Eylül ve ekim ayları, sinemaseverler için hem yerli hem de yabancı filmlerde yılın en iyi mahsullerini bir arada görme fırsatı sunuyor. Eylül ayının sonunda Adana’daki film festivali geniş bir dünya sineması bölümüne sahip olsa da asıl olarak ulusal yarışma filmleriyle öne çıkıyor. Ekim başında İstanbul’dan başlayarak yolculuğunu Ankara ve İzmir duraklarıyla tamamlayacak olan Filmekimi ise dünyanın prestijli festivallerinde öne çıkan filmleri seyirciyle buluşturacak. Bu yıl, yeni bir festival daha eklendi bu mevsime. Başka Sinema ve Kariyo&Ababay Vakfı işbirliği ile düzenlenecek olan Ayvalık Film Festivali. Sonuncusu da tabii ki Antalya Film Festivali’nin ulusal yarışmayı kaldırmasının ardından ilki geçen yıl gerçekleştirilen ‘Ulusal Yarışma’.
ÇUKUROVA'DA SİNEMA BEREKETİ
Malum, memleketteki film festivalleri her geçen yıl kan kaybediyor. Özellikle taşra festivallerindeki onlarca yıllık yapısal sorunların yarattığı sıkıntılara, yerel iktidarların iki dudağının arasından çıkacak cümleye bağlanmış olma zorunluluğu eklenince tutarlı hale gelmek de giderek zorlaşıyor. Adana da bundan nasibini alan festivallerden kuşkusuz. Geçen yıl, festivali uzun süre düzenleyen deneyimli ekibin uygun olmayan bir biçimde görevden alınmasıyla başlayan süreç, festival süresince ciddi organizasyon bozukluklarına neden olmuştu. Bu yıl, geçen yıldan deneyimler çıkarıldığını ve festivalin daha organize olacağını umarak başlayalım. 22-30 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Adana Film Festivali’nin ulusal yarışmasının özel ilgi görmesinin nedenlerinin başında, yaz ayları boyunca önemli festivallerde boy gösteren yerli yapımların ilk kez seyirci önüne çıkacak olması yatıyor. Bu yıl da gelenek bozulmuyor. Kısa süre önce Venedik’te ilk gösterimlerini gerçekleştiren Mahmut Fazıl Coşkun’un “Anons” ve Emre Yeksan’ın “Yuva” filmleri bunlardan ikisi. Bu yıl Berlin’de gösterilen “Tuzdan Kaide” (Burak Çevik) ve “Güvercin” (Banu Sıvacı) da ilk kez Adanalı seyirci ile buluşacak. Ömür Atay’ın “Kardeşler”; “Semir Aslanyürek’in “Kaos”, Abdurrahman Öner’in “Aydede”, Özkan Çelik’in “Babamın Kemikleri”, Mehmet Güreli’nin “Dört Köşeli Üçgen”, Osman Nail Doğan’ın “Güvercin Hırsızları”, Hüseyin Karabey’in “İçeridekiler”, Murat Düzgünoğlu’nun “Halef”, Tolga Karaçelik’in “Kelebekler” bu bölümün dikkat çeken yapımları. Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti ikilisinin uluslararası festivallerde iyi eleştiriler alan “Sibel” filmi de seyirciyle bu bölümde buluşacak. Kendi adıma en çok merak ettiğim yapımın özel bir sinema yaptığına inandığım Diyarbakırlı yönetmen Ali Kemal Çınar’ın “Arada”sı olduğunu belirteyim.
DÜNYANIN FİLMİ FİLMEKİMİ'NDE
5-14 Ekim tarihlerinde İstanbul, 12-16 Ekim’de Ankara, 19-23 Ekim’de ise İzmir’de sinemaseverlerle buluşacak 17. Filmekimi, bu yıl yine zengin bir programla huzurlarımızda. Seyircilere film önermenin en zor olduğu festival bu. Çünkü programda yer alan hemen her film bir nedenden izlenmeyi hak ediyor. Yine de, Burning, Climax, Leto, Mandy, Unter the Silver Lake, La quiedut, Non Fiction, Pity, Suspira, The Favourite, Woman at War gibi filmleri merakla beklediğimi kendi adıma ifade etmem gerekiyor. Bunların yanında Lars Von Trier’in son filmi “The House That Jack Built", Cannes’ın En İyi İlk Film’i "Girl", Cannes’da En İyi Senaryo Ödülü’nü kazanan “Lazzaro Felice”, Godard’ın son filmi “The Image Book” gibi heyecanla beklemeye değer filmlerin de programda olduğuna dikkat çekelim.
AYVALIK'TA BİR İLK
Bu yıl yeni bir festival daha ekleniyor takvime. Kariyo & Ababay Vakfı (KAV) ve Başka Sinema’nın öncülüğünde, Azize Tan yönetiminde gerçekleştirilecek olan festival Türkiye’de bir ilke imza atarak yılın yönetmeni ödülü veriyor. KAV tarafından verilecek bu ödül 100 bin TL değerinde ve bir önceki yılın 15 Eylül’ü ile festivalin yapıldığı yılın 15 Eylül tarihleri arasında vizyona giren ya da ulusal ve uluslararası festivallerde gösterilen filmlerin yönetmenleri doğal aday olacak. Danışma kurulu bu adaylar arasında en az iki, en çok üç ismi KAV yönetim kuruluna bildirecek ve kurul oy çokluğuyla yılın yönetmenini seçecek.
Ayvalık Film Festivali’nde de bu yıl zengin bir içerik var. “Sibel”, “Anons”, “Gulyabani”, “Güvercin” seçkideki yerli filmler olarak dikkat çekiyor. “Burning”, “The Image Book”, “Whitney”, “Museo”, “Leto”, “Lazzaro Felice”, “Pity” ise dikkat çeken filmler arasında yer alıyor. Festival ayrıca Açıkhava Sineması gösterimlerine de ev sahipliği yapacak. Ali Atay’ın “Ölümlü Dünya”nın yanı sıra “Loving Vincent” ve “Zorba the Greek” bu bölümde gösterilecek.
'ULUSAL YARIŞMA' BİR KEZ DAHA
Geçen yıl Antalya Film Festivali yönetiminin, 50 yılı aşan bir geleneği bozarak ulusal yarışmayı kaldırmasının ardından hayata geçirilen ‘Ulusal Yarışma’ yoluna bu yıl da devam ediyor. 30 Eylül-4 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek ‘yarışma’nın jürisi oldukça iddialı. Duygu Sağıroğlu, Fatma Girik, Gülsün Karamustafa, Murathan Mungan, Hazar Ergüçlü, Onur Saylak ve Uğur Vardan’dan oluşan jüri, Hüseyin Karabey’in İçerdekiler, Tayfun Pirselimoğlu'nun Yol Kenarı, Ali Kemal Çınar’ın Di Navberê De / Arada, Mehmet Ali Konar'ın Hewno Bêreng / Renksiz Rüya, Tarık Aktaş'ın Nebula, Rojda Akbayır’ın Parçalar, Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti'nin Sibel isimli filmlerini değerlendirecek.
“Bir de Antalya var” diyenler varsa, önden buyursunlar. Biz bir süredir bu oyunun parçası olmayı reddediyoruz.