Gaziantepspor çalışanları: Davayı kazandık ama muhatap bulamıyoruz

Cengiz Anıl Bölükbaş

GAZİANTEP -  Gaziantepspor, 2017 yılının son günlerinde yaptığı açıklama ile kulübün ‘borçları’ sebebiyle kapatılacağını duyurdu. Ancak kapatılma kararına ilişkin tüzük engeli çıkınca kulüp kapatılamadı. Sonraki sezonlarda TFF 2. Lig'e kadar gerileyen kulüp, 2019 yılının başlarında kalan maçlarına çıkmama ve ligden çekilme kararı aldı. Yapılan açıklamada, “Gaziantepspor’umuz ismi, tarihi ve armasının daha fazla yıpranmaması adına lulübümüz kalan maçlarına çıkmama ve ligden çekilme kararı almıştır” dendi. Ayrıca kulüp, çekilme kararının kulübün kapatılacağı anlamında bir karar olmadığını vurgulamıştı ancak kulüp hem borçları hem de aldığı cezalar yüzünden fiili olarak kapanmış durumda.

Bu süreçte kulüp, aralarında şoför, aşçı, teknisyen, çim saha görevlisi olan 40 işçiyi kıdem ve ihbar tazminatı ödemeden işten çıkardı. Bunun üzerine işçiler, haklarını alabilmek için dava açtı. İşçiler 2 yıllık sürecin ardından davayı kazandı ancak haklarını talep edecekleri bir muhatap bulamıyorlar. İşçiler alacaklarını tahsil edebilmek için kulübün taşınmazlarından birini satmış ancak satışın ardından bu sefer de SGK’nın alacakları işçilerin önüne engel olarak çıkmıştı. SGK, 2009 yılında kulüp hakkında haciz kararı başlatmış ve satışın ardından icra işlemlerine geçmiş. Yaşanan süreci hakları elinden alınarak işten çıkartılan Gaziantepspor Kulübü çalışanlarıyla konuştuk.

'40 GÜN AÇ, SUSUZ GREV YAPTIK'

Gaziantepspor’dan işten çıkartılanlardan Halil Yakut, otobüs şoförü olarak görev yapmış. 2011’de işe başlayan ve 7 yıla yakın çalışan Yakut, kulüp yönetimi tarafından ‘küçülmeye gittikleri’ gerekçesiyle işten çıkartılmış. Kıdem ve ihbar tazminatlarını alamamaları üzerine 40 gün boyunca grev yaptıklarını belirten Yakut, “Çocuklarımız kahvaltı bulamıyordu. O süreçte kulübün başında İbrahim Kızıl vardı. İbrahim Kızıl’dan sonra Huzeyfe Durmaz kulübün başına geldi. O dönem Cenk Tosun’dan gelen bir para vardı. Beşiktaş’tan başka bir takıma gidince ellerine büyük bir miktar para geldi. O da o parayı aldı. Sonra arkadaşlarına devretti” dedi.

'BORCUNUZ VARSA NİYE BU KADAR BEKLEDİNİZ?'

Gaziantepspor’dan işten çıkarıldıktan sonra iş bulamadığını, birkaç yerde çalıştığını ancak birkaç ay sonra işten çıkartıldığı aktaran Yakut, eğer tazminatı eline geçseydi ailesi için bir ev alacağını söyledi. 40 kişinin tek umudunun davanın sonuçlanmasıyla beraber haklarını alacak olması olduğunu belirten Yakut, “Vali Bey ile, sendikalarla, siyasi partilerle konuyla ilgili görüştük. Mağdur olduğumuzu dile getirdik. Vali Bey ile görüştüğümüzde önceliğin bizim olduğunu söyledi. Biz kulübün taşınmazını satışa verdik. Arkadaşlarla aramızda 60 bin lira para toplayıp avukata verdik. Arsa satıldı ancak SGK satışı görünce kendi icrasını aldı. Öncelik onlarınmış. 2009’da icrasını koymuşlar. Ben devlet büyüklerini şu yüzden yargılıyorum: Senin borcun varsa almak için niye bu kadar bekledin? 10 yıldan beri çalışan kulüpten niye paranı almadın? İbrahim Kızıl da burada. Gidin onun yakasına yapışın. Vali ile görüştüğümüzde bize para dışında ne istersek isteyebileceğimizi söyledi. Olan bize oldu. Perişan durumdayız. Davayı kazanmamıza rağmen muhatap bulamıyoruz” diye konuştu.

'KANUNEN HAK ETTİĞİMİZ PARAYI ALAMIYORUZ'

Gaziantepspor’dan atılan ve davayı kazanmasına rağmen alacağını alamayan işçilerden biri de Ömer Çelikay. 2007’de kulüpte çalışmayan başlayan Çelikay, 10,5 yıl boyunca kulübe çim saha görevlisi olarak hizmet etmiş. Doğuştan engelli ve bir buçuk yıldır makineye bağlı bir çocuğu olan Çelikay 3 senedir işsiz. İşten çıkardıkları dönemde işsizlik fonundan faydalanmaları için bir belgenin imzalandığını ancak kıdem ve ihbar tazminatımızı alamadıklarını dile getiren Çelikay, tazminatları için açtıkları davanın 2 yıl sürdüğünü belirtti.

2 yıl boyunca avukatlarının dava ile ilgili belge yolladığını ancak kulüpte muhatap bulamadıklarını vurgulayan Çelikay, şunları söyledi: “90 bin lira alacağım var ancak alamıyorum. Taşınmazın satılma sürecinin masrafını bile biz cebimizden ödedik. Psikolojik olarak çöktük. Kıdem tazminatlarımızı alsak belki bir yardımı olurdu. Kanunen hak ettiğimiz bir para ama alamıyoruz. Kamuoyunun bizi duyup sahip çıkmasını ve haklarımızı vermelerini istiyoruz. Bizimle muhatap olacak birçok insan var ancak onlarla bir türlü iletişim kuramıyoruz”

'22 SENE VERDİK, BU BİR ÖMÜR DEMEK'

Atılan 40 işçiden en eskisi ise Mustafa Korkmaz. 53 yaşındaki Korkmaz, 1996 yılında işe çimci olarak başlıyor. Korkmaz, Celal Doğan Tesisi’nin temellerinin atıldığından beri çalıştığını söylüyor. Korkmaz’ın kıdem ve ihbar tazminatı dışında 9 aylık maaşı da içeride kalmış. “22 sene emek verdik, bu bir ömür demek” diyen Korkmaz, çalıştığı zamanlar antrenman sahasında dört döndüklerini, gecelerini gündüzlerine kattıklarını söylüyor. Ellerinin boş gönderildiklerini ve kimsenin kendilerine bilgi vermediklerini belirten Korkmaz, “Bizim ömrümüz orada çürüdü. Şimdi Başpınar’da bir fabrikada aşçılık yapıyorum. 110 bin lira alacağım var. Şimdi bu yaşımda bir fabrikada çalışıyorum ama hala borç ödüyorum. Yıprandım artık. 4 çocuğum var. Düşenin dostu olmazmış. Herkes keyfine baktı, mağdur olan biz olduk. Yetkililerin destek olmalarını ve bizi mağdur etmemelerini istiyoruz. Bize yol göstersinler” ifadelerini kullandı.

'BATIK OLDUĞU İÇİN İŞÇİLER HİÇBİR ŞEY ALAMADI'

İşçilerin avukatı Beytullah Savaş, açtıkları davayı kazanmalarına rağmen, Gaziantepspor’un üzerine bir mal varlığı ya da hesaplarında para olmadığı için hiçbir şey elde edemediklerini söyledi. Savaş, “Kulübün SGK’ya, devlete, vergi dairesine 400 milyon lira borçları var. Bu yüzden herhangi bir para kalmıyor. Kulübün 800-900 bin liralık bir taşınmazı satıldı. Ancak ondan da işçilerin eline hiçbir şey geçmedi. Gaziantepspor batık olduğu için işçiler hiçbir şey alamadı. SGK, 2009’da ilgili haciz işlemlerini başlatmış ancak icra işlemlerine geçmemiş. Kendi alacağını ihmal etmiş” dedi.