Türkiye Futbol Federasyonu'nun altında 'Kulüpler Birliği' gibi adlar altında vakıflar neden kurulur pek anlam veremem. Kulüplerin bir araya gelip kısa sürede ortak çözüm üretmeleri ve üretilen çözümleri uygulamaya geçirmeleri açısından hız kazandıran yararlı olabilecek girişimlerdir bunlar. Fakat diğer yandan da kulüplerin federasyonla bir araya gelip çözüm üretemediklerini de düşündürtmüyor değil. Almanya'da da Bundesliga Vakfı var. Bir yararı vardır muhakkak. Her eyaletin kendi futbol birliği de var. Tabii bunda ülkenin eyaletlerle yönetiliyor olmasının etkisi var. Ancak Bundesliga Vakfı, 1. Bundesliga Kulüpleri Vakfı ve 2. Bundesliga Kulüpleri Vakfı diye ayrılmıyor. Ve genel olarak kültürel çalışmalar üzerine çalışıyorlar. Yani ilk dertleri yayın geliri havuzu paylaşımı ya da deplasman taraftarları ya da sorunlu futbolcuların transfer edilmemesi değil.
Perşembe günü Süper Lig takımlarının vakfı Kulüpler Birliği Vakfı'na kardeş geldi, TFF 1. Lig Kulüpler Birliği kuruldu. 5 ay sonra TFF 1. Lig'de bulunmayacak kulüpler de bu birliğe dahil. Aynı paradoks Süper Lig'de yer alan kulüplerin vakfı için de geçerli. Ve zaten Süper Lig'in kulüplerinin vakfının da genelde esas oğlanlarının dediği oluyor ya hep. Neyse.
TFF 1. Lig Kulüpler Birliği kurulur kurulmaz da ilk kararını açıkladı. Alınan kararı FourFourTwo Türkiye sitesinden bir kelimesine bile dokunmadan iletiyorum: "Başkanlar tarafından alınan ortak karara göre bundan sonra kulüplerden sorunlu olarak ayrılan bir oyuncu bir başka 1. Lig kulübü tarafından transfer edilemeyecek." Bu ne demek? Bilmiyoruz. Zira kurulan her resmi birliğin, derneğin, vakfın bir internet sitesi olması gerek değil mi? Bu resmi bir mecburiyet artık. Video blog açmanın bile 8+ yaş civarında olduğu şu günlerde TFF 1. Lig Kulüpler Birliği'nin bir sitesi olmadığı için birliğin yönetmeliğini, aldığı kararların gerekçelerini okuyamıyoruz, bilemiyoruz. Bir blogspot bile açsanız geçici olarak yeterdi halbuki.
'Sorunlu futbolcu' nedir?
'Kulübünden sorunlu olarak ayrılan futbolcu'nun tanımı nedir? Henüz bildiğimiz resmi bir tanımı yok bunun TFF 1. Lig Kulüpler Birliği Vakfı'na göre. Ancak fikir yürütebiliriz bu konuda. Mesela, kulüpten sorunlu olarak ayrılma nedeni, futbolcunun durduk yere kulüp personeliyle kavga etmesi midir? Ya da alkol ya da uyuşturucu ile arası iyi olduğu için mi sorunlu statüsü kazanır o ayrılık? Antrenmana geç kalan, arkadaşlarıyla antrenmanda, maç sırasında ve sonrasında sürekli yumruk yumruğa kavga eden futbolcu mudur? Parasını alamadığı için kulübü federasyona şikayet eden ve doğal hakkı gereği fesih maddesini kullanıp kulüpten ayrılan futbolcu mudur sorunlu futbolcu? İlk 3 sorunun cevabı 'evet'se zaten böyle futbolcular herhangi bir şekilde futboldan geçici süreliğine uzaklaştırılmalı. Bunun için herhangi bir karar açıklamaya gerek yok. Ancak geçmişteki haberleri hatırlayınca son sorunun cevabına tekabül ediyor kulüplere göre sorunlu ayrılan futbolcu tanımı. Yani kulübünden parasını alamadığı için oynadığı kulüpten ayrılan futbolcular aynı ligde bir başka takıma transfer olamasın istemiş başkanlar. "Para olmasa kulüpleri de takımları da ne güzel yönetirdik" demişler. Eh bu durumda futbolcu da kalmaz ortada. O zaman kulüpleri çok daha güzel yönetirler. Neyse ki bu konuda güven veren bir kurum var bu ülkede. Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı Hakan Ünsal da Halil Ünal ile konuşup 'sorunlu oyuncu'nun tanımının açıklanmasını beklediklerini iletmiş.
TFF 1. Lig Kulüpler Birliği'nin açıklamasının ve birliğin kendisinin en büyük çelişkisinin de başkanının Eskişehirspor Kulübü Başkanı Halil Ünal olması. Daha ekim ayının sonunda Göztepe ile oynanan maçın son dakikalarında yaşanan olaylar nedeniyle Eskişehirspor sahadan çekilmiş, kulüp başkanı Halil Ünal da 42 gün hak mahrumiyeti cezası almıştı. Kulübe de puan silme cezası gelmişti. 'Sorunlu başkanlar' konusunda da bir şey yapacak mı acaba TFF 1. Lig Kulüpler Birliği?
TFF 1. Lig'in son 3 sezonuna da bakarsanız kulüpler puan silme cezaları almak konusunda rekora gidiyor. Geçen sene sadece 2 takım almıştı puan cezası bu sene ise 6 takımın puanı silindi. Gerekçeyi de iletelim sabah.com.tr'den aldığım haberden: "Verilen süreler içerisinde eksikliklerini tamamlayamayan Adana Demirspor, Denizlispor, Manisaspor ve Mersin İdmanyurdu kulüplerine 3'er puan tenzili cezası vermiştir"
Sözün özü daha kulüplerini yönetmesini beceremeyen bir kaç başkan oturup net olarak bir tanımını koyamadığı durum belirlemiş ve kulübünden sorunlu ayrılan futbolcuları lig içinde barındırmama kararı almış. Biz de yedik!
* Hukuki açıdan da sorunlu olan bu açıklamaya dair Spor ve Hukuk internet sitesindeki yazıyı okumanızı da sevgiyle tavsiye ederim.