Samsun deplasmanında ilk 11 dakikada bulduğu 2 golle 3 puana uzanan Galatasaray, maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu.
Barış Alper’in etkili futboluyla sonuca giden sarı kırmızılılar, erken gelen skor avantajı sayesinde maçın büyük bölümünü düşük viteste geçirdi. Samsunspor’un organize atakları da ya kademelerde başarılı olan stoper hattından ya da kalede Muslera’dan dönünce Galatasaray bu sezonki en rahat galibiyetlerinden birisini almış oldu.
HEM TEKNİK DİREKTÖR HEM ŞEHİR TAKIMI: SAMSUNSPOR
Süper Lig’e bu sezon çıkan ekiplerden Samsunspor sezona kötü bir başlangıç yapmıştı. Ligdeki ilk 7 maçta sadece bir beraberlik alabilen kırmızı beyazlılarda teknik direktör Fuat Çapa ile yollar ayrılmış, yerine Markus Gisdol getirilmişti. Gisdol ile birlikte yeni bir oyun anlayışına geçen ekip ilk 3 puanını da 10’uncu haftada almıştı.
Sonraki haftalarda oyununu geliştiren Samsunspor, ligdeki son 11 maçında da gol atmayı başardı. Bu maçlarda sadece 3 mağlubiyet aldı ki bunların birisi Beşiktaş’a, birisi Trabzonspor’a karşıydı. Fenerbahçe’ye karşı da Kadıköy’de 1 puanı kurtarmıştı. Yani oyun olarak formda bir takıma karşı, tribünleri dolu bir deplasmana gidiyordu Galatasaray.
GALATASARAY’IN DEFOLARI
Sarı kırmızılı cephede ise son haftalar, galibiyetlerin zor geldiği maçlara sahne olmuştu. Ligde son 5 maçtır kalesini gole kapatamayan Galatasaray, bu maçlarda yalnızca Sivasspor’a deplasmanda 1 puan vermişti. Kendi sahasında oynadığı Kayserispor, İstanbulspor ve Gaziantep maçlarında ise galibiyeti getiren goller 80’li dakikalarda gelmişti. Bu 5 maçtan sürpriz olarak yalnızca Trabzonspor deplasmanında 5-1’lik rahat bir galibiyet almıştı.
Takımda sol bek problemi devam ederken Sacha Boey’un Bayern Münih’e transferiyle sağ bek pozisyonunda da açık oluştu. Sarı kırmızılılar bugün iki transfer birden açıklasalar da Samsun deplasmanına sağda Kaan, solda Berkan ile çıkmak zorunda kaldı. Stoperde Abdülkerim'in sakatlığı, ileri uçta Icardi’nin devam eden formsuzluğu da düşünüldüğünde sarı kırmızılıların hem defansta hem hücumda sıkıntı yaşaması beklenebilirdi.
BARIŞ ALPER JOKERİ
Galatasaray bu sezon çıktığı 23 lig maçında yalnızca ilk hafta çıktığı Kayserispor deplasmanı ve aralık ayında gittiği Kadıköy deplasmanında gol atamadı. Diğer 21 maçın 18’inde ilk golü bulan taraf olmuştu. Öne geçtiği 18 maçın 16’sını kazanan takım, yalnızca Hatayspor’a karşı ilk golü bulmasına rağmen mağlup olurken Sivasspor deplasmanında ise berabere kalarak puan kaybetti. Yani Galatasaray için maçın şifresi, yine ilk golü bulmak olacaktı. Bu noktada ise sahneye Barış Alper çıktı.
Şampiyonluk hikayelerinin hemen hepsinde, gösterdikleri ekstra performanslarla takımlarına kritik 3 puanlar kazandıran oyuncuların özel maçları bulunur. Eğer Galatasaray sezonu şampiyon tamamlarsa bu oyuncu Barış Alper olacak. Sol bek oynadığı maçların altından başarıyla kalktı, kendi mevkisine döndükten sonra ise önce Trabzon deplasmanında kilidi açan golün asistini yaptı, sonra Gaziantep maçında 89’uncu dakikada 3 puanı getiren golü attı. Samsun karşısında ilk golde korneri aldı, takımının ikinci golünü de atarak bir 3 puan daha kazandırdı. Sezon başında yapılan transferlerden sonra ilk 11 oynanması beklenmeyen Barış Alper, son haftalarda takımını zirvede tutan isim oldu.
Samsunspor karşısında 2 golün geldiği ilk 15 dakikada Icardi sadece 5 kere topa dokunabilirken Kerem Aktürkoğlu 3 kere topla buluşabilmişti. Sarı kırmızılılar en önemli iki silahına ihtiyaç duymadan, sağ kanatta Barış Alper’i defansın arkasına kaçırarak 2 gol bulmayı başarmıştı. İlk 45 dakika bittiğinde de Icardi 2’si ceza sahası içinde olmak üzere sadece 7 kere topla buluşabilmişti. Sağ kanattaki Barış Alper ise 22 kere topla buluşmuş, 2 kere ceza sahasına girmiş, bunlardan birinde de golü bulmuştu.
Özellikle sezon başından beri Tete ve Ziyech’in sağ kanatta gösterdikleri performanslar düşünüldüğünde, Barış Alper’in neden son birkaç haftaya kadar bu mevkide şans bulamadığını anlamak güç. Aynı şekilde bu form seviyesiyle Icardi’nin nasıl 90 dakika sahada kaldığını anlamak da güç.
Neyse ki futbol bir takım oyunu. Bazen bir futbolcunun günü kurtarması, takımdaki birçok defonun da üstünü örtebiliyor.