FETÖ’den yargılanan rektör Mustafa Cüneyt Hoşcoşkun etkin pişmanlıktan yararlanmak istedi

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Cüneyt Hoşcoşkun hakkında FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Hoşcoşkun etkin pişmanlık yasasından yararlanmayı talep etti. 

Abone ol

İZMİR - İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hakkında Eylül 2017’de yakalama kararı çıkarılan ve 6 yıldır aranan eski Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Cüneyt Hoşcoşkun, 4 Temmuz günü tedavi için gittiği Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yakalandı. Hoşcoşkun hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün İzmir Adliyesi 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hoşcoşkun ile avukatının hazır bulunduğu duruşma kimlik tespiti ile başladı. Kimlik tespiti esnasında Hoşcoşkun’un telefon kullanmadığını söylemesi dikkat çekti.

ETKİN PİŞMANLIK YASASINDAN YARARLANMAK İSTEDİ

Kimlik tespitinin ardından Hoşcoşkun’un ifadesine geçildi. İfade sırasında Hoşcoşkun’un sık sık “Soluklanabilir miyim?” demesi dikkat çekti. Hoşcoşkun, darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine Ege Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandığını söyledi. Emniyette verdiği ifadede detaylı bir biçimde bildiklerini anlattığını söyleyen Hoşcoşkun, FETÖ ile bir bağı bulunmadığını, ByLock kullanmadığını ve herhangi bir dergi-gazete aboneliği bulunmadığını belirtti.

Hoşcoşkun, örgüt adına faaliyette bulunmadığını, sohbetlere katılmadığını yalnızca davet edildiği iftar yemeklerine görevi gereği gittiğini dile getirdi. Amerika’da Fethullah Gülen’i ziyaret ettiği yönündeki suçlamaları reddeden Hoşcoşkun, yurtdışında yalnızca bilimsel kongrelere katıldığını ifade etti. Poliste örgüte dair verdiği isim ve bilgilerin doğru olduğunu yinelen Hoşcoşkun, “Etkin pişmanlık yasasından” yararlanmak istediğini söyledi.

FETÖ İLE İLTİSAKLI İSTİHBARATÇILARLA GÖRÜŞMÜŞ

Hakimin örgüte dair verdiği isimleri işaret ederek, “Örgüt içerisinde yer almadıysanız bu isimleri nereden biliyorsunuz?” şeklindeki sorusuna ise Hoşcoşkun, “Kişiler kendileri cemaat üyesi olduklarını söyledi” diye yanıt verdi. 6 yıl boyunca neden polisten kaçtığının sorulması üzerine ise Hoşcoşkun, “Ne olduğu belli olmayan o dönemde korktum ve annemin evinde saklandım” dedi. Mahkeme başkanının ByLock yazışmalarında Hoşcoşkun hakkında yer alan “Hizmetle eski irtibatı var” şeklindeki ifadeye dikkat çekerek yazışmaları sorması üzerine Hoşcoşkun, söz konusu yazışmalardan haberi olmadığını ve şahısları tanımadığını söyledi. Emniyet İstihbarat Şube’de görevli olan ve FETÖ/PDY suçundan yargılanan Hasan Ali Okan isimli kişiyle telefon görüşmeleri olduğu sorulan Hoşcoşkun, “Bu kişiler üniversiteye gelip kendilerini tanıttılar. Hastalar hakkında dönem dönem soru soracaklarını söylediler. Her sorularına cevap verdim. Onun haricinde sağlık sorunları olduğunda telefonla aramışlardır” dedi.

‘YEKTA SARAÇ BENİ TEHDİT ETTİ’

Örgütün Ege Bölge İmamı olarak bilinen Bekir Baz ile 7 kez telefon görüşmesi olduğu sorulan Hoşcoşkun, Baz ile bir iftar yemeğinde denk geldiğini ve orada tanıdığını söyledi. Hesabına EFT giriş çıkışları da sorulan Hoşcoşkun, Şifa Hastanesi’nde ilk organ nakli yaptığına yönelik iddialara, “O zaman örgüt değil cemaatti. Ege Üniversitesi’nin izniyle nakli yaptım” dedi. Birlik Vakfı’nda görev alıp almadığı sorulan Hoşcoşkun, “Cumhurbaşkanının selamını getirerek üye olmamı istediler. Üye oldum” dedi. Mahkeme, rektörlük döneminde göreve getirdiği kişilerden 39’unun işlem gördüğünü belirtirken, Hoşcoşkun ise bir atama yaptığını söyledi. Sanık avukatı ise Hoşcoşkun’a “Sizi tutuklanmakla tehdit eden kişi kimdi? Diye sordu. Hoşcoşkun bu soruya “YÖK başkanı Yekta Saraç beni tehdit etti. ‘Seni tutuklatacağım’ dedi” diye cevap verdi. Göreve geldiğinde kendisine emniyetten 70-80 kişilik bir liste geldiğini ve soruşturma yapması istendiğini de söyleyen Hoşcoşkun, Nadide Kazancı ile ilgili ise İzmir Valisi’nin soruşturma yapılmaması için kendisine telefon açtığını dile getirdi.

GİZLİ TANIK: CİDDİ PARALAR ÖDENEREK İKNA EDİLDİ

Ardından tanık ifadelerine geçildi. SEGBİS ile duruşmaya bağlanan gizli tanık “Hilal”, Şifa Hastanesi’nin kuruluş sürecinde marka isimlere ihtiyaç duyulduğunu bu nedenle de Hoşcoşkun’un ciddi paralar ödenerek ikna edildiğini belirtti. Gizli tanık bilgilerinin duyumlardan oluştuğunu da belirtti. Duruşmada ifade veren diğer tanıklar da rektörlük seçimleri döneminde Hoşcoşkun’un FETÖ ile irtibatlı olduğunu duyduklarını ve “kesin seçileceği” yönünde söylemlerin dolaştığını dile getirdi. Hoşcoşkun’un o dönem göreve getirdiği ekibin halen daha görevde olduğunu da belirten bazı tanıklar, rektör olduğu dönemde örgütten aldığı talimatla bazı akademisyenler hakkın soruşturma açtığını da ifade etti.

Duruşmada söz alan sanık avukatı ise tanıkların müvekkilini çekemediğini dile getirerek, tanıklarının bilgisinin duyumlardan ibaret olduğunu söyledi. Avukat Hoşcoşkun hakkındaki ev hapsinin kaldırılmasını istedi. Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, bir sonraki duruşma dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine ve Hoşcoşkun hakkındaki ev hapsi uygulamasının kaldırılmasına karar verdi. Yurtdışı yasağının ise devamına karar veren mahkeme, davayı 5 Mart tarihine erteledi.