Fortune 100 şirketlerinin blokzinciri girişimlerinde büyük artış

Güncel bir araştırma, dünyanın en büyük 500 şirketinin yarısından fazlasının (yüzde 56) blokzinciri ve Web3 projeleri yürüttüğünü gösterdi.

Abone ol

DUVAR - Kripto para birimleriyle özdeşleşen blokzinciri teknolojisinin kullanım alanı genişledikçe kurumsal ölçekte blokzinciri ve Web3 gibi yeniliklerin benimsenme oranları da çeyreklik bazda artmaya başladı. ABD’de yürütülen bir araştırma, dünyanın en büyük şirketlerinin sıralandığı Fortune 100 listesinde yer alan şirketlerin yürüttüğü blokzinciri ve Web3 projelerinin, 2024’ün ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde39 arttığını ortaya koydu. Öte yandan veriler, küçük işletme sahibi 10 kişiden yedisinin kriptonun işlem ücretleri ve transfer süreleri gibi finansal zorluklardan en az birinin giderilmesine yardımcı olabileceğini düşündüğünü gösterdi

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan OKX TR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, “Özellikle finans sektörünün önde gelen şirketleri blokzinciri teknolojisini ve kriptoyu benimsiyor. Bu da sektörde inovasyonu teşvik ediyor” dedi.

Fortune 500 şirketleriyle yapılan araştırmada, bu şirketlerde çalışan yöneticilerin yüzde56’sı şirketlerinin blokzinciri odaklı projeler üzerinde çalıştıklarını söyledi. Bu projelerin arasında doğrudan son kullanıcıya hitap eden ödeme uygulamaları olduğuna da dikkat çeken Mehmet Çamır, “Kurumsal adaptasyon pek çok ülkede artıyor. Bu artışta kripto varlıklara dayalı borsa yatırım fonlarının ilk örneği olan spot Bitcoin ETF’in rolü de yadsınamıyor. Küresel ödeme servislerinin stabilcoin’lerle uluslararası ödemelerde sağladığı kolaylıklar kurumsal şirketler tarafından benimseniyor. Öte yandan gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonu (RWA) aracılığıyla blokzincirine taşınmaya başlayan tahviller, bu pazarın da ilerleyen süreçte büyük potansiyel oluşturacağının sinyalini veriyor. 2030’a kadar tokenize varlık pazarının 16 trilyon doları bulabileceği bekleniyor, bu Avrupa Birliği’nin gayri safi yurt içi hasılasının büyüklüğüyle eşdeğer” ifadelerini kullandı.

(EKONOMİ SERVİSİ)