduğu en önemli tehlike de bu sürelerde geldi. Fenerbahçe,
Galatasaray'ın Beşiktaş derbisinde rakibine yaptığı önde baskıyı
uyguladı. De Jong ve Tolga defansın arasına girerek oyun kurmaya
çalıştı. Topu ileride alması beklenen Sneijder Neustaedter
tarafından, Eren de iki stoper tarafından iyi baskı altına alındı.
Sneijder belli bir süre sonra kendi sol bek pozisyonuna kadar
gelmek zorunda kaldı. Rakibinin gol ayaklarını kaleden uzak tutma
hamlesi olumlu sonuç verdi bu süreçte. Devre boyunca sağ kanattan
Alper'in gerek Sow gerek Şener'in bindirmeleriyle Galatasaray'ı
fazlasıyla zorlayan Fenerbahçe Carole'ün Şener'e eşlik ettiği Hakan
Balta ve Tolga'nın arasında açılan boşluğu iyi değerlendiren Robin
Van Persie'yle öne geçti. İlk yarıda sadece iki şut
atıldı.
Fenerbahçe, ilk yarının son dakikasında attığı golün getirdiği
psikolojik üstünlükle başladığı ikinci yarıda Galatasaray'a karşı
oyun üstünlüğünü de ele geçirdi. Josef ve Neustaedter arasına
sıkışan Sneijder'i oyundan almak Riekerink'in yeterli derecede iyi
bir hoca olmadığını kanıtladı. Advocaat verdiği taktikle Sneijder'i
etkisiz kılmayı başarırken, Riekerink Sneijder'in etkisizliğini
çözemedi çünkü. Bu durumu Hollandalıyı oyundan alarak çözmek taktik
açıdan yetersizliktir. Aynı dakikalarda Eren'in sakatlanması
sonrası oyuna Cavanda'yı almak da bunu destekleyen bir hamleydi.
Zira Sneijder oyundan çıkmışken Galatasaray adına oyunu
yönlendirecek oyun zekası yüksek tek oyuncu Selçuk'u kenarda tuttu
Riekerink. Cavanda hamlesi sağ kanat savunmasını güçlendirmek
adınaydı belki ama Beşiktaş derbisinde puan kaybediş şekli
nedeniyle eleştirilen Riekerink Fenerbahçe karşısında en azından
kaybetmemek zorunda olduğunun farkında değilcesine kararlar verdi.
Bruma'nın ligin bazı maçlarında oyuna hakimiyetini koymasına fazla
güvenmesi de bu maçta ortaya çıktı. Galatasaray sadece Bruma'ya
bağlı oyunuyla Kadıköy'de varlık gösteremezdi. Gösteremedi de.
Fenerbahçe, Lens, Mehmet Topal ve Ozan Tufan gibi önemli
eksikleri olmasına rağmen sahaya çıkan her oyuncusuyla ve oyunuyla
bu derbiyi kazanacağını her dakika hissettirdi. Fenerbahçe'nin
penaltı kazandığı pozisyon da bu hissiyatın zirve noktasıydı.
Serdar Aziz'i kendi ceza sahasında hataya zorlamak için
iki Fenerbahçeli futbolcu vardı. Penaltı pozisyonunda hata
Serdar Aziz'in olduğu kadar Josef'in inadı da önemliydi. Son 15
dakikada fark ikiye çıkınca, Galatasaray da sahada oyun aklından
yoksun kalınca sarı lacivertli takım ve taraftarlar galibiyeti
rahatlıkla son düdük çalmadan kutlamaya başladı.
Ligde Fenerbahçe'nin üst sıralara çıkması açısından aldığı
önemli ve tebrik edilmesi gereken bir galibiyettir. Hakederek
kazandılar. Tebrikler. Galatasaray kaybedebilirdi, kaybetti de ama
Galatasaray'ın mağlubiyetindeki en üzücü kısım, maç boyu
mücadeleden yoksun kalması ve oyunu hiç bir zaman diliminde kontrol
edememiş olmasıydı. Sarı kırmızılı yönetim Riekerink hakkında
ayrılık kararı verebilir kısa zaman içinde.
Cüneyt Çakır ise maçı özellikle ilk yarıda iyi yönetemedi.
Sadece sarı kart göstermekle maçın tansiyonu kontrol edilmez.
Sürekli sarı kart göstermek sahadaki mücadele gücünü, oyun zevkini
ve kalitesini düşürür. Yine de maçın önüne geçtiğini söylemek doğru
olmaz. Penaltı kararı doğruyken Sabri'nin elle müdahalesini
göremedi.
Derbinin galibi Fenerbahçe
Fenerbahçe'nin
2-0 kazanacağını kimler bildi?