Fu Ying: Çin halkı reform bekliyor
Pekin’deki Tsinghua Üniversitesinin Uluslararası Güvenlik ve Strateji Merkezi Başkanlığını yürüten Fu Ying: Salgın bize acı bir ders verdi ve Çin halkı yönetim süreçleriyle sağlık hizmetleri tesislerinde, hastalıklara acil müdahalede ve ilgili yasa ve düzenlemeler konularında daha fazla reform bekleyecektir.
DUVAR - Çin dış politikasının önde gelen isimlerden Fu Ying, korona virüsü salgınının Çin’e “acı bir ders verdiğini” ve “pahalıya patladığını” söyleyerek Çin halkının Komünist Parti yönetiminden “reform” beklentisine gireceğini söyledi.
yetkinreport.com yazarı Murat Yetkin'in sorularını yanıtlayan Fu Ying, halkın reform beklentisinin ülkedeki yönetişimin yanı sıra sağlık hizmetlerine yoğunlaşacağını söyledi.
Fu’nun açıklamalarından bir kısmı şöyle:
Çin’in bugünkü dış ve güvenlik politikalarının temel ilkelerini nasıl tanımlıyorsunuz? Stratejinizin öncelik verdiği alanlar ve konular nelerdir?
Diplomasi, iç politikanın bir uzantısıdır. Çin, iç politikada yüzüncü yılına yönelik iki hedefe ulaşmayı amaçlıyor; 2021 itibarıyla nispeten müreffeh bir toplum kurarken [Çin devriminin yüzüncü yıldönümü olan – MY] 2049 itibarıyla da refah içinde, güçlü, demokratik, kültürel açıdan gelişmiş, uyum içinde ve güzel bir modern sosyalist ülke haline gelmek. Çin diplomasinin de ülke içindeki bu hedeflere hizmet etmesi ve barışçıl ve işbirliği temelli bir [dış] ortam oluşturulmasına yardımcı olması beklenir. Dahası Çin millet olarak güçlendikçe bazı bölgesel ve uluslararası sorumlulukları üstlenmesi gerekir. Eğer bir önceliği olacaksa, o da Çin’in komşu ülkelerle işbirliğine verdiği önem olmalıdır. Bugün Çin, Doğu Asya’daki çok taraflı diyalog ve işbirliğinde aktif rol oynamaktadır. Çin’in eğildiği ana konulara gelince, Devlet Başkanı Xi Jingping’in bütün insanlığın paylaşacağı bir gelecek için bir toplum kurma çağrısı, Çin’in diplomasi felsefesinin odağını oluşturmaktadır. COVID-19 krizi sırasında diğer ülkelere verilen destek bunun iyi bir örneğidir.
Devlet Başkanı Şi Cingpin’in (Xi Jingpin) başa gelmesinin öncesi ve sonrasında Çin’in dış ve güvenlik politikalarındaki ne gibi değişiklikler oldu? Bu değişiklikleri zorlayan dış etkenler nelerdi?
Çin’in dış politikası istikrarlıdır. Barış ve gelişmenin, yaşadığımız zamanların baskın trendi olduğuna inanıyoruz ki Çin’in dış politikası da bunun üzerine formüle edilmiştir. 21. yüzyılın ilk on yılı, Çin’in dünyanın ikinci büyük ekonomisi haline gelmesine şahitlik etti ve uluslararası toplumunun Çin’den beklentileri arttı. Dünya bir yüzyılda görülmeyecek kadar büyük değişiklikler yaşarken Çin de dış politikadaki varlığını güçlendirdi.
Yine de Çin, uzun bir süredir uluslararası ilişkilerdeki baskın güç olan, dünya lideri konumundaki ABD ile geçinme sorunuyla karşı karşıya. ABD hükümeti Çin’i ana stratejik rakibi olarak seçti ve Çin’e sopa gösterme yaklaşımı sergiliyor. Ayrıca Çin’in çevresindeki askeri varlığını artırıyor ve kışkırtıcı faaliyetler yürütüyor. Bu nedenle Çin, ABD ile yeni bir ortaklık kurmayı umarken ve bunun için çaba harcarken, bir yandan da onun mantıksız söylem ve eylemlerine karşı mücadele etme ihtiyacı duyuyor. Bu iki gücün ihtilaflarını mevcut sistem içinde çözüp çözemeyecekleri, uluslararası politika alanındaki en büyük güçlüklerden ve risklerden biri.
Koronavirus salgının Çin ekonomisi, siyasi görünümü ve itibarı üzerinde nasıl bir etkisi oldu? Sizce verdiği en büyük hasar nedir? Salgından alınan derslerden sonra ülke içi ve uluslararası alanlarda ne gibi sistematik değişimler beklemek gerekir?
Şu anda salgın Çin’de genel olarak kontrol altına alınmış durumda fakat bize pahalıya patladı ve çoğumuzda kalıcı acılar bıraktı. Ekonomideki etkisi ortaya çıkıyor ve hayat iki aylık aranın ardından yavaş yavaş toparlanıyor. Özellikle hizmet sektörü ve orta ölçekli işletmeler zor bir noktada. Çin hükümeti istihdamı korumak ve işletmeleri desteklemek için önlemler açıkladı fakat ekonomik temeller, hâlâ sağlam.
Salgın bize acı bir ders verdi ve Çin halkı yönetim süreçleriyle sağlık hizmetleri tesislerinde, hastalıklara acil müdahalede ve ilgili yasa ve düzenlemeler konularında daha fazla reform bekleyecektir. Şubat başında Wuhan’a Türkiye’den yardım gelince derinden minnettarlık duyduk. Şimdi ise, malzeme temin ederek, tıbbi personel göndererek ve uzaktan destek sağlayarak başka ülkelere de salgınla mücadelede yardımcı oluyor.
26 Mart’taki G-20 sanal zirvesinde Devlet Başkanı Xi Jinping dört öneride bulundu: virüsün kararlılıkla kontrol altına alınması, ortak bir önleme ve kontrol mekanizması oluşturularak ilaç, aşı ve test kabiliyetleri konusundaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerini hızlandırmak için işbirliğine gidilmesi; aktif rol oynayan uluslararası kuruluşların desteklenmesi ve salgına karşı bilgi paylaşımının artırılması; uluslararası makro-ekonomi politikalarının koordinasyonuyla vergilerin indirilmesi, ticaretin önündeki bariyerlerin kaldırılması ve serbest ticaret akışının sağlanması gibi konularda harekete geçilmesi.