Konyaspor deplasmanından yüzde 71 topla oynama oranı, 580 pas, 42 orta, 16'sı ceza sahası içinden çekilen toplam 21 şut ve 0-0'lık beraberlikle dönen Fenerbahçe, Süper Lig'in en çekişmeli sezonlarından birinde bitime 3 hafta kala yarıştan düştü.
Küme düşme hattının 1 puan üzerinde olan Konyaspor hem ligde kalmak hem ilk maçtaki 7-1'lik mağlubiyeti unutturmak gibi bir motivasyonla sahadaydı. Fenerbahçe ise Konyaspor'un sert savunmasının yanında bir de maç eksiğiyle de olsa Galatasaray'ın 7 puan gerisinde olmanın yarattığı stresle mücadele edecekti.
Böyle zamanlarda teknik direktörlerden baskı altında kalmadan en doğru kararları vermesi beklenir. İsmail Kartal'ın ise hem ilk 11'i hem oyuncu değişikliği tercihleri hata silsilesiydi.
FENERBAHÇE'DE HER TAŞ YERİNDE AĞIR
Fenerbahçe'de Beşiktaş derbisinde sakatlanarak sezonu kapatan İsmail Yüksek dışında "ideal 11"de eksik yoktu. Ama 1 eksiği kapatmak isterken 3 eksik birden verdi İsmail Kartal. Sezon başında ısrarla istenen, "yapbozun eksik parçası olan" 6 numara Krunic, İsmail Yüksek'in sakatlığında bile formayı alamadı. Kartal, onun yerine Fred'i İsmail Yüksek'in pozisyonuna çekti, Fred'in pozisyonuna Szymanski'yi, Szymanski'nin pozisyonuna da Mert Hakan'ı koydu.
Fred ve Szymanski kendi mevkilerinde ekstra özellikler sergileyen oyuncular, başka mevkilerde ise idare eder oynuyorlar. İsmail Yüksek'in en öne çıkan özelliği temaslı oyunuyla takıma kattığı sertlik ve direnç. Fred hareketliği, pas tekniği ve kurduğu bağlantılarla takımın merkezi, Szymanski ise pres gücü ve mücadeleci yapısının yanında Dzeko'nun boşalttığı alanları değerlendirmesiyle ekstralar üreten bir oyuncu. Fred'i İsmail'in, Szymanski'yi Fred'in yerine almak, orta sahadaki 3 mevkiden de ideal performansı alamamak demek. Buna bir de Mert Hakan'ın diğer oyunculara uyumsuz oyunu eklenince orta sahası tamamen verimsiz kaldı Fenerbahçe'nin.
YANLIŞ KURGU DOĞRU OYNANMIYOR
Konyaspor sahaya 5'li savunmanın önüne 4'lü blokla çıkarak tıpkı 2 hafta önce Sivasspor'un yaptığı gibi savundu alanını. Fenerbahçe, Sivasspor karşısında da çok kısır bir 45 dakika geçirmiş, Fred'in ceza sahası dışından şutuyla öne geçebilmişti.
Konyaspor karşısında da maça çok etkisiz başladı sarı lacivertliler. Maçın ilk bölümünde İrfan-Osayi kanadında kalabalık bir savunmayla karşılaştılar, Tadic'e atılmak istenen uzun topların çoğu isabetsiz oldu. Merkezde de Konyaspor'un katı bloklarını kıracak kurguya sahip değillerdi.
Topla oynama oranının yüzde 80'e yüzde 20 seviyelerine geldiği ilk 20 dakikada takımın forveti Dzeko yalnızca 4 kere topa dokunabilmiş, ilk isabetli pasını 28'inci dakikada verebilmişti. İlk şutunu da 30'uncu dakikada kafayla atabilmişti. Bu tabii ki sadece Dzeko'nun formsuzluğuyla açıklanamaz. Stoperde Djiku-Becao ikilisi ilk 20 dakikada 65 kez topla buluşmuşlardı. İki stoper, ilk yarıyı toplam 13 uzun pas yaparak tamamladı. Sadece bu istatistik bile Fenerbahçe orta sahasının nasıl zor durumda kaldığını anlamaya yetiyor.
KARTAL'IN DEĞERLENDİRMEDİĞİ OPSİYONLARI
Oysa 6 numaraya bir Krunic monte ederek Fred ve Szymanski'yi de kendi mevkilerinde maksimumda kullanabilirdi Kartal.
Krunic'in fiziksel ya da mental olarak hazır olmadığı düşünülüyorsa ve Fred ve Szymanski'nin pozisyonunun zorunlu olarak değiştirilmesi gerekiyorsa Mert Hakan'la orta sahayı üçlemek yerine maça Batshuayi ile başlayıp çift forvet oynanabilirdi. Bir önceki maç yazısında bu ikilinin hiç birlikte 90 dakika geçirmediğine, sadece 1 kere bir maçın 1 devresini birlikte oynayabildiğine değinmiştik. Halbuki Batshuayi, Dzeko'nun derine geldiği anlarda rakip savunmada yarattığı boşlukları Mert Hakan'dan çok daha iyi kullanabilirdi. Dinamizmiyle peşinden sürükleyeceği oyuncular sayesinde Dzeko'ya da alan açabilir, onun da performansını yükseltebilirdi. Böylece stoperlerden gelen uzun toplar da belki fırsata dönüşebilirdi.
Her iki tercih de sarı lacivertlilerin ilk yarıdaki hareketsiz ve verimsiz oyununun önüne geçebilirdi.
KAÇANLARIN FATURASI BÜYÜK OLDU
İsmail Kartal'ın vasıfsız oyuna ilk müdahalesi devre arasında geldi. Dzeko ile birlikte ilk 11 başlatmaya bir türlü cesaret edemediği Batshuayi'yi kurtarıcı olarak Mert Hakan'ın yerine alarak başladı ikinci devreye. Bu sefer de yabancı kuralına takıldığı için Becao'nun yerine de Çağlar'ı sürmek zorunda kaldı sahaya.
Batshuayi oyuna girdiğinde kullanabileceği boş bir alan bulamadı, çünkü oyun ikinci yarıda tamamen Konyaspor'un 40 metresine yığılmıştı. Doğal olarak Dzeko'nun da derine inmesine gerek kalmamıştı. Artık ceza sahasını organize ataklarla zorlayarak savunmayı kırmak için oynaması gerekiyordu sarı lacivertlilerin.
Osayi ve İrfan'ın arka arkaya yaşadıkları kas sakatlıklarıyla oyundan çıkmak zorunda kalmaları, bu anlamda takımın da sağ kanadının çökmesine yol açtı. Buna rağmen hem Tadic-Ferdi ikilisi üzerinden hem alan daraldığı için ceza sahasına yakınlaşabilen Fred-Szymanski merkeziyle ikinci yarının ilk bölümünde birçok pozisyon üretmeyi başardı Fenerbahçe.
İlk yarıda üretkenlikte yaşanan sorunun sebebi ne kadar Dzeko değildiyse ikinci yarıda kurulan baskıdan tabelayı değiştirecek golün bir türlü çıkmaması da o kadar Dzeko'nun formsuzluğuyla alakalıydı. Dzeko ikinci yarıda ikisi 6 pastan kafayla, ikisi 6 pastan sol ayakla olmak üzere 4 net gol pozisyonunda topu kaleden içeri sokmayı başaramadı. Dakikalar ilerledikçe artan stres de oyunu doldur boşalta döndürdü.
PANİK ATAKLAR
İsmail Kartal beşinci ve son değişikliğini de 80'inci dakikada Tadic'i çıkartıp Serdar Dursun'u sahaya sürerek yaptı. Maçın son bölümünde kanat organizasyonlarından da vazgeçerek ceza sahasına bir uzun daha yollamayı tercih etti. Sarı lacivertlilerde Dzeko-Batshuayi-Serdar üçlüsü bu sezon ilk defa aynı anda sahada yer aldı. Nasıl olsa ortalar sağda Cengiz'den solda Ferdi ve Szymanski'den de geliyordu. Ancak gelişigüzel ortaların çoğu adresini bulamadı.
Uzatmalarla birlikte maçın son 20 dakikalık bölümü, sezona 10'da 10 yaparak başlayan, 34 maçta sadece 1 kere mağlup olan, ligde 90 puana ulaşan Fenerbahçeli futbolcular için trajik bir hal aldı. Sarı lacivertliler kimsenin olmadığı yere açılan ortalar, titreyen ayakların altından kaçan toplar, aceleyle çekilen zayıf şutlarla birlikte şampiyonluk umutlarını da gömdü Konyaspor'un sahasına.