Fikret Orman: Yapılan çok alçakça, hakkım haram zıkkım olsun

Çebi yönetiminin kendilerine kumpas kurduğunu söyleyen Beşiktaş'ın eski Başkanı Orman: Beşiktaş'ta nifak tohumları yer etmiştir. Hayretlerle bakıyorum. Bu arkadaşlara hakkım haram zıkkım olsun.

Abone ol

DUVAR- Beşiktaş'ın eski başkanlarından Fikret Orman, siyah-beyazlı kulüpten ihracı için önergenin verildiği 2019 Yılı Olağan İdari ve Mali Genel Kurulu'nda ile ilgili açıklama yaptı. 

Eski yönetim kurulu üyeleri Ahmet Ürkmezgil, Hakan Özköse, Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Hüseyin Mican, Deniz Atalay ve Serkan Yazıcıoğlu ile birlikte gazetecilerin karşısına çıkan Orman, Ahmet Nur Çebi yönetiminin kendilerine kumpas kurduğunu söyledi.

Kongreye katılmama gerekçesini açıklayan Orman, "Dün kongreye katılma niyetim vardı ama akşam saatlerinde raporu açıkladılar. Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 'Son dakika raporu çıkarırlar, algı operasyonunu iyi beceriyorlar' diye beni yüz defa uyardı. Bunun üzerine katılmama kararı aldım. Beşiktaş'ta kendime göre önemli işler, önemli hizmetler yaptığımı düşünüyorum. Başkanlığı bıraktıktan sonra gittiğim her yerde büyük sevgi gördüm. Divan kurulu toplantısında gördüklerimden sonra kongrede kavga görüntüsü olmasını, atışma, sataşma, seviyesiz konuşma gibi bir Beşiktaş fotoğraf olmasını istemediğim için gitmedim. İbra olup olmamak çok önemli değil benim açımdan" diye konuştu.

Raporun ortaya çıktığını ama kendilerinin görmediğini aktaran Orman, şunları söyledi: "İki senenin üzerine dün gece bir rapor ortaya çıktı. Bu raporun kulübe daha önce geldiğini biliyorum. Raporun içeriğini bilmiyorum. Önümüzdeki günlerde bu raporu hukuken alacağız. Türk adaleti ne diyecek, rapor ne diyecek, bakacağız. 102 milyon avronun kaçı bizim dönemimizi ilgilendiriyor onu da bilmiyoruz. Futbolculara ödenen tazminatlardan bahsediliyor. Bizim dönemimizde Del Bosque, Ferrari, Abdullah Avcı gibi sözleşme feshimiz olmadı. Sponsorluk anlamında da Aktif Reklam gibi bir şey olmadı. Bir sürü şey değiştirilmiş gözüküyor ama hangisi bizim dönemimizde bilmiyorum. Alçakça yapılmış bir şey bu.

Güzel olan artık somut bir şey konuşuyoruz. Algı değil somut bir adım. Türk yargısıyla bunu takip edeceğiz. Gerekli hukuki işlemlere başlayacağız. Bu raporlar nasıl düzenlendi? Bu raporu hazırlayan uluslararası şirket benim açımdan sınıfta kalmıştır. Onlarla da davalık bir sürecimiz olacak. Beşiktaş Genel Kurulu'nun 20 bin kongre üyesi varken, başkanlığım dönemimde yüzlerce insan bilet için ararken, arayıp soranların sahip çıkmamasını üzüntüyle karşıladım. Araştırılan dönemin bir kısmı Yıldırım Demirören dönemini de içeriyor. Bizim olduğumuz dönemde şu anki başkan da var. Ben icra kurulu toplantılarına girmem. Alınan kararlar icra kurulu kararıydı. Finansı Ahmet Bey yönetirdi, o zamanki genel müdür de şu anda CFO olarak çalışıyor."

'BEŞİKTAŞ'TA NİFAK TOHUMLARI YER ETMİŞTİR'

Kimseden korkusunun olmadığını dile getiren Orman, şöyle devam etti: "Ultrason cihazı diyorlar. Ümraniye'deki bütün aletleri Deniz Atalay gönderdi. Başka kulüplerde böyle şeyler görüyordum, bizde olmaz diyordum ama Beşiktaş'ta nifak tohumları yer etmiştir. Benim dönemimde UEFA'dan ceza almadık. Feshedilen sözleşmeler bizim bıraktığımız dönemden sonrasında var. O işler nasıl olacak göreceğiz. Beşiktaş 2 sene şampiyon olmuş, stadını bitirmiş, Avrupa'da namağlup gidiyoruz, bazı operasyonların içine girmeye başladık. Tarihi Fenerbahçe maçına çıkmama kararı aldık. Peşine 3 ay geçti. O gün itibarıyla cimri başkandım. Kızı sen ister misin, iyi pazarlık yapıyor, ekonomiyi yönetsin, deniyordu. Maça çıkmayın 10 sene şampiyon olmayın deniyordu. Üç ayda nasıl oldu da paralar nerede denmeye başlandı. 3-4 ayda bu duruma geldik. Sanki sihirli el değdi Beşiktaş'a. Konunun özü orası. Beşiktaş'ı bizim yönettiğimiz dönemde harcanan paraları anlattık ama algıları yıkamadık. 102 milyon avronun benimle alakalı olduğunu nereden biliyorsunuz. Belki yüzde 70'i Demirören'le alakalı. Bunun ne kadarı bizi ilgilendiriyor kimse bilmiyor. Fakat bu sorularla muhatabız. Kayyuma giden Beşiktaş'ı alıp buraya getirmek için 8 sene işime gitmedim ben. Bu raporu bize vermek zorundalar. Çin'e gittik diye yazılmış rapora. Avusturya'ya niye gittik, o zaman Şile'ye kampa gitseydik. Bununla niye muhatabız? Hayretlerle bakıyorum. Bu arkadaşlara hakkım haram zıkkım olsun.

'KAVGANIN BİLE BİR DELİKANLILIĞI VARDIR'

Bize ithaf edilen bir şey var. Gerekirse mahkeme kanalıyla isteyeceğiz. Bizden gizlenecek bir durum da değil. Raporun içeriğini bilmiyoruz. Şafak ilk günden beri 'Son dakika bunu çıkarırlar, algı oluştururlar.' diyordu ama ben umut etmiyordum böyle bir şey olacağını fakat haklı çıktı. Raporda Fulya davasından hiç bahsedilmemiş. O davayı Ahmet Nur Çebi götürüyordu. Kendi demeçleri var, Beşiktaş 97 milyon dolar zarar gördü diye. Bunun gibi çok konular var. Beşiktaş'ta beni ve arkadaşlarımı itibarsızlaştırmanın kime ne kazandırdığını anlamış değilim. Şu anki ibra konusu bu raporla hiç alakası olmayan bir dönem. Biz 2019'da ibra olduk. Yazılanların hepsi o dönemle alakalı. Ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim. Kavganın bile bir delikanlılığı vardır.

ATALAY: BU SEFER KUMPAS KURULDU

Kendilerine kumpas kurulduğunu söyleyen eski yöneticilerden Deniz Atalay da "Beşiktaş Kulübünde algı oluşturularak itibarsızlaştırılan başkanlar oldu. Ahmet Dursun Seba gitsin diye itibarsızlaştırarak gönderildi. Bilgili şampiyonluğu sattı diye gönderildi. Yıldırım Demirören kulübe para verdi, bugün ibra edilmeyen dönem de onun dönemidir ama bu toptan Fikret Orman'a mal edildi. Eskiden algı oluşturularak itibarsızlaştırılıyordu ama bu sefer kumpas kuruldu" diye konuştu. (AA)