Fırat: Erdoğan'a 2008'de dedim bana inanmadı

Sağlık sorunları nedeniyle uzun süredir etkinliklere katılmayan HDP Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, Mersin mitinginde konuştu. 2008'de Erdoğan'a "Kürt oyunu kaybeden iktidar olamaz" dediğini aktaran Fırat, "Buna inanmamıştı ama bunu 7 Haziran seçimlerinde gösterdiniz. Onu alaşağı eden sizler oldunuz" dedi.

Abone ol

DUVAR - HDP'nin Mersin mitinginde HDP Sözcüsü Osman Baydemir ve MYK Üyesi Asiye Kolçak’ın yanı sıra uzun bir süredir sağlık sorunları yaşayan Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat da katıldı. Fırat, 16 Nisan'da hayır'a yüzde 50'yi aştıracak olanların Kürtle olduğunu ifade etti.

HDP'nin Mersin'de düzenlediği mitinge binlerce kişi katıldı. Mitingde ilk konuşan Asiye Kolçak, şunları söyledi: "Bu MHP ve AKP ittifakı hayırlı bir ittifak değil, bu ittifak şer ittifakıdır. AKP ve MHP ittifakı Kürd’ün inkarına dayalı bir ittifaktır. Buna cevabımız hayır olacak. Alevilerin yok sayılmasına, kadın katliamlarına, çocuk istismarına, kadın tacizlerine 16 Nisan’da yanıtımız hayır olacak. Kürdistan’da yakılıp yıkılan kentlerimiz için hayır diyeceğiz. Binlerce yoldaşımız için Hayır’ı güçlendireceğiz."

'KENDiLERİ DE YALANLARINA İNANMAYA BAŞLADI'

Daha sonra HDP Mersin milletvekili Dengir Mit Mehmet Fırat, söz aldı. "Çok uzun bir süre oldu sizden maalesef sağlık sorunları nedeniyle ayrı kaldım" diye konuşmasına başlayan Fırat, şunları söyledi:

"15 yıldır iktidarda olanlar şu anda kendileri de yalanlarına inanır olmaya başladılar. Ne diyor Cumhurbaşkanı, 'Ne aldatan olduk ne aldanan olduk.' Bundan 2 ay önce de 'Biz aldandık, Allah bizi affetsin' demişti. Allah’ın affedip affetmeyeceğini bilmiyorum, ama Kürt halkı affetmeyecek."

'2008 YILINDA ERDOĞAN'A SÖYLEDİM'

Erdoğan'la 7 yıl önce yaptığı görüşmeyi de anlatan Fırat, şöyle devam etti: "Ben o partide bulunduğum sırada, 2008 yılının Kasım ayında yaptığımız bir toplantıda kendisine şunu söyledim: Kürt oyunu kaybeden iktidar olamaz. Buna inanmamıştı ama bunu 7 Haziran seçimlerinde gösterdiniz. Onu alaşağı eden sizler oldunuz. 80 milletvekilini Meclis’e göndererek AKP iktidarının önüne set çektiniz.

Bana neden hayır diyeceksiniz diye soranlara, '18 maddenin 18’ine karşı olduğum için 18 nedenim var' diyorum. Diktatörlük bu ülkede sökmez, ama birileri özellikle Azerbaycan’daki kardeşini örnek alarak bu sistemi önümüze koyuyor. Bunu kabul etmemiz mümkün mü? Bu hayır’a yüzde 50’yi aştıracak olan da Kürt halkı olacak."

'O ANKET FİRMASININ FOTOĞRAFINI ÇEKTİM'

Mitingde, "16 Nisan hesap sorma günü olacak" diyen HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir şu mesajları verdi: "Araştırma şirketlerinden biri demiş ki 'Kürtlerin büyük çoğunluğu bu pakete destek verecek.' Biz o araştırma şirketi ve sayın konuşmacının TV’deki fotoğrafını çektik. 16 Nisan akşamı saat 7 buçuk, 8 civarında ona haritayı göstereceğiz. Kürt halkı Cizre’den sonra, Nusaybin’den sonra, Taybet Ana’dan, Miray bebekten sonra, Gever’den sonra evet mi diyecek? Bu bir onur meselesidir, bu bir haysiyet meselesidir, bu bir davadır. Kürtler davasına sahip çıkacak. Kürt dilini, kültürünü yasaklamak isteyenlere hayır diyecek."

'BU KADAR YETKİ KİMYAYI BOZAR'

"Bu paketin dünyada benzerleri var mı?" diye soran Baydemi, şöyle devam etti: "Bu paket ifade ettikleri gibi bir başkanlık sistemi değil. Çünkü medeni dünyada uygulanan başkanlık sistemlerinde yasama, yürütme yargı birbirinden ayrıdır. Ama bu rejimde sadece 1 kişi var. Bir kişi yüzde 50’nin oyunu alıyor ve tüm bürokrasiyi Anayasa Mahkemesi üyelerinin 15’inden 13’’ünü belirliyor, o da yetmiyor HSYK üyelerini seçiyor,  o da yetmiyor kaymakamı, valiyi belirliyor, o da yetmiyor yeri geldiğinde 'bu ülkede çok mevsim var ve ben baharı yasakladım' diyebiliyor. Böylesi bir yetki, böylesi bir imkan hiçbir insana verilmez. Çünkü bu kimyayı bozar."

'BU YETKİLER DEMİRTAŞ'A DA VERİLSE HAYIR DİYECEĞİZ'

Baydemir, miting alanında bulunanlara şöyle seslendi: "Hepinizin yüreğinde Demirtaş ve Yüksekdağ’ın sesi, sözü, direngenliği var. Bir kez daha HDP sözcüsü olarak haykırıyorum. Bu yetkiler Selahattin Demirtaş’a, Yüksekdağ’a verilirse hayır diyeceğiz. Bu yetkiler bana verilirse hayır diyeceğiz.

Buna Evet dersek, 2yıl boyunca Şırnak, Nusaybin, Cizre’de olanlar ve OHAL uygulamalarının tamamı anayasal güvence kazanır. Zulüm yasallaşmış olur. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Biz de 2 yıl boyunca yaptıklarına bakıyoruz ve meydan meydan söyledikleri yalanlara inanmıyoruz. Bütün yalanlara hayır diyoruz."

BAKAN SOYLU'YA YANIT

Baydemir seçim şarkılarının yasaklanmasına da şu sözlerle tepki gösterdi: "Bizim bir şarkımız var: Bêjin Na. Ne diyoruz: Na!  Ağzınıza sağlık. Bakan efendi çıkmış diyor ki, 'ben valiyi aradım, talimat verdim, şarkıyı yasakladım”. Konuşsun konuşsun, bakan konuşsun, ne kadar konuşuyorsa AKP’nin yüzü, onların maskeleri düşüyor ve gerçek görünüyor. Onlar konuşsunlar ki nasıl bir rejim inşa etmeye çalıştıklarını halk görsün. Ancak bir yargı mekanizmasının vereceği kararı bakan veriyor. Bu paket faşizmin paketidir. Kürt düşmanlığı paketidir. Bir seçim müziğini yasaklamak sadece düşmanlıkla izah edilebilir.

Süleyman Soylu HDP şarkısı yasağını anlattı

Ne demişiz seçim şarkısında 'Bêjin Na' demişiz. Tek dile hayır diyoruz. Ne kadar dil varsa bu coğrafyanın gerçekliği ve zenginliğidir. Türkçe nasıl zenginlikse, Arapça da aynı zenginliğin bir parçasıdır. Kürtçe de bu coğrafyanın vazgeçilmezidir."

TAYBET ANA'YI, MİRAY BEBEĞİ UNUTMAYIN

Baydemir, sözlerini şöyle tamamladı: "AKP’nin kuruluş felsefesine baktığımızda 3 temel taahhütte bulundular. 'Yoksullukla, yasaklarla, yolsuzlukla mücadele edeceğiz' dediler. Bugün yoksulluk, yolsuzluk, yasak diz boyu. Bir yalan daha eklediler. Yalan rüzgarına Hayır.

Sandık başına gittiğinizde yanınızda mutlaka nüfuz cüzdanı ve seçmen kağıdı olmalı ama bu yetmez. Ama mutlaka yüreğinizde Miray bebeğin, Taybet Ana’nın ahı olsun, Demirtaş’ın, Yüksekdağ’ın sazı sözü olsun. Onlarla sandık başına gidip öyle oyumuzu kullanalım." (HABER MERKEZİ)