FilmAmed Belgesel Film Festivali sona erdi: 'Bizler için yaşam odası'

5 gün süren 8'inci FilmAmed Belgesel Film Festivali'ne katılan yönetmen Bingöl Elmas, festivali madenlerdeki yaşam odalarına benzeterek "Baskıya rağmen festivali sürdürme inadı takdir edilesi" dedi.

Abone ol

Evrim Deniz
DİYARBAKIR - Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği öncülüğünde 8'incisi gerçekleştirilen ve 5 gün süren FilmAmed Belgesel Film Festivali, Amed Şehir Tiyatrosu ve Bezgin Bekir Sinema Salonu’nda 12 film gösterimi ile sona erdi. Festival boyunca 31 belgesel film seyirci ile buluştu.

Festival çok sayıda yönetmen, gazeteci ve sinemaseveri bir araya getirdi. Kadın, savaş, ekoloji, dil ve birçok toplumsal konuyu ele alan belgesel filmler izleyicilerin beğenisini topladı.

Festivalde gösterilen son film 'Sidiq û Panter' (Sıdık ve Panter) oldu. Amed Şehir Tiyatrosu'nda yapılan gösterimin ardından festival ekibi ayakta alkışlandı.

Gösterimlerin ardından Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Amed İl Eş Sözcüleri Pınar Sakık Tekin ile Abbas Şahin tarafından Zarok Ma, Dicle Kültür Sanat Derneği, Amed Şehir Tiyatrosu, Kadın Kültür Sanat ve Edebiyat’a (KASED) plaket verildi.

Seyirciler, yönetmenler ve FilmAmed ekibi festival izlenimlerini Gazete Duvar'a anlattı.

‘BURADAKİ BELGESELLERİ BAŞKA YERDE İZLEME ŞANSIM YOK’

Festivale panelist olarak katılan yönetmen Bingöl Elmas, FilmAmed Belgesel Film Festivali'ni madenlerdeki yaşam odalarına benzetti. Elmas, "Baskılara maruz kalmamış olsa, mekanlarına, malzemelerine el konulmamış olsa, insanlar tutuklanmamış, sürgün edilmemiş olsa bu festival, Türkiye’deki birçok festivalden daha iddialı şeyler yapabilecek kabiliyete sahip. Bu kadar baskıya rağmen bu festivali sürdürme inatları ise gerçekten takdir edilesi. Kendimi evimde hissettiğim bir festival oldu" diye konuştu.

İlk yıldan beri FilmAmed Belgesel Film Festivali’ni takip etiğini dile getiren Elmas, "Festival tüm bunları başarabildiği için saldırıya uğruyor. Burada izleme şansı bulduğum özellikle Kürt filmlerini başka yerde görmemin imkanı yok. Ben asimile olmuş bir Kürdüm ve festivalde gösterilen belgeseller ile kendi kültürüm arasında köprü kurma şansı sağlıyorum senelerdir. Bu kadar kıymetli ve benim için hayati bir yer. Bu nedenle, bu festivalin sürmesi için elimden gelen dayanışmayı da göstermek isterim" dedi.

‘7’DEN 70’E İZLEYİCİ BİR ARAYA GELDİ’

FilmAmed ekibinin gönüllü çalışanı olan Ferid Bingöl ise İstanbul’dan festival için çalışmaya geldi. Büyük bir heyecan ile festivale geldiğini belirten Bingöl, festivalle ilgili düşüncelerini, "Aslında belgeseller çok fazla insanın buluşabildiği bir noktada değil. Kürt belgeselcileri odağına alan bu festival, gerçekleri yansıttığı için inanılmaz bir baskıya maruz kaldı. 4 ayrı gösterim yeri olan festivalin tüm bunlara rağmen salonları dolup taştı. Bir türlü bir araya gelip izlenemeyen, halkın tamamına ulaşamayan bu belgeseller, FilmAmed sayesinde bugün 7’den 70’e izleyiciyi bir araya getirdi. Burada olmak, bu heyecana tanıklık etmek gurur verici. FilmAmed herkese ulaşmaya çalıştı ve bunu başarmış görünüyor" diye anlattı.

‘SENEYE YENİDEN BİR ARADA OLMAYI İSTİYORUZ’

Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği çalışanı Sidar Aslan, festivalin en başından beri gönüllü olarak çalıştı. "3 yıl aradan sonra bu kadar güzel bir enerji ile karşılaşmak onur verici" diyen Aslan, "Bu sene sadece izleyici açısından değil, başvuran belgesel sayısı da 100’ü geçti. İlk gün salonda izleyiciler ayakta kaldı. Ama kimse bu duruma kızmadı. Tam tersine bu coşkuyu paylaştık hep birlikte" dedi.

Aslan, izleyiciden edindiği izlenimi ise şöyle paylaştı: "Bazı filmlerin sonunda gözyaşları ile izleyiciler ayakta alkışladı. Evlerine dönen insanlar bizlere sürekli teşekkür etti ve bazı aileler bizlere uzun uzun sarıldı. Bu coşku, bu umut ile seneye yeniden bir arada olmak istiyoruz."

‘ENERJİSİ YÜKSEK BİR FESTİVAL’

Yönetmen Somnur Vardar, 'Boşlukta' belgesel filmi ile izleyiciler ile buluştu. FilmAmed’in atmosferini sevdiğini dile getiren Vardar, şöyle devam etti: "Başka festivallere nazaran buradaki etkileşim çok yoğun. İletişim çok güçlü. Ekibin tamamı büyük emekler ile bu festivale hazırlanmış ve bunun geri dönüşlerini de alıyor. Çok dilli ve enerjisi çok yüksek. Bana iyi gelen bir festival olarak devam ediyor. Sürekli sinema konuşuluyor olması da çok değerli ve bizleri yakınlaştıran bir unsur."

‘FİLMAMED’DEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Festival için Batman’dan gelen Diyar Adin ise Amed Şehir Tiyatrosu’ndaki tüm filmleri izlediğini belirtti. Adin, "Türkiye’de Kürtlerin kültürel çalışmalarına karşı büyük bir baskı var. Yaptığımız her şey iktidar tarafından terörize ediliyor. İki gündür burada sivil polisler dolaşıyor. Bizleri korumak için mi yoksa bizleri birer suç unsuru olarak gördükleri için mi bekliyorlar bilemiyoruz. Tüm bunlara rağmen uzun bir aradan sonra biz sinemasever Kürtler olarak tekrar bir araya gelebildik. 4 parçadan filmler ile buluşma şansı edindik. İnsanların Kürtlerin bulunduğu, düzenlediği festivallerden ya da başka bir şeyden korktuğu şu günlerde bu salonların dolup taşması bizler için muhteşem bir umut. FilmAmed, bizler için çok değerli bir oluşum ve ondan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

‘KENDİ DİLİMDE FİLMLER ÇEKMEK İSTİYORUM’

10 yaşındaki İranlı Kürt Bahoz Pürian, FilmAmed Film Festivali'nin en küçük üyesi. Ailesi ile birlikte FilmAmed’in emektarlarından olan Bahoz Pürian, Kürtçenin Sorani lehçesinden Kurmanci lehçesine çeviri yaparak festivale katkıda bulundu. 

Basın çalışanlarına da çeviri konusunda yardımcı olan Bahoz Pürian, duygularını şöyle ifade etti: "Ekipçe çok yorulduk ama oldukça güzel bir festival geçirdik. Bu benim ilk festivalim değil ama en güzel festivalim. Burada bir sürü insan ve yönetmen tanıdım. Büyüyünce ben de yönetmen olmak istiyorum. Ve kendi anadilimde filmler çekmek istiyorum. Futbolu da çok sevdiğim için en sevdiğim film, ‘Ma Qey Ev Jî Nebû!’ (Buda mı Gol Değil?) belgesel filmi oldu."