DUVAR - Türkiye medyasının kıdemli isimlerinden gazeteci yazar Aydın Engin bugün son yolculuğuna uğurlandı. İki hafta önce 8 Mart Salı günü safra kesesi ameliyatı olan Engin, 9 Mart'ta ikinci bir operasyon geçirdi. Engin, 10 Mart günü ameliyat sonrasında oluşan komplikasyonlar nedeniyle yoğun bakım servisine alındı.  Yaklaşık 16 gün yoğun bakım servisinde tedavisi devam eden Aydın Engin dün vefat etti.

Aydın Engin, kendi isteği ve pandemi nedeniyle tören yapılmadan, bugün saat 13.00'te Çengelköy Mezarlığı'nda defnedildi. Engin'in eşi, Türkçe edebiyatın önde gelen isimlerinden Oya Baydar ile oğlu Ekim Engin, Çengelköy Mezarlığı'nda taziyeleri kabul ettiler.

Engin'in cenazesine yakınları, aralarında HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, CHP'li Sezgin Tanrıkulu, HDP'li Hüda Kaya, Sırrı Süreyya Önder,  Garo Paylan, TİP milletvekili Ahmet Şık, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazeteciler Metin Solmaz, Ümit Kıvanç, Erol Önderoğlu, Faruk Eren, Turhan Günay, Bülent Özdoğan, Hilmi Hacaloğlu, Murat Meriç, Bülent Mumay, Rıdvan Akar, Hazal Özvarış, Aylin Kaplan, Süleyman Sarılar, Asena Özkan, Gonca Tokyol, Damla Uğantaş, Dilek Şen, Metin Kaan Kurtuluş, Tunahan Serim, yönetmen Yüksel Aksu, avukat Akın Atalay ve yazar Nesrin Nas'ın da olduğu medya, siyaset, sanat dünyasından isimler katıldı.

Çiçek gönderenler arasında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Müjdat Gezen de yer aldı.

OYA BAYDAR: AYDIN'IN BU KADAR SEVİLDİĞİNİ BİLMİYORDUM

Oya Baydar, "Ben de Aydın'ın bu kadar sevildiğini bilmiyordum. Herhalde birileri de çok kızıyordu ona diye düşünüyordum. Kendisi görseydi ve duysaydı ve hissetseydi dünden beri ne kadar sevgi seli içinde uğurlandığını, herhalde bundan memnun olurdu. Biz hiçbir şey yapmak istememiştik, hatta duyurmak da istememiştik. Bunu böyle isterdi ama sonrasındaki bu sevgi selinden çok hoşlanırdı sanıyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum, yalnız bırakmadınız. Bütün dostlar burada diye düşünüyorum. Çok mütevazi bir tören yapıyoruz, yerimiz falan çok dar... Çok teşekkür ediyorum, ben de hepinizin sıcaklığını arkamda duyacağım gerçekten. Çok teşekkür ediyorum" dedi.

Eski çalışma arkadaşı Faruk Eren de, “Benim için Aydın Engin sadece bir gazeteci değil, 1960'lardan bu yana bu ülkede demokrasi mücadelesi veren biri. Unutmayacağız, değerli bir insanı kaybettik” ifadesini kullandı.

‘HAYATA YAKLAŞIMI ÇOK NÜKTEDANDI’

Engin’i uğurlayanlar arasında olan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Aydın Ergin’in Türkiye için büyük bir kayıp olduğu belirterek şunları söyledi: “Dostları için çok büyük bir kayıp. Yaptığı sadece gazetecilik değildi Aydın ağabeyin. Adalet, insan hakları, demokrasi, insan onuru söz konusu olan her yerde Aydın ağabey dimdik duran bir insandı. Hayata yaklaşımı hem çok ciddiydi hem çok nüktedandı. Bu dinamiği, bu birlikteliği kurabilen böyle bir insanı ben hayatımda tanımadım. Şahsen benim için de çok büyük bir kayıp. Çünkü çok uzun yıllardır ağabeyim dediğim, dostluktan büyük bir feyz ve onur duyduğum bir insandı. Hepimizin kaybı gerçekten çok büyük. Üzüntülüyüm. Dostları ve sevenleri onun anısını en güzel şekilde yaşatacaktır. Bundan şüphem yok. Biz de elimizden gelen her şeyi yapacağız.”

‘ZOR GÜNÜMÜZDE YANI BAŞIMIZDA GÖRDÜĞÜMÜZ BİR ABİMİZDİ’

Eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder de şunları söyledi: “Bir ömrü adanmışlıkla ve büyük bir iradeyle hak mücadelesine, sosyalizme, eşitlik ve özgürlük mücadelesine adayan çok nadir, çok az insanımız kaldı. O insanlardan birisiydi. Hep zor günümüzde yanı başımızda gördüğümüz bir abimizdi. Hepimizin başı sağ olsun.”  

‘BU İKTİDAR BİR BASIN KARTINI ÇOK GÖRDÜ’

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Aydın Engin’in topluma vermek istediği açık toplum ideallerine ilişkin mesajlarının adresine ulaştığına dikkat çekti: “Hayatını gazeteciliğe adamış. Bu mesleği sürdürmek için hiçbir meslek ayrımına gitmemiş, ayakta durmayı başarmış ve genç gazetecilere de bu mesleğin uğruna mücadele etmeye değer olduğunu en iyi kanıtlamış meslektaşlarımızdan birisiydi. Bu iktidarın Aydın Ergin’in gazeteciliğini test etmemesi, makbul olup olmadığını ölçmemesi gerekirdi. Fakat biz gazetecilik camiası bu iktidar eliyle Aydın Engin’in yıllarca mahkemelerde süründürüldüğünün ve çok hak ettiği halde bir basın kartının bile kendisine çok görüldüğünün en iyi tanıklarıyız. Bugün kitlesel bir tören olmamasına rağmen bu kadar fazla gazetecinin ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinin burada bulunması Aydın Engin’in aslında topluma vermek istediği açık toplum ideallerine ilişkin mesajlarının adresine ulaştığını gösteriyor. Türkiye’de birçok gazetecinin yüzleştiği zalimane ve hukuksuz muamele açısından en değerli gazetecilerimizden birisini bugün toprağa veriyoruz. Bu nedenle çok üzgünüz.”

‘BU ÜLKEDE BAŞA GELEBİLECEK HER KÖTÜ ŞEY ONUN BAŞINA GELDİ’

Gazeteci Şirin Payzın, duygularını şu sözlerle paylaştı: “Ben bu piyasada az insana 'ağabey' diyorum. Aydın Engin onlardan birisidir. Bizim tanışıklığımız çok eskilere dayanıyor. Kosova savaşı sırasında Belgrad’a gelmişti. İlk tanışmamız da orada oldu. Tanışmak önemli çünkü haberdar olmak farklı. Biz onun mücadelesinden çok şey öğrendik. Her zaman motive eden bir insan oldu. Bu ülkede başa gelebilecek her kötü şey onun başına geldi. Bütün bir ömüre çok şey sığdır Oya Abla ile birlikte. Darbeler, sürgünler, sürgünde çok zor bir hayat, kovulmalar, sansürler, gözaltılar, cezaevi... Ama hiçbir zaman yılmadı ve yılgınlık emaresi göstermedi. Çok mücadeleci ve neşeli oldu. Hep neşeyle, ironiyle, hayatla dalga geçmesiyle hatırlarım. En koyu ve umutsuz olduğu günlerde bile kendisiyle dalga geçti, yaşadıklarıyla da dalga geçti ama dalga geçmediği tek şey vardı o da gazeteciliğe olan inancıydı. Ve bu ülkeye demokrasinin geleceğine olan inancıydı. Bütün etnik ve dini farklılıkları, düşünce farklılıklarının bir gün biteceğini, bu ülkede hepsinin bir arada barış içinde yaşayacağı günlerinin özlemini çekiyordu. Belki giderken bunu göremedi ama bunun için mücadele etmiş dopdolu bir ömrü yaşadı. Bence mücadele ettiği şeyler için hiç pişman değildi ve bu nedenle de her şeye rağmen dolu dolu bir hayat yaşadı. Çok özleyeceğiz.”

Engin, 11 Şubat 2022’de yayınlanan son yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Aydın Engin'i bir süre nadasa bırakmak iyi olacak. Nadas'ın ne olduğunu bilmeyen kentli okurlar için bilgi notu: Nadas tarlanın sürülüp, sulanıp ekime hazırlanması ama o yıl ekilmemesidir. Ben de beni nadasa bırakıyorum. Ne kadar sürer bu nadas?  Bilmiyorum. Umarım kısa sürer. Şey… Bugün benim 81 yaşımdaki son günüm.”

DEMİRTAŞ'TAN TAZİYE MESAJI

Edirne F Tipi Cezaevi'nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın taziye mesajı Twitter hesabından paylaşıldı.

Aydın Engin'in vefatı nedeniyle üzgün olduğunu ifade eden Demirtaş, "Özgür ve güzel günleri göremeden ayrıldın, çok üzgünüm. Günü geldiğinde, nice mezar başlarında yapacağımız gibi, en kıymetli hediyemizi sunacağız. Nur içinde yat. Oya Abla'ya, aileye ve tüm dostlara başsağlığı diliyorum" dedi.