Games of Thrones oyuncusundan buzul uyarısı

DUVAR - Game Of Thrones dizisi "Kış Geliyor" spotuyla ortaya çıktı ama dizi oyuncularından Nikolaj Coster-Waldau, iklim değişikliği uyarısı yaptı. Dizide Jaime Lannister karakterini canlandıran Nikolaj Coster-Waldau, CNN'in internet sitesi için yazdığı bir makalede, iklim değişikliği için tedbir alınması gerektiğini ve yenilenebilir enerjinin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

Waldau "Eğer Game of Thrones dünyası kurmaca olmasaydı  o buzdan duvar iklim değişikliği sebebiyle büyük bir tehlike altında olurdu. Bunu biliyorum çünkü eşim Grönland'ın kuzeybatısındaki  Uummannaq'tan geliyor" dedi. Dünyanın en büyük adası olan Grönland'de iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini birinci elden gözlemleyebildiğini söyleyen Waldau, bu konunun ABD'nin veya Kuzey Atlantik dışındaki herhangi bir ülkenin ilgisini çekmediğini ama bu durumun değişmesi gerektiğini vurguluyor.  Ünlü dizi oyuncusu, Adanın yüzde 80'ini kaplayan Greenland Buz Tabakası'nın erimesinin devasa kötü sonuçları olabileceğini söylüyor. Nikolaj Coster-Waldau yazının devamında şunları söylüyor:

'BÜYÜK METROPOLLER TEHLİKEDE'

"Grönland Buz Tabakası'nın yok olması deniz seviyesinin altı metre yükselmesi anlamına geliyor. Mesele sadece deniz seviyelerinin yükselmesiyle bitmiyor, ki bu bile  New York, Miami, New Orleans  gibi şehirler başta olmak üzere ABD'deki çok sayıda metropol sakininin endişe etmesi gerektiği anlamına geliyor. BM Kalkınma Programı (UNDP) tarafından belirlenmiş olan  Sürdürülebilirlik Kalkınma Hedefleri (SDG) birbirlerine o kadar hassas bir biçimde bağlı ki birini ,mesela iklim değişikliği konusunda adım atmakta başarısız olmak, demek açlık, yoksulluk, okyanus yaşantısının yok olması ve hatta eğitim gibi konularla ilgili kriz yaşamak anlamına gelebilir"

Trump kömür araştırmasını sansürledi

Dünyanın en saygın bilim dergilerinden biri olan Nature ABD başkanı Donald Trump'ın kömür madenciliğinin kamu sağlığına zararları üzerine yapılan bir araştırmayı engellediğni yazdı.

The Independent'ın haberine göre ABD'de Ulusal Bilim Mühendislik ve Tıp Akademisi (NASEM)  yaşayan literatürde zirve çıkarması adıyla bilinen kömür madenciliği modelinin Batı Virginia'daki insanlar üzerindeki yan etkileri üzerine bir araştırma yapıyordu. Maliyeti 1 milyon doları bulacak olan araştırma İçişleri bakanlığı emriyle durduruldu. Bakanlık, maliyeti 100 bin doları geçen projelerin tekrar değerlendirileceğini açıkladı.

İDEOLOJİ Mİ BİLİM Mİ?

Öte yandan Nature dergisi ise proje ekibinin iki sene devam etmesi beklenen projenin yarısının bittiğini, paranında büyük bölümünün harcandığını iddia ediyor. Dergi Trump hükümetinin kömür endüstris hakkında kötü şeyler yazılmasındansa böyle bir çalışmayı engellemeyi tercih ettiğini söylüyor. Dergide yayınlanan başyazıda   saygın ve bağımsız olan bir kurum olan NASEM üstünde böyle bir nüfuz kullanılmasının endişe verici olduğu ifade ederek böyle bir hamlenin milli parkların yüzölçümünü "kaynak çıkarma" için küçültmeye hazırlanan İçişleri Bakanı Ryan Zinke için gayet normal bir hamle olduğunu söyledi. Nature dergisinin başyazısında , bundan sonra acaba sonuçlarından korkulan hangi çalışmalar iptal edilecek? sorusunun da gündeme geldiği belirtildi. Boston'da yer alan ABD Bilimsel İlerleme Derneği'nin yıllık toplantısında söz alan yönetim kurulu başkanı Rush Holt ise Trump yönetimi için ideolojinin somut kanıtlardan daha önemli olduğundan korktuğunu söyledi.

Sigorta şirketleri uyarıyor: 'Koruma gediği büyüyor'

ABD'de Teksas'ı vuran Harvey kasırgasından sonra uzmanlar ülkenin altyapısının iklim değişikliğine dayanmaya uygun olmadığı uyarısını yaptı. bu yüzden Harvey kasırgasının maliyeti ABD tarihinin en maliyetli kasırgalarından biri olabilir.

The Guardian'ın haberine göre 2012 yılındaki Sandy 70 milyar dolar, 2005 yılındaki Katrina 160 milyar dolara mal olmuştu. Harver kasırgasıyla ilgili ise, felaketin tam boyutları hâlâ netlik kazanmadığı için rehablitasyonun maliyetinin 90 ve 190 milyar dolar arasındaki bir dilimi kapsayacağı düşünülüyor. London School of Economics (LSE) bünyesinde faaliyet gösteren  Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırmaları Mekezi siyaset ve iletişim direktörü Bob Ward, Harvey kasırgasının bugüne kadar ABD tarihindeki en büyük hava durumu afeti olabileceğini söylüyor. Bob Ward, iş kaybının yarattığı maliyeti hesaplamak biraz zaman alacaktır ama mesela bir Houston iyileşmekte yavaş kalırsa faturanın kabarabileceğini ifade ediyor.

'ZARAR YÜZDE 170 BÜYÜYEBİLİR'

Harvey kasırgasının yarattığı doğrudan yerel hasarın takriben yarısının büyük sigorta şirketleri tarafından üstlenileceği biliniyor. Bu yüzden sigorta şirketleri son on yıldır iklim değişikliği sebebiyle meydana gelen sert fırtınalar, sellerle ilgili uyarılar yayınlamaya devam ediyor. Almanya merkezli Munich Re şirketinin iklim ve kamu işletmeleri geliştirme merkezinin müdürü Ernst Rauch "Biz 1970'lerden beri iklim değişikliği çalışıyoruz" diyor. Rauch " En büyük riski biz alıyoruz neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmek bizim için çok hayati" diyor İsviçre'de  Swiss Re'nin genel müdürü Caspar Honegger ise Sandy kasırgasından sonra belediye yönetiminin kendilerine ilerideki 40 yıl için bir risk analizi hazırlamasını istediğini söyledi. Honegger, fırtınalara ve denizin yükselmesine bağlı yıllık kayıpların yüzde 170'e varabileceğini hesapladıklarını söylüyor. Bu yüzden aralarında Allianz, Lloyd’s, Zurich, Prudential ve Swiss Re'nin de dahil olduğu 29 büyük sigorta kuruluşunun bir araya gelmesiyle kurulan Climate Wise (İklim Bilges) koalisyonu 1980'lerden bu yana sigorta kurruluşları tarafından toplanan prim ve hasar telafisi için yapılan ödeme arasındaki farkın dört kat artarak 100 milyar dolara ulaştğını bunun da bir koruma gediğine yol açtığı uyarısını yapıyor.