Fenerbahçe'de taraftarlara haftalardır karmaşık duygular yaşatan
kongre süreci Ali Koç'un zaferiyle sona erdi. Seçim sürecindeki
karşılıklı suçlamalar ve kişisel hesaplaşmalar, kongreyi Fenerbahçe
kamuoyunun sınırlarını aşan, ülke gündemine oturan bir yarışa
çevirdi.
Kuşkusuz Fenerbahçe kongresini bu kadar medyatik hale getiren,
reyting rekorları kırdıran etken Aziz Yıldırım'ın adaylığı oldu.
2018'de 20 yıllık kulüp başkanlığına Ali Koç karşısında aldığı
ezici mağlubiyetle veda ederken kendisini yuhalayan tribünlere,
"Ben bu kulüp için hapis yattım, ayıp oluyor. Yarın buradan
üzülerek gidersiniz" demişti Yıldırım. Sonrasında da kulüple
ilişkisini kesmiş, 6 yıl boyunca Ali Koç'un çağrılarına rağmen
kulübün hiçbir etkinliğe katılmamış, kendisine yönelik söylemlere
de nadiren cevap vermişti.

'KURTARICI' AZİZ YILDIRIM
Zaman bir noktada Aziz Yıldırım'ı haklı çıkardı. 6 yıllık Ali
Koç döneminde neredeyse her sezon sarı lacivertli kulübün bir
şekilde kendisini krizlerin ortasında bulması, lig şampiyonluğunun
da bir türlü gelmemesi Koç'un kredisini hem taraftarın hem kongre
üyelerinin gözünde büyük ölçüde tüketti.
Aziz Yıldırım böyle bir ortamda
"kurtarıcı" misyonuyla Koç'a karşı aday olduğunu duyurdu. Seçim
sürecini yönlendiren de Yıldırım'ın Mourinho, "Koçspor",
"Londra'daki baronlar", "Dominik'e uçan uçaklar" gibi açıklamaları
oldu. Devletten yakın zamanda iki ihale aldığını, hem maddi
durumunun hem hayatının yolunda olduğunu, bir nevi "zorunluluktan"
aday olduğunu söylüyordu. Haksız da sayılmazdı. 2021 kongresinde
Koç'un karşısına aday çıkmamıştı, 2024 kongresinde de aday olmaya
niyetlenen tek isim Sadettin Saran, Koç tarafından aday olmaması
için ikna edilmişti.
Fenerbahçe her zaman başkanlarının güçlü olduğu bir kulüp
olmuştu. Bu yüzden değişim süreçleri tartışmalı geçmişti. Ancak tek
adaylı kongreler hiçbir kulüpte kültür haline gelmemeli. Bu noktada
en az ikinci bir adayın varlığı sarı lacivertli kulüp için de
önemli bir kazanım oldu.
Ama ikinci adayın zaten 20 yıl kulübü yönetmiş olan, 6 yıl önce
başarısız bir dönem geçirdiği için yuhalanarak koltuğunu devreden
Aziz Yıldırım olması kulübün geleceği için sorgulanması gereken bir
durum. Yıldırım da propaganda sürecinde bu duruma sıkça dikkat
çekti, bazı isimlerle aday olmaları için konuştuğunu ama kimsenin
aday olmaya yanaşmadığını söyledi, kongre üyelerine cesur olmaları
çağrısı yaptı.
REYTİNG REKORU
Son 1 hafta, adayların farklı platformlarda yayınlara çıkarak
kendilerini anlatmasıyla geçti. Ali Koç'un süreç boyunca Yıldırım'a yaptığı
canlı yayın çağrıları olumsuz yanıt almıştı. Ta ki dün akşama
kadar. Yıldırım bir anda fikrini değiştirip seçimden önceki son
akşam Koç ile yayına çıkmayı kabul etti. İki ismin hangi kanalda ve
hangi formatta karşı karşıya geleceği birkaç saat boyunca sosyal
medyanın en çok konuşulan konusu oldu. Kanalların birbirleriyle
yarışa girdiği, hatta kulübe para teklifleri yapıldığı öne
sürüldü.
Sonuç olarak iki isim Habertürk'te Ahmet Selim Kul ile birlikte
yayına çıkma konusunda anlaştılar. Buradan sonrası, muhtemelen
ileride iletişim fakültelerinde örnek olarak gösterilebilecek
çeşitli absürtlüklere neden oldu. İki isim, tartışmada moderatör
istemedikleri için NOW'a değil Habertürk'e çıktı. Yani kendilerine
soru sorulmasını, sözlerinin kesilmesini istemiyorlardı. Ulusal bir
televizyonda canlı yayına çıkacak ve 6 yılın hesaplaşmasını
yapacaklardı. Dün akşam kırılan reyting rekorunun nedeni hem iki
isim arasındaki hikaye hem de kanala dayattıkları bu formattı. Koç
ve Yıldırım'ın arada kimse olmadan yüz yüze neler konuşacağı
insanları ekrana kilitleyen şey oldu.
İki isim program boyunca yanlarında Ahmet Selim Kul yokmuş gibi
birbirleriyle söz dalaşına girdiler. Tartışmanın bir yerinde bilgi
vermek için araya giren Kul, Yıldırım tarafından "Sen karışma"
denilerek susturuldu. Koç da 45 dakikanın sonunda reklama girmeleri
gerektiğini söyleyen Kul'a "Sen de mi buradaydın?" diye sordu.
Üstelik Kul'un reklam anonsunu da ciddiye almayıp konuşmaya devam
ettiler, sonrasında da "Saat geç oldu" diyerek kalkıp gittiler.
YILDIRIM'IN DESTEĞİ
Adayların son akşamki canlı yayın performansı seçim sonuçlarına
Mourinho kadar etki etmiş midir bilinmez ama iki isim arasındaki 6
yıllık buzu kırdığı kesin. Seçim Ali Koç'un üstünlüğüyle
sonuçlandı, iki isim kürsüye beraber geldi ve Yıldırım, Koç'u
tebrik etti. 2018 kongresinden farklı olarak Yıldırım bu sefer
olumlu mesajlar verdi, kulübü rotasına soktuğunu, Ali Koç ve
yönetimine Fenerbahçe'yi şampiyon yapmaları için ellerinden gelen
desteği vereceklerini söyledi.
Bugün oy kullanmaya giden Aykut Kocaman'ın söylediği gibi,
"Çatışma kültürü değil, rekabet kültürü geliştirir".
Fenerbahçe'deki çatışma ortamı bu kongreyle birlikte sona ermiş
görünüyor. 1 aylık rekabetin de ilk aşamada Mourinho'yu
kazandırdığını söyleyebiliriz.
Ali Koç üçüncü döneminde artık küslüklerini ve kırgınlıklarını
aşmış bir kulübe başkanlık yapacak. İlk iki döneminde birçok defa
kriz anlarında kötü kararlar aldı, olmayacak demeçleri ve heyecanlı
davranışlarıyla kendi takımının işleyişini bozdu. Bu sefer elinde
güçlü bir kadro, güçlü bir teknik direktör var. Etrafında aynı
hataları tekrar yapmaması için kendisine söz geçirebilecek insanlar
var. Kısacası artık başarısız olması için bahanesi yok.