Füsun Erbulak: Sanatta inişteyim
Özkan Özgür ile 23 Soru'nun konuğu oyuncu ve yazar Füsun Erbulak...
1. Sizin için kullanılan hitap biçimlerinden hangisi daha çok hoşunuza gidiyor?
Kedi.
2. Sizden daha zeki olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınız var mı?
Torunum, kızım.
3. Arada sırada saçma şeylerle uğraşmak zorunda olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Evet, düşünüyorum.
4. ‘Tüm yaşadığım sıkıntılara değdi bu!’ dediğiniz olaylar yaşadınız mı?
Evet, yaşadım. Bir parti üyeliğim vardı. Solcu bir partiydi. Orada çok çalıştım. Sonra, Dev Genç zamanında da onlarla ilgili hem çok sıkıntı çektim, hem de ‘Niçin Geç Kaldım?’ diye de bir kitap yazdım.
5. Bir evcil hayvanın insanı mısınız? Geçmişte böyle bir deneyiminiz oldu mu, ileride bir gün düşünür müsünüz?
Evet, her zaman kedilerim oldu. Kedilerin insanları sağalttığını düşünüyorum. Çok seviyorum! Şu anda dört kedim var. Dışarıdaki yanaşma kedileri de besliyorum. Tüm hayvanları çok seviyorum, korunmaları gerektiğine inanıyorum.
6. Çocukluğunuzdan kalan ve ilk fırsatta tatmak istediğiniz özel tat var mı?
Annem pek yemek yapmazdı. Ama ben genelde ekşili şeyleri severim. Erik!
7. Sanatın ya da sanatınızın neresindesiniz?
Tamamen sonundayım. Emekli oldum. Artık, tiyatrolarda, dizilerde ara sıra oynuyorum. Ara sıra da bir şeyler yazmak istiyorum ama daktilo döneminden kalma olduğum için, daktiloları da tamir ettirmek zorlaştığından elle yazıyorum. Her yer de bunları kabul etmiyor. Yani, inişteyim…
8. Ezberinizde şiir var mı? Hangi şairin hangi şiiri?
Nazım Hikmet’in şiirleri var.
"Aya gidilecek
daha da ötelere,
teleskopların bile görmediği yere.
Ama bizim dünyada ne zaman kimse aç
kalmayacak,
korkmayacak kimse kimseden,
emretmeyecek kimse kimseye,
yermeyecek kimse kimseyi,
umudunu çalmayacak kimse kimsenin?
İşte ben komünistim
bu soruya karşılık verdiğim için."
9. Okuduktan sonra çok etkilendiğinizi düşündüğünüz bir kitap var mı?
O kadar çok kitap var ki… Rus edebiyatının devlerinin hemen hepsinden çok etkilendim. Türk yazarları da şimdi çok severek okuyorum. Yani yazsam, sayfalara sığmaz diye düşünüyorum. Çok iyi bir okurum. Yani, orta karar bir yazarım ama iyi bir okurum.
10. En son ne zaman tiyatroya gittiniz?
En son Kadıköy Emek Sahnesi’ne gittim. Genelde oyun izlerim ama. Bir de tabi kızımın oyununa gittim. Behiç Ak’ın yazdığı ‘Ayrılık’…
11. Belleğinizde yer eden ve tavsiye edeceğiniz bir film var mı?
‘La Notte’ var, ‘Gece’… Ben daha çok eski filmleri tavsiye edebiliyorum. Charles Chaplin’in bütün filmlerini tavsiye ederim.
12. Size göre ‘yabancı’ kimdir?
Bana göre yabancı, aynı ülkede yaşamayanlardır. Bir de, yabancılaştırılmış olan, aynı ülkede yaşadıkları halde birileri tarafında dışlanan insanlardır ki bu, vicdanen suçtur.
13. En son ne zaman haksızlığa uğradığınızı düşündünüz?
Bir kitabım çok kötü basıldı. Baskısı çok kötüydü ve dağıtım da öyleydi. Bana bile gönderilmedi. İkinci olarak uğradığım en büyük haksızlık, kendimden çok kızıma yönelikti. Şehir tiyatrosundan uzaklaştırıldı bir ‘FETÖCÜ’ olarak! Çok çok kırılmış ve öfkelenmiştim.
14. Hak etmediğini düşündüğünüz birilerine saygı göstermek zorunda kaldığınız oldu mu?
Bunu hiçbir zaman yağmadım, yapamadım. Çıkarım için de yapmadım. ‘Sayın’ kelimesini artık kullanmıyorum. Kimlere ‘sayın’ demedik ki?
15. Günlük hayatta görünce nefret ettiğiniz hareket nedir?
Kadınlara ve çocuklara yapılan saldırılar, hayvanlara taş atmak, işte, sopayla kovalamak gibi hareketlere reaksiyon gösteriyorum.
16. Sizi umutlandıran bir duruma örnek verir misiniz?
Gezi direnişi beni umutlandırmıştı. Ramazandaki yeryüzü sofraları da umut veriyor.
17. Hayallerinizin peşinden koştunuz mu? Hayal kurmaya devam ediyor musunuz?
Ailem oyuncu olmama izin vermediği için hayallerimin peşinden çok koştum. Önce baleye başladım, sonra bıraktım. Şeker hastası olduğum için. Tiyatro konusunda çok koştum. Hemen hemen hiçbir hayalim kalmadı. Sadece torunumun büyümesini bekliyorum.
18. Rekabetçi olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Kesinlikle düşünmüyorum. Kendi tiyatromuz dâhil, çalıştığım hiçbir yerde kimseyi kıskanmadım. Üstüme düşeni yapmaya çalıştım ve işimden tat almaya baktım. Rekabetçi sayılmam.
19. Özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi ihmal ettiğiniz olur mu?
Teşekkür etmeyi ihmal etmem. Ama özür dilemeyi bazen unutuyorum. Pek hoşlanmıyorum özür dilemekten. Yaptığım şeyin yanlış olduğunu düşünsem zaten yapmazdım diye düşünürüm.
20. Neyi ya da kimi özlüyorsunuz?
Pek tabii ki eşimi özlüyorum. Şevkiye May ablamı özlüyorum. İntihar etti. ‘Ayı Masalı’nda annemi oynamıştı.
21. Stres atmak ya da kafanızı dağıtmak için ne yaparsınız?
Genelde kitap okurum, yürüyüş yaparım.
22. Şu ana kadar geçen hayatınızı özetleyen kelime hangisidir?
‘İsyancı’, ‘başkaldıran’ diyebilirim.
23. Allah gecinden versin, hak vaki olursa, geride kalanların sizi nasıl anacağını düşünüyorsunuz?
Hakkın vaki olacağını biliyorum. Geride kalanların bir kısmı sevgi ve özlemle anacaklar. Nerfet edenler de olur mutlaka. Bilemiyorum…