Galatasaray'ın şampiyonluk yürüyüşü başladı
Galatasaray'ın 21 kez rakip ceza sahasında buluşup sadece bir gol atabilmiş olması Trabzonspor defansının çok sağlam durması kadar, Sarı kırmızılı takım hücumcularının bugün üstlerine yapışan beceri eksikliğindendi. Yoksa ilk yarı ev sahibi takım için daha farklı bir sonuçla bitebilirdi.
Ligin son dönemecinde şampiyonluk yolunda en zorlu sürecinin başlangıcında Trabzonspor'u ağırlayacaktı Galatasaray. Bordo mavili takım rakibine ters gelirdi ancak bu sezonki inişli çıkışlı, belirsiz performansları galibiyet şanslarını azaltsa da ev sahibi ekibin Tudor'lu dönemdeki derbi zafiyeti, Sarı kırmızılılarda hafif bir tedirginliğe neden oluyordu. İç sahadaki galibiyet serisi ne kadar etkileyici olsa da derbi maçta Galatasaray için garanti değildi.
Uzun zaman sonra koltuklarının neredeyse tamamı dolan stadyumda taraftarlarının desteğini arkasına alan Galatasaray, ağırlıklı olarak sağ kanattan, Feghouli ve Mariano'nun işbirlikleriyle rakibini üzerine gitmeye başladı ilk dakikadan itibaren. Selçuk'un oyunu fazla koşmadan uzun paslarıyla yönlendiren, Belhanda'nın da orta saha ve forvet hattı arasında top taşıyan, Fegholi'nin ise rakip kale önünde iş bitirici rollerini alması hücum gücü ve zenginliği yaratmaktaydı ev sahibi ekibe. Bu baskı ve hız Mariano ve Feghouli iş birliği ile 7. dakikada sonuç verdi.
Golden sonra elde ettiği skor avantajıyla rahatlayıp top çevirmeye başlayan ev sahibi oyunu kontrol altına almıştı. Trabzonspor'un bekleyen rolünü üstlenmesi, sadece Burak Yılmaz'la gol bulma planının olması Bordo mavilileri etkisiz kılıyordu. İlk 20 dakika boyunca kaleyi bulan şutlarının bile olmaması bir yana ilk yarıda rakip ceza sahasında sadece 1 kez topla buluşmuş olmaları Rıza Çalımbay'ın Sosa, Abdülkadir, Yusuf, ve Burak'la hücum organizasyonu teşebbüsüne bile girmeme tercihinden kaynaklanmaktaydı. Galatasaray'ın 21 kez rakip ceza sahasında buluşup sadece bir gol atabilmiş olması Trabzonspor defansının çok sağlam durması kadar, Sarı kırmızılı takım hücumcularının bugün üstlerine yapışan beceri eksikliğindendi. Yoksa ilk yarı ev sahibi takım için daha farklı bir sonuçla bitebilirdi.
İkinci yarıya daha hızlı başlayan Trabzonspor'du. Devrenin hemen başında gelebilecek golle morallenip skor üstünlüğünü ele geçirmek niyetinde olan Rıza Çalımbay, bu sefer Burak'ın gölge koşularıyla rakip defansı şaşırtıp Sosa-Yusuf işbirliği kartını öne sürmüş ve sonuç almaya da yaklaşmıştı. 51. dakikada Sosa'nın sağda aldığı topu ters taraftan savunma arkasına kaçan Yusuf ile buluşturduğu an Trabzonspor için ilk tehlikeli ataktı. Genç oyuncu daha iyi bir takıma transfer olma hayali kuruyorsa, bu tür pozisyonları yakaladığı anda topu ağlarla buluşturmak zorunda. Maçın kırılma anı buydu. Bu girişim Rıza Çalımbay'ı cesaretlendirmiş, stoper Hubocan'ı çıkarıp forvet N'Doye'u oyuna sürmüştü. Sezon başında Ersun Yanal'a stoper oynama arzusunu ileten ve zaman zaman da bu bölgede değerlendirilen Okay Yokuşlu'yu orta sahadan geriye çekmişti Çalımbay. Mantıklı ancak riskli bir tercihti. Kazanma adına atılan bu adım mağlubiyeti getiren tercihti. Okay bir stoperin yapmaması gereken en büyük hatayı yaparak, havadan ve cepheden gelen topu sektirdi. Üstüne topla birlikte kendi kalesine dönünce tecrübeli Gomis bu hatayı iyi değerlendirerek skoru 2-0'a getirdi. Okay iyi bir stoper olmak istiyorsa, etrafında rakip oyuncu varken karşıladığı topu sektirmemeyi ve topla kendi kalesine dönmemeyi iyi öğrenmeli. Bu ona iyi bir ders olur umarım. Yoksa böyle devam ederse Mehmet Topal'ın genci olarak kariyerine devam eder.
Gomis'in golüyle rahatlayan taraf Galatasaray, bu sefer kontra ataklarla rakip kaleyi yokladı ancak karar anlarındaki hatalı tercihler skoru arttırmasına engel oldu. Son yarım saatte Trabzonspor çırpınsa da tehlikeli olabilecek kadar rakibinin üstüne gidemedi. Maç başından beri devam eden rakibin üstüne gidememe ve gol üretememe sorununa Kucka'nın “Gol atmayı bir de buradan deneyelim” dercesine yaptığı vuruş çare oldu.
Sarı kırmızılı takım şampiyonluk yolundaki zorlu fikstüründe ilk adımını bu galibiyetle atarken, Trabzonspor da seneye Avrupa kupasında yer alma yolundaki hayallerinden bir adım uzaklaşmış oldu.