Fidan: Cumhurbaşkanını aradım, müsait değildi!
Darbe girişiminde istihbarat zafiyetiyle suçlanan MİT’in 15 Temmuz raporu Meclis’e ulaştı. Rapora göre MİT, dış makamlara 'FETÖ’nün darbe girişiminde bulunacağını' bildirdi ancak tarih veremedi. MİT, darbe gecesi mücadele eden 351 personeline de üstün gayretleri nedeniyle başarı belgesi verdi. Ayrıca Hakan Fidan'ın darbe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aradığı ancak 'müsait değil' yanıtı aldığı belirtildi.
ANKARA - MİT, darbe girişiminin üzerinden 10 ay geçtikten sonra raporunu Meclis’e gönderdi. Meclis Darbe Komisyonu’ndan giden sorulara yanıt verilen raporda, darbe gecesi MİT’e düzenlenen saldırılar, buna nasıl karşılık verildiği, darbe girişimin önlemek için MİT Müsteşarı'nın yaptığı çalışmalar ayrıntılı olarak aktarıldı.
Teşkilat içindeki FETÖ mensuplarıyla ilgili bilgi verilen rapora göre, darbe girişimi yaşanan gece teşkilatta emirlere uymayan tek bir personel olmadı. Bunun nedeni olarak da teşkilat içindeki mücadelenin daha önce yapılmış olması gösterildi. Rapordaki verilere göre, 17 Aralık 2013 ile 15 Temmuz tarihleri arasında 181 personel hakkında işlem yapıldı. Bunların bir kısmı pasif görevlere atandı, bir kısmı ile sözleşmeler feshedildi.
351 PERSONEL’E BAŞARI ÖDÜLÜ
Darbe gecesi MİT’e yönelik saldırılara karşı çıkan 351 personele ödül verildiği raporda, "karşı ateş emrine uyarak cesurca mukavemet eden ve ülkemizin stratejik kurumların korunmasına destek sağlayan 351 personel, gösterdikleri üstün gayret nedeniyle başarı belgesiyle taltif edilmiştir" denilerek açıklandı.
MİT’E İHBAR YAĞMURU
Darbe girişimi sonrası kamuoyunun örgütle mücadele konusunda desteğinin arttığına dikkat çeken MİT, ihbar sayısındaki artışa dikkat çekti. Verilere göre, 15 Temmuz’dan 31 Aralık tarihine kadar MİT’e 13 bin 739’u intermet sitesi üzerinden 15 binden fazla ihbar yapıldı.
MİT MÜSTEŞARI'NIN İFADEYE ÇAĞRILMASI MİLAT OLDU
MİT’in 36 sayfalık raporunun sadece 4 sayfasında darbe girişimi gecesiyle ilgili bilgiler yer alırken kalan sayfalarda örgütün yapısı ve amacıyla ilgili değerlendirmeler yapıldı. Bu bölümde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasıyla ilgili krize de değinilerek şöyle denildi:
“MİT Müsteşarının 7 Şubat 2012’de ifadeye çağrılması, FETÖ/PDY’nin devlete yönelik ilk komplosu olup, hükümeti devirmek amacıyla, MİT Müsteşarının, MİT eski Müsteşarı, eski Müsteşar Yardımcısı ve iki teşkilat mensubuyla birlikte sorgulanmak istenmesi olayıdır.”
OSLO’YU FETÖ SIZDIRDI
MİT raporuna göre, FETÖ/PDY, bu sorgulama sürecine giderken operasyonel çalışmasını Eylül 2011’de Oslo Görüşmelerini basına sızdırarak başlattı. Bu girişimle örgüt, devlet içindeki hegomonyasının önünde engel olarak gördüğü MİT’i yıpratmayı amaçladı. Örgütün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde evine ve resmi konutuna yerleştirilen dinleme cihazlarını MİT’in ortaya çıkarması da örgütün teşkilata karşı daha agresif tavır almasına yol açtı.
ULUDERE OLAYINDA MİT’İN DAHLİ YOK
Rapora göre cihazların bulunmasının hemen ardından Aralık 2011’deki Uludere olayı da teşkilata mal edilmeye çalışıldı. Bu girişim de sonuç vermeyince örgüt “7 Şubat komplosunu” hayata geçirdi. Açılan soruşturma ile teşkilatın haber kaynakları deşifre edilerek teşkilattan uzaklaştırılmaya, böylece devletin istihbari faaliyetleri sekteye uğratılarak terör örgütüne güç kazandırılmaya çalışıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nde barış ve güvenlik ortamının tesisine yönelik yapılan çalışmaların suç olarak gösterilmeye çalışıldığına yer verilen raporda, “esasen bu yargı faaliyeti değil, MİT Müsteşarlığına ve devlete yönelik yasa dışı bir operasyondur” denildi.
MİT TIR'LARININ DURDURULMASI
Örgütün MİT TIR'larının durdurulması olayında da hem teşkilatı hem de Türkiye’yi iç ve dış kamuoyunda zor duruma düşürme amacı taşıdığı belirtildi.
'DARBE GİRİŞİMİ OLUR' DEDİK, TARİH VEREMEDİK
MİT raporunda darbe girişimiyle ilgili istihbarat alınıp alınmadığı ve darbe girişimin gerçekleştiği gün yaşananlara dair sorulara da yanıt verildi. Buna göre, MİT daha önce dış makamlarla paylaştığı notlarda, FETÖ/PDY’nin darbe girişiminde bulunacağını bildirdi ancak TSK bünyesinde istihbarat toplanamadığından, darbe girişiminin tarihi konusunda net bir istihbarata daha önceden ulaşılamadı.
DAKİKA DAKİKA YAŞANANLAR
15 Temmuz’da darbe girişimi başlamadan önceki gelişmeler ise raporda dakika dakika şöyle anlatıldı:
14.20: MİT’e gelen şahıs güvenlik taramasından geçirildi.
15.30: Şahısla görüşüldü. Şahıs, “Kara Havacılık Okulu’nda görevli bazı şahıslarca MİT Müsteşarına saldırı yapılacağı” yönünde teyide muhtaç, ham bilgiler verdi. Bu bilgiler ivedi şekilde sıralı amirlere iletildi. Müsteşar Fidan bilgilerin detaylandırılmasını istedi.
16.20: Müsteşar Genelkurmay 2. Başkanını arayarak bilgilendirdi.
16.40: Genelkurmay Başkanı MİT Müsteşarını aradı. Detaylı bilgi için Müsteşar Yardımcısı Genelkurmay 2. Başkanına gönderildi.
18.00: Müsteşar Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’dan gelen davet üzerine Karargah’a gitti.
MİT MÜSTEŞARI ARADI, CUMHURBAŞKANI MÜSAİT DEĞİLDİ
MİT raporuna göre Müsteşar Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı ile birlikteyken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bilgilendirmek için koruma müdürünü aradı. Ancak Cumhurbaşkanının 'müsait olmadığının' söylenmesi üzerine koruma müdürüne bir anormallik olup olmadığını ve muhtemel tehditlere karşı hazırlıkları olup olmadığını sordu. Bir süre Genelkurmay’da Kara Kuvvetleri Komutanı'ndan haber bekleyen Fidan, bir haber gelmemesi üzerine 20.20’de Karargah’tan ayrıldı. Raporda, “MİT Müşteşarı’nın Genelkurmay Karargahı’na gelmesi ve akabinde Genelkurmay Başkanı tarafından tüm askeri uçuşlar ile Ankara Garnizonu’ndaki askeri intikallerin ikinci bir emre kadar durdurulması üzerine darbe girişiminin başlama zamanının 16.07.2016 saat 03.00’ten 15 Temmuz 2016 saat 20.30 civarına alındığı’ belirtilmiştir" denildi.
'Eniştemden öğrendim' diyerek 'zaaf'a dikkat çekmişti
15 Temmuz'da istihbarat zaafı yaşandığına ilişkin ilk eleştiri darbe girişiminden beş gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gelmişti. Erdoğan, Al Jazeera’ya verdiği mülakatta, “Darbeyi eniştemden öğrendim. Burada bir istihbarat zaafı olduğu açık bir şekilde ortada. Doğru bir istihbarat olsaydı bu Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) çalışmaları engellenebilirdi” demişti.