Gemlik'te kimya fabrikası: 'Müsilajı tetikleyecek'
Gemlik Körfezi'ndeki MKS Marmara Entegre Kimya Sanayi A.Ş., üretim kapasite artırım projesi, tepkilere neden oluyor. Şirketin, deniz suyu sıcaklığını artırıp müsilajı tetikleyeceği ifade ediliyor.
BURSA - Bursa’nın Gemlik ilçesinde bulunan MKS Marmara Entegre Kimya Sanayi A.Ş., üretim kapasitesini artırma ve derin deniz deşarjı projesiyle yeniden gündemde. Şirketin derin deniz deşarjı projesine karşı 2022’de açılan dava sürerken kapasite artırımı talebi, bölge halkının Gemlik Körfezi’nde müsilajı yeniden tetikleyeceği ve olası bir depremde tehlike saçacağı endişesiyle tepkisine neden oldu.
DAVA İSTİNAF MAHKEMESİ'NDE DEVAM EDİYOR
Bursa’nın Gemlik ilçesi kıyısında faaliyet gösteren MKS Marmara Entegre Kimya Sanayi A.Ş.'nin kapasite artırımı talebi ve derin deniz deşarj projesi 2022’de bakanlıkça onaylanmıştı. Şirketin 'denizden su alma ve derin deşarj projesine' karşı plan değişikliklerinin iptalleri gerekçesiyle Bursa 2’nci İdare Mahkemesi’nde dava açılmış, dava kapsamında bilirkişi heyetinin Haziran 2023’te hazırladığı raporda, projenin kamu yararına, şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına uygun olmadığı tespit edilmişti. Fakat yerel mahkeme heyeti, bilirkişi raporunu kabul etmeyerek davayı reddetti. Dava İstinaf Mahkemesi’nde neredeyse bir yıldır sonuçlanmayı beklerken şirket, derin deniz deşarjının uygulanmasına yönelik kapasite artırımı için yeniden harekete geçti.
MKS firması, derin deniz deşarjı yapmak ve tutkalın ham maddesi olan ‘fenolformaldehit’ maddesi üretimi için yıllık 12 bin ton olan üretimini 50 bin tona çıkarmak istiyor. Yönetmelikte belirtilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporu için üst sınır 50 bin ton olduğundan Bursa Valiliği tarafından temmuz ayında ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alındı. 2022 yılında derin deniz deşarjı projesine karşı açılan dava İstinaf Mahkemesi’nde sürerken kent konseyleri, Bursa Barosu ve bölge halkı, Marmara Denizi’nde kirliliğe neden olan şirkete karşı mücadelesini sürdürüyor.
‘DENİZİ YAKLAŞIK 2 DERECE ISITACAK’
Gemlik Kent Konseyi Başkanı Sedat Akkuş, şirketin saatte ortalama 5 bin 300 metreküp su çekip soğutma amaçlı kullanılarak denize geri salacağını, bu işlemi yaparken balık ve yosunların olmaması için klor kullanacağını söyledi. Akkuş, "Gemlik Belediyesi tarafından akademisyenlerden alınan bilirkişi raporlarında, şirketin yapacağı derin deniz deşarjının önlem alınamayacak sonuçlar doğuracağı, denizdeki canlılık popülasyonunu bitireceği, denizi 1,5 ile 2 derece ısıtacağı dile getirildi. Derin deniz deşarjı ve kapasite artışı ile müsilaj probleminin ortaya çıkma olasılığının ne kadar yüksek olduğunu bilirkişi raporları ortaya koymuş durumda. Bugün yapılmak istenen kapasite artışı da bunu tetikleyici bir faaliyet olacak” dedi.
Akkuş, eğer ‘dur’ denilmezse şirketin eylemlerini artırarak devam edeceğini belirterek, “30 yıl önce burada elimizde balık tutuyorduk. Ama şu an balıkçılar bile balık tutamaz duruma geldi. Önümüzdeki günlerde Marmara Denizi’ni kötü senaryolar bekliyor ama Gemlik Körfezi için durum daha kötü. Çünkü tam karşısında Mudanya olduğu ve İmralı Adası da arada kaldığı için içeriye aldığı kirliliği dışarıya veremiyor. Göl gibi. Gemlik Körfezi, Marmara’nın foseptiği konumunda” diye konuştu. Sorunun sadece Gemlik’in değil Marmara’ya kıyısı olan bütün kentlerin sorunu olduğunu söyledi.
ÜRETİMİ YILDA 50 BİN TONA ÇIKARMAK İSTİYORLAR
Bursa Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Erkan Tekin Mutlu, üç dönemdir MKS'nin sorunlarıyla mücadele ettiklerini ve bilimsel verilerin kendilerini desteklediğini belirtti. Mutlu, ÇED raporunda teknik eksikliklere dikkat çekerek, Marmara Denizi'nde oksijen seviyesinin düştüğünü ve kullanılacak kimyasalların bu durumu daha da kötüleştireceğini ifade etti.
Bursa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi olan ve açılan iptal davasında davacılar arasında bulunan İsmail İşel, şirketin önce yıllık 6 bin tonla üretime başlayıp bunu bir süre sonra 12 bin tona çıkardıklarını, şimdi de 50 bin tona çıkarmak istediğini belirtti. İşel, tesisin teknolojisinin de eski olduğunu, kömür yakıldığını, projenin denize doğrudan ve oldukça etkin biçimde müdahale ettiğini, ayrıca projenin depremsellik yönünden de bölge açısından risk oluşturduğunu, 2022’de yapılmak istenen plan değişikliğiyle derin deşarj projesinin kamuoyu tarafından duyulduğunu ve tepkilerin oluşmaya başladığını hatırlattı.
“Açtığımız davada Gemlik Belediyesi, akademik odalar, çevre dernekleri, sivil toplum yöneticileri davacı oldular” diyen İşel, mahkemenin davayı reddettiğini, karara karşı istinaf yoluna gittiklerini, dosyanın şu an istinaf aşamasında olduğunu söyledi.
“Plan değişikliklerine karşı vatandaşlar binlerce imza toplamasaydı, akademik odalar bilgilendirmeseydi ve davalar açılmasaydı belki şu an proje devreye girmiş, binlerce ton su denizden çekiliyor olacaktı” ifadelerini kullandı.
İşel, tüm bu karşı duruşun olumlu olduğunu ancak mücadelenin artarak devam etmesi gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de harekete geçerek sürece dahil olmasının önemini vurguladı.
‘KOMADAKİ MARMARA DENİZİ'NİN EKOSİSTEMİ YOK EDİLİYOR’
2021’de yaşanan müsilaj felaketiyle Marmara Denizi ve kıyı şeridi hassas su kütlesi ilan edilmişti. Hassas su kütlesi olarak ilan edilmesi, kıyı şeridinde derin deniz deşarjı yapılamayacağını, yapılan bütün derin deşarjların kanuna aykırı olarak yapıldığını ifade ediyor.
Gemlik Körfezi’nin de ‘hassas su kütlesi’ kapsamında olduğunu hatırlatan Bursa Su Kolektifi’nden Habib Göbelez, “Geçtiğimiz günlerde ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü araştırmacıları 'Bilim 2' gemisi ile Marmara Denizi’nde yaptıkları ölçümleri açıklayarak, 30 metreden sonra hiçbir canlı yaşamın kalmadığını tespit ederek, Marmara Denizi için 'Oksijeni azalan Marmara Denizi komadadır' değerlendirmesini yaptı. Gemlik Körfezi’nde günlük 396 bin konutun su tüketimine eşdeğer deniz suyunu kullanıp sıcaklık artışı ve kimyasal atıklarla beraber denize deşarj edecek olan MKS Kimya’nın yeni projesine ‘ÇED gerekli değildir’ diyerek yol veren valilik tüm bilimsel gerçeklere kulak tıkayıp, yönetmelikleri görmezden gelerek çok büyük bir ekokırım suçuna ortak olmuştur. Komadaki Marmara Denizi'nin ekosistemi yok edilip müsilaj kirliliği ya da hidrojen sülfür zehirlenmesi gibi yeni oluşabilecek çevre felaketlerinin önü açılmıştır” diye konuştu.