Gazeteci Parlak 15 ay sonra mahkemeye çıkıyor
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 450 gün önce tutuklanan gazeteci Ferhat Parlak, 15 ay sonra 8 Temmuz’da ilk kez hakim karşısına çıkacak. Örgüt üyeliği iddiasıyla tutuklanan gazeteci Parlak hakkında, gizli tanık beyanları delil gösterilerek, 15 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı.
DUVAR - “Rahmetli babam gazeteci-yazar Yaşar Parlak tarafından 1988’de kurulan Silvan Mücadele Gazetesi’nin başına babamın 2004 yılında faili meçhul cinayete gitmesinin ardından geçtim. Babam, 33 yıllık bir gazeteciydi. Ben de 14 yıldır gazetecilik yapıyorum. Yani aile olarak 47 yıldır Silvan’da gazetecilik mesleğini sürdürüyoruz.”
Bu satırlar, yaklaşık 15 aydır tutuklu gazeteci Ferhat Parlak’ın yazılı savunmasından. “Örgüt üyesi” olmakla suçlanan ve 15 aydır tutuklu olan Parlak ilk kez 8 Temmuz’da hakim karşısına çıkacak.
Parlak gizli ve açık tanık marifetiyle hapiste. Evinde ve iş yerinde yapılan aramalarda ‘ele geçirilen’ fotoğraflar, notlar, yazdığı kitaplar da tutukluluğu için haklı gerekçe olarak yer almış iddianamede.
Oysa Parlak, babasından devraldığı gazetecilik mesleğini yaptığı 14 yıl boyunca devlet kurumlarından çeşitli ödüller almıştır ve gazeteciliği devlet kurumları tarafından da tescillenmiştir yani. İddianamede bunlardan söz edilmiyor elbette.
BAZI İDDİALAR VE SAVUNMA
İddianamede ne ararsanız mevcut. Örneğin Parlak, 2014 yılında, “Şehitler Şehri Silvan” adlı bir kitap yazıp yayımlamış. Kitap, 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetleri konu alıyor. Hayatını kaybedenlerin hikayeleriyle birlikte. Kitap hakkında bir soruşturma açılmamış, toplatma kararı verilmemiştir. TBMM’nin kütüphanesinde de bulunan yasal bir kitaptır. Parlak, haklı olarak, “90’lı yılları yaşatanlar değil, yazanlar cezalandırılmak isteniyor” diyor yazılı ifadesinde.
Gizli tanık ifadesinde, Parlak’ın akrep tabir edilen polis aracına molotof attığı iddiası da yer alıyor. Bu iddia araştırılsın istiyor Parlak. Söz konusu aracın kamerasındaki görüntüler ile çevredeki MOBESE görüntüler incelensin, herhangi bir eylemde parmak izi var mı, araştırılsın istiyor.
İddianamede bazı isimler yer alıyor ve Ferhat Parlak’ın isimleri verilen bu kişilerin örgüte katılmasını sağladığı belirtiliyor. Ama parlak, ifadesinde, bu kişilerin nerede yaşadığını ve ne iş yaptıklarını anlatıyor. Söz konusu isimler uydurma değil ama örgütle de bir ilgilerinin olmadığı anlaşılıyor. Tanımadığı bu kişilerin mahkemeye gelerek ifade vermesini istiyor Parlak.
Murat Karayılan ile yaptığı röportaj da suç sayılmış. Parlak, barış sürecinde aralarında Anadolu Ajansı (AA) ekibinin de bulunduğu yüzlerce gazeteciyle Kandil’e gittiği, diğer gazeteciler gibi kendisinin de örgüt liderleriyle röportaj yaptığını söylüyor ifadesinde. Mesela AA ekibinden kimse Kandil’e gittiği için yargılanmadı ama Parlak 15 aydır tutuklu yargılanıyor. Parlak, bu nedenle, “Neden sadece ben yargılanıyorum?” diye soruyor.
Parlak’ın örgüt adına görüntü çektiği, gazetesinde ve sosyal medya hesaplarında bunları propaganda amacıyla paylaştığı da iddia ediliyor. Parlak ise sadece habercilik yaptığını savunuyor. Silvan’da çatışmalar sırasında birçok gazetecinin bulunduğunu ve büyük gazetelerde de benzer görüntüler yayınlandığını kanıtlıyor.
2015 YILI VE GAZETECİLER
Öyle anlaşılıyor ki Ferhat Parlak, 2015’te başlayan çatışmalar sırasında yaptığı haberler nedeniyle savcıların dikkatini çekmiş. Aslında çatışmaların yaşandığı dönmede pek çok gazeteci gözaltına alındı ve bir kısmı uzun süre tutuklu kaldı. Kimi ilk mahkemede beraat etti kimi ise Zehra Doğan gibi ceza aldı. Bu tarihte gazeteciler çalıştıkları kurumlara haber yetiştirme gayreti içindeyken bazıları ölüm tehlikesi atlattı.
Ama bazıları da Ferhat Parlak gibi tutuklandı. Savcılar, bu tarihte gazetecilik mesleğinin nasıl bir iş olduğuyla ilgilenmediler. Gazetecinin not defteri, kamerasında bulunan görüntüler ile çektiği fotoğraflar suç unsur kabul edildi. Gazetecinin muhataplarla konuşması bile delil sayıldı.
İLK MAHKEME 8 TEMMUZ’DA
Avukatı Mehdi Özdemir de müvekkili Ferhat Parlak’ın gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu bulunduğunu belirterek, “Gizli tanık beyanları incelendiğinde, müvekkilin toplumsal olaylar ve özellikle Silvan ilçesinde 2015 yılında yaşanan sokağa çıkma yasaklarında haber takibi yapması ve Silvan Mücadele Gazetesi başta olmak üzere sosyal medya ve yazılı medyada haberlerinin yer alması örgütsel suçlamaya konu edilmiştir. Bir bütün olarak, müvekkilin gazetecilik faaliyetleri yargılama konusu yapılmaktadır” diyor.
Özdemir, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde yatmakta olan müvekkilinin uzun tutukluluk süresine de dikkat çekerek, “17 Nisan 2018 tarihinden beri, hakim önüne çıkarılmaksızın tutuklu bulunmaktadır. Özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal edilerek, tutukluluk hali devam ettirilmektedir” diyor.
15 yıla kadar hapsi istenen Ferhat Parlak ise cezaevinden meslektaşlarına sesleniyor: “Hakkımdaki bu asılsız ve gerçekdışı iddialara karşı savunma yapmak ve 15 aydır devam eden tutukluluğuma son vermek için 8 Temmuz 2019’da Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacağım. Yaşadığımız haksızlık ve maruz kaldığımız baskılara karşı vicdanı olan bütün meslektaşlarıma tutuklu bulunan bütün gazeteciler için Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden dayanışma çağrısı yapıyorum. Bunca gürültünün içinde küçük sesler dayanışarak büyür.”