Örümcek Adam, Marvel’in sinema evreni içinde oldukça önemli bir
yere sahip olmalı. Daha ortalıkta Demir Adam’lar, Thor’lar,
Deadpool’lar, Kaptan Amerika’lar yokken, 11 Eylül saldırılarının
ardından onuru kırılan ‘süper kahramanlar’ın imajını düzeltme işi
ona verilmişti. 2000’li yıllarda Sam Raimi’nin çektiği üç filmlik
serinin ardından Marvel’in diğer kahramanları arzı endam etmeye
başladı ama bizim özgüvensiz, ezik, halk çocuğu Peter Parker’in
maceraları hız kesmedi. 2010’lardan sonra yeni bir Örümcek Adam
hikayesi başladı. Ancak hem bir önceki serinin ana hatlarını takip
ediyor hem de Marvel evreninin genişleyen yapısına ayak
uyduramıyordu. Ve 2016 tarihli “Kaptan Amerika: Kahramanların
Savaşı” filminde yeni Örümcek Adam’ın da duyurusu yapılmış oldu.
Tom Holland’ın yeni Örümcek Adam’a hayat verdiği bu yeni başlangıç
ertesi yıl John Watts’ın yönettiği “Örümcek Adam: Eve Dönüş” ile
hem Avengers evreni ile bağlarını hem de kendi bağımsız hikayesini
ilan etmiş oldu.
Bu kez, ilk iki seride olduğu gibi Peter Parker’ın anne
babasızlığı, amcasının trajik ölümü gibi dramalar yerine daha
eğlenceli bir yapı ortaya konulmuştu. Demir Adam Tony Stark’ın
himayesi altına giren kahramanımız, bir anlamda kayıp babanın
yerini dolduracak bir figür de bulmuştu. Ki, zaten ikili arasındaki
ilişki de baba-oğul ekseni üzerine oturtuluyordu. “Avengers”
serisinin birkaç ay önce ‘şimdilik’, tanıdık kahramanlarımızın bir
kısmının ölümüyle sonra ermesinin ardından “Örümcek Adam” bir kez
daha seyircinin huzurlarında. Yine John Watts’ın yönettiği film,
“Avengers”in hüzünlü finalinin ardından yoluna devam etmeye çalışan
Peter Parker’ı anlatıyor. İkinci kez ‘baba’ kaybı yaşayan Parker,
bir yandan büyüyen sorumluluklarından kaçmaya diğer yandan da Mary
Jean’in gönlünü kazanmaya çalışıyor. Avrupa’nın çeşitli kentlerine
yapılan bir okul gezisi sırasında çizgi roman serisinden tanıdık
Mysterio’nun ortaya çıkışı Peter Parker’ın önüne Örümcek Adam
evreninin mottosu olan “Büyük güç, büyük sorumluluk gerektirir”
sözünü koyuyor bir kez daha.
“Örümcek Adam: Evden Uzakta”nın birbirinden ayrı gibi görünen
ama aynı zamanda iç içe geçmiş iki hikayesi var diyebiliriz. İlki,
Peter Parker’ın sahip olduğu gücün sorumluluklarını kabul etmesi ve
bunu sevdikleri için kullanma çabası. Buna büyük aşkı MJ’in gönlünü
kazanmak da dahil. Yani Örümcek Adam’ın tanıdık ergen hallerinin
hikayede yeniden hayat bulması. İkinci ayak ise, bir yandan
‘kötülerle’ mücadele ederken diğer yandan Tony Stark’ın kaybıyla
yüzleşmek, bir anlamda ‘baba’ya layık olmak için çaba harcama
süreci işliyor. Tony Stark’ın el verdiği, Avengers’in varisi –
yerine geçecek prens- olarak ilan ettiği Peter Parker’ın bu makama
layık olduğunu ispatlaması gerekiyor.
Film bu bakımdan geçmişle kurduğu bağı geleceğe düğümleme
misyonu da üstleniyor. Peter Parker’ın yalnızca kahraman olarak
değil, sorumluluk alma, olgun kararlar verme ve Stark’ın sahip
olduğu ekonomik- teknolojik gücü ustalıkla yönetebilme
maharetlerini gösterip gösteremeyeceği hem onun hem de önümüzdeki
yıllarda izleyeceğimiz yeni Avengers serilerinin temelini de
oluşturuyor adeta. “Lego Batman Filmi” ile dikkatleri çeken ve
sonrasında Örümcek Adam serisini yazan Chris McKenna- Erik Sommers
ikilisi hikayenin Avengers evreniyle ilişkisini ustaca kurarken,
bir anlamda bu dünyanın genç prensinin taç giyme törenini de
izletiyorlar seyirciye.
Bütün bu ‘alt metin’ okumaları bir yana. “Örümcek Adam: Evden
Uzakta”, zaman zaman gürültülü olsa da eğlenceli bir seyirlik
olmayı da başarıyor. Marvel evreninin alametifarikalarından
komedinin tozunun yerli yerinde olduğunu, filmin görsel açıdan da
tatmin ediciliğini vurgulamak gerek. Tom Holland, Örümcek Adam
rolüne artık ısındığını ispat ederken, Mysterio’ya hayat veren Jake
Gyllenhaal’ın nedense biraz göz tırmaladığını da ekleyelim.

ÖRÜMCEK ADAM: EVDEN UZAKTA
ORİJİNAL ADI: Spider-Man: Far From Home
YÖNETMEN: John Watts
OYUNCULAR: Tom Holland, Jake Gyllenhaal,
Zendaya, Samuel L. Jackson, Jon Favreau, Marisa Tomei, Cobie
Smulders, Jacob Batalon
YAPIM: 2019 ABD
SÜRE: 130 dk.