Gaziantep katliamında 'kovuşturmaya yer yok' kararı

Gaziantep’te 56 kişinin hayatını kaybettiği katliamla ilgili soruşturmada sona gelindi. Hazırlık dosyasında adı geçen sanıklardan ikisi çatışmada öldürüldü, iki kişi hakkında ise 'delil yetersizliğinden dolayı kovuşturmaya yer olmadığı' kararı verildi.

Abone ol

GAZİANTEP - Merkez Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi’nde 20 Ağustos 2016 tarihinde Siirt Pervarililerin düğününe yapılan canlı bombalı saldırısına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmak üzere. Cumhuriyet Savcısı Fatih Adıgüzel tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bazı sanıklar için 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı verildi. Dört şüpheliyle ilgili yapılan soruşturma kapsamında alınan karar, 56 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırıda yakınlarını kaybeden ve yaralananların ailelerine tebliğ edildi. Soruşturmada, toplam 16 'şüpheli-sanık' bulunuyor.

HÜCRE EVİNİN SORUMLUSU CEBAEL

Şüpheli Mehmet Kadir Cebael'i soruşturan savcı, bu kişinin Gaziantep’te IŞİD hücre evleri sorumlusu olduğunu, hücreleri yönettiğini, bombalı yelekler temin ettiğini, bombalar için depolar kiraladığını, kalabalık alanlardaki canlı bomba eylemlerinin talimatını verdiğini ve Ankara tren garında meydana gelen canlı bomba eylemi için malzeme temin ettiğini belirtti. Gaziantep’teki eylemi gerçekleştiren ve kimlik bilgileri tespit edilmeyen canlı bombanın Cebael’in evinde bir ay kaldığını da vurgulayan savcı, 16 Ekim 2016 tarihinde düzenlenen operasyonda Cebael'in öldüğünü hatırlattı.

‘MUHAMMED ŞERİF KENDİNİ PATLATTI’

Savcılık soruşturmasında adı geçen ve canlı bomba olduğu tespit edilen Suriyeli Muhammed Şerif hakkında ise “Yine Mehmet Kadir Cebael’in talimatı doğrultusunda canlı bomba olan Muhammed Şerif’e patlayıcı maddenin ulaştırıldığı, yapılan istihbari çalışmalar sonucunda 16/10/2016 tarihinde kaldığı binanın tespit edilmesi üzerine yapılan operasyon neticesinde Şerif’in kendisini bomba ile patlatması üzerine” öldüğü belirtiliyor.

DÜĞÜN MESAJI!

Savcı ayrıca, bir diğer şüpheli Mehmet Sıddık Beyhan'ın, “Besna, Besna, Besna, Besna! Sana çok güzel bir düğün hediyem var, sevinçten gözyaşlarına boğulacaksın, unutmadım onu sana göndereceğim” sözlerine de soruşturma dosyasında yer verdi. Dosyada sanığın Serdar Canoğlu adıyla Facebook’ta açtığı hesap üzerinden Besna Erdoğan adlı kişiye mesaj gönderdiğinin tespit edildiği belirtildi.

Dosyada sanığın ifadesine de yer veriliyor. İfadesinde, Besna Erdoğan ile evlenmek istediğini, ancak ailesinin karşı çıkması nedeniyle evlenmediğini anlatan sanık, arkadaşlığı döneminde Besna'nın kendisinin isminin yazılı olduğu altın kolye alıp yüzgörümlüğü olarak takmasını istediğini, kendisinin de daha önceki arkadaşlığının hatırına bu hediyeyi alarak göndermek istediğini ve bu sebeple Besna'ya mesaj attığını belirtmiş. Dosyada sanığın, olay gerçekleştiğinde Siirt Pervari’de olduğu, olaydan sonra Gazintep’e geldiği ve patlama ile ilgisinin olmadığı da yönündeki ifadesine de yer veriliyor.

Savcı, teknik incelemede herhangi bir delil elde edilmediğini kaydederek, Beyhan hakkında “Kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi.

Savcı, bir diğer şüpheli Abdulhamit Boz için de “DAİŞ üyesi, patlamayı yaptırtan, 1 Mayıs’ta Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne bombalı saldırıyı düzenleyen kişi” olduğuna dair tespitlerine rağmen, 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı verdi.

İDRİS ATİLLA’NIN İFADESİ

Hakkında 'kovuşturmaya yer yoktur' kararı verilen sanıklardan biri de Abdulhamit Boz. Savcılık soruşturma dosyasında İdris Atilla’nın emniyette Boz hakkında verdiği ilginç beyanlar yer alıyor.

Emniyetteki ifadesinde eşinin dayısı olan Abdulhamit Boz’un IŞİD üyesi olduğunu ileri süren Atilla, şu bilgileri paylaşmış: “1 Mayıs 2016 tarihindeki Antep Emniyeti'ne yönelik bombalı saldırı olduktan sonra bu kişinin evine gittiğinde Suriyeli Yusuf Elbenna isimli 17 yaşlarında bir şahıs gördüğünü, bu şahsın Suriye'ye dönmek için kendisinden yardım istediğini, sebebini sorduğunda ise Elbenna'nın şunları söylediğini kaydetti: ‘1 Mayıs eyleminde beni patlatacaklardı. Ben razı olmayınca Abdulhamit Boz başkasını patlattı. Ben de o nedenle buradan gitmek istiyorum.’

Elbenna'nın söylediklerini duyunca Boz’un ters ters baktığını belirten Atilla, duyduklarını emniyet görevlilerine bildirdiğini, patlamanın yaşandığı düğün tarihinden 1 ay önce Abdulhamit Boz ile görüştüğünü, yakında Antep’te ses getirici bir eylem yapacağını söylediğini, düğünün davetiyesinin Pervarililer Derneği’ne asıldığını, düğün tarihinden 15 gün önce dernekte iken Boz’un tek başına geldiğini ve dernek içini gezip, düğün davetiyesinin fotoğrafını cep telefonu ile çekip ayrıldığını, kendisinin ve 6-7 kişinin bu durumu 155 polis imdat hattına bildirdiğini, düğün olacağı sabah saat 09.00’da Boz’un 2 kişi ile düğünün yapılacağı sokağa yaya olarak geldiğini, sokağı gezerek iyice baktığını, sonra ayrıldıklarını, aynı gece düğün sırasında patlama olduğunu’ ifadesine ekledi.

'BEN YAPTIM DEVLET DE BİLİYOR'

Ertesi gün patlamada ölenlerin cenazesine gittiğini ve cenaze yerinde 17 yaşlarında Suriyeli bir şahsın ‘Seni Abdulhamit Boz çağırıyor’ dediğini anlatan Atilla, bu şahsı takip ettiğini, Boz’un yanına gittiğini, Boz’un kendisine ‘Bu patlama olayını ben yaptım. Bunu devlet yetkilileri de biliyor. Ama bizim her yerde adamımız var. Bizi koruyorlar. Bu nedenle bana bir şey olmaz. Kendine dikkat et, ayağını denk al. Sen bizi polise ihbar ediyormuşsun. Bizim adamlarımız öyle söylüyor” dediğini ifadesinde belirtti.

‘KOVUŞTURMAYA YER YOKTUR’

Savcı, Boz’un alınan ifadesinde Atilla ile aralarında husumet bulunduğunu, kendisinin meydana gelen olayla ilgisinin bulunmadığını söylediğini kaydetti. Savcı, Abdulhamit Boz’a ilişkin verdiği 'kovuşturmaya yer yoktur' kararına gerekçe olarak şunları sıraladı: “Atilla’nın beyanındaki hususlar araştırıldı ve Pervarililer Derneği’nde kamera bulunmadığı, özel günler ile ilgili dernekte ilan panosunun bulunmadığı, tanıklar İdris Atilla, Mehmet Atılgan, Abdurrahman Atılgan, Emrah Kayra, Ferhat Kayra'nın 155 polis imdat hattını aramadıklarının belirlendiği, şüphelinin telefonun incelenmesinde düğün davetiyesine ait fotoğraf tespit edilmediği görüldüğünden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmiştir.”

‘GİZLİLİK KARARI’ ENGELİ

Soruşturma dosyasından edinilen bilgileri değerlendiren Gaziantep Barosu avukatlarından Bülent Duran, soruşturmanın gizli yürütüldüğünü hatırlatarak, edindikleri izlenimin dosyanın tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.

Duran, dosyada gizlilik kararı olmasından dolayı, hakkında kovuşturmaya yer yoktur yönünde karar verilen şüpheliler konusunda mağdurların bir girişimde bulunamadığını dile getirerek şöyle dedi:

“Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı mağdurların itiraz hakkı, soruşturmanın gizli olması nedeniyle itirazın nedenleri gerekçelendirilemeyeceğinden bir hak kaybıdır. Çünkü hakkında takipsizlik kararı verilen şüpheli Abdulhamit Boz hakkında verilen ifadeler ayrıntılı olup, husumetten kaynaklı verilecek ifadeler gibi gözükmemektedir. Ayrıca bu husumet nedir bilinmemekte ve kararda da bu açıkça belirtilmemiştir. Dolayısıyla bu, soruşturmanın tarafı olan mağdurlar açısından bir hak kaybıdır. Biz bu soruşturma sonucunda faillerin cezalandırılmasını, bu eylemenin olacağına dair Ankara Barış mitingi iddianamesinde emarelerin olması nedeniyle bu patlamaya dair soruşturmanın titizlikle yürütülerek, olabilecek eylemlerin de önlenmesini beklemekteyiz. Çünkü her ceza yargılaması, meydana gelen eylemin yargılanması değil, kamusal yönden meydana gelen zararın ve meydana gelecek suça konu eylemlerin önlenmesini engellemeyi amaç edinmektedir. Bu nedenle beklentimiz soruşturma makamlarının verecekleri kararlarda soruşturmanın tarafları açısından adil yargılama ve adil yargılanma hakkın ihlal edilmemesidir.”

Dava açıldığında müdahil olarak başvuracaklarını dile getiren Duran, dosyanın bütününe ancak o zaman vakıf olabileceklerini ve buna göre tutum belirleyeceklerini söyledi.