Galaksimizdeki altın 10 milyar yaşında olabilir
Çevremizde bulunan altın ve platin gibi pek çok ağır element, Samanyolu’nun oluşum aşamasında, yani günümüzden yaklaşık 10 milyar yıl önce meydana gelmiş olabilir.
Jamie Carter
Samanyolu Galaksisi’nde keşfedilen altın bakımından zengin olan yüzlerce yıldız, günümüzden 10 milyar yıl önce bir araya gelen daha küçük galaksilerden bizlere kadar ulaşmış olabilir. Japonya’daki Tohoku Üniversitesi ve Fransa’daki Notre Dame Üniversitesi’nden bilim insanları, Japonya Ulusal Astronomi Gözlemevi’nde bulunan Hesaplamalı Astrofizik Merkezi’ndeki ‘ATERUI-II’ adlı süper bilgisayarı kullanarak, şu ana dek yaratılan en yüksek çözünürlükteki yeni galaksi oluşumu simülasyonunu geliştirdiler.
ANTİK YILDIZLARIN MİRASI GÖZLEMLENDİ
Simülasyon, bilim insanlarının eski yıldızların uzaya saldığı yeni malzemelerin yeni yıldızlarca nasıl emildiğini görmelerine imkân sağlamak amacıyla Büyük Patlama’dan günümüze dek Samanyolu’na benzeyen bir sanal galaksinin oluşumunun izini sürdü. Karbon ve oksijenden silikona ve antik yıldızların içinde gerçekleşen termonükleer reaksiyonlar neticesinde üretilen altına varıncaya dek, Dünya’da, çevremizde bulunan elementler, yıldızlar patladığı zaman evrenin dört bir yanına saçılır.
Tohoku Üniversitesi’nde görevini sürdüren Yutaka Hirai, “Günümüzde, altın bakımından zengin olan yıldızlar, bizlere Samanyolu'nun tarihini anlatıyor” diyor: “Samanyolu’nun yapı taşları da işte bu antik galaksiler. Ulaştığımız bulgular, şu anda gördüğümüz altın bakımından zengin yıldızların büyük kısmının, Samanyolu’nun 10 milyar yıl önceki oluşumundan geriye kalan fosil kayıtlar olduğu manasına geliyor.”
Birkaç ay boyunca devam eden simülasyon, bilim insanlarının Samanyolu’nda altın bakımından zengin yıldızların meydana geliş aşamalarını ilk defa izlemelerine imkân sağladı. Simülasyon, altın bakımından zengin yıldızların büyük kısmının 10 milyar yıldan daha fazla bir zaman önce küçük galaksilerde meydana geldiğini ve akabinde bunların Samanyolu’nu oluşturacak biçimde bir araya geldiğini açığa çıkardı. Demire kıyasla daha ağır olan altın ve platin benzeri elementler, küçük galaksilerde (ölüm aşamasındaki iki yıldızın çekirdekleri çarpıştığında) yaygın biçimde gerçekleştiği düşünülen nötron yıldızı birleşmelerinden doğar.
Simülasyonlar yalnızca neler yaşanmış olabileceğine ilişkin bir tahmin ortaya koysa dahi, günümüzün Samanyolu’nda bulunan altın bakımından zengin yıldızların bolluğuna ilişkin tahmin, gökbilimcilerin şu anda gözlemleyebildikleriyle uyuşuyor.
YENİ KEŞİFLERİN ÖNÜNÜ ‘HEAVYMETAL’ AÇACAK
Son beş yıl içinde yüzlerce altın bakımından zengin yıldız kayıt altına alındı. Mayıs 2022’de, Hubble Uzay Teleskobu’nu kullanan bilim insanları, Güneş Sistemi’nin ötesinde yer alan herhangi bir nesneye dair tüm rekorları elinde bulunduran ‘HD 222925’ adlı bir yıldızda, altın dahil 65 farklı element keşfetti.
Elementlerin kesin biçimde nasıl, neden ve ne zaman üretildiği pek çok araştırmanın da merkezinde yer alıyor. Geçtiğimiz hafta, Avrupa Birliği, nötron yıldızı birleşimlerinde oluşan kimyasal elementlerin nasıl sentezlendiğini araştırmayı hedefleyen ‘HEAVYMETAL’ (tam ismiyle ‘Nötron Yıldızı Birleşmeleri Nasıl Ağır Elementler Yaratır’) adlı araştırma projesine 11,3 milyon euro ödül vereceğini duyurdu.
Güneş’inkinin neredeyse sekiz katı kütleye sahip olan yıldızlar yakıtlarını bitirdiği zaman içe çökerler ve süpernova patlamaları sırasında parçalanarak en nihayetinde ya bir nötron yıldızı ya da bir kara deliğe dönüşürler.
Yazının orijinali Forbes sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)