Gençler ve müzikleri

Bugün Türkiye’de popüler müzikler inanılmaz bir yerde. Müthiş işler çıkıyor. Bugün olanı biteni 20 sene önce söyleselerdi inanmazdım. Aksini söyleyen Pink Floyd’a takılı kalmış “ihtiyarlara” inat “gençler müthiş”.

Metin Solmaz msolmaz@gazeteduvar.com.tr

Beş yıl kadar önce şahane müzisyen/insan Serdar Ateşer, Kadıköy’de Dunia isimli bir küçük mekana çağırmıştı: “Genç birileriyle çalıyorum seversin”.

Genç birileri Utku Tavil Duo idi. O gece duyduğum seslere inanamamıştım. Türkiye'de öyle sesler hiç duymamıştım. Memlekette çok fazla deneysel iş dinlemiştim. Ama onlar genellikle hakikaten deneme aşamasındaydı. Hiç bu kadar Batılı, bir yandan da buralı, bu kadar karman çorman, olmuş oturmuş üstelik canlı bir psychedelic müzik dinlememiştim. Başka alametler de görüyordum. O günden beri sağıma soluma daha fazla kulak verdim.

Bir Tayfun Polat değilim tabii. Dibinden takip edemiyorum bu işleri. Kuşkusuz çok daha eskiye gider konu. Ama benim miladım idi o gün. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Bugün Türkiye’de popüler müzikler inanılmaz bir yerde. Müthiş işler çıkıyor. Bugün olanı biteni 20 sene önce söyleselerdi inanmazdım. Aksini söyleyen Pink Floyd’a takılı kalmış “ihtiyarlara” inat “gençler müthiş”.

Komik, cümleli, pek çok zaman da gıcık isimli Kadıköy gruplarından üçüncü yeniye, Gaye Su Akyol başta müthiş kadınlar silsilesinden psychedelic rock müziklere, caza kadar her alanda çok acayip müzikler yapılıyor, yayınlanıyor.

Yayılan, halka malolan müzikte de işler yolunda. Ezhel gibi bir sempati yuvası yüksek perdeden bol kanabisli kara dilli “harbi” hip hopla damardan ve soldan soldan söylüyor. 80 milyon kişinin seyrettiği klibinde bile başrolü oynamayan mahcup ve mütevazı Manuş Baba filan bunlar güzel şeyler.

(Manuş Baba demişken uzun bir parantez açmazsam olmaz. Malumunuz haksız bir çalıntı iddiasıyla abanıp lince kalkıştılar Manuş’u. Manuş da maalesef işlevsiz hedefsiz sonuçsuz bir “isyan metni”yle, berbat bir belagatle mukabeleye kalkıştı. Çok şükür sonra avukatı Sedef Erken toparlayan bir açıklama yaptı. Avukatına da söyledim, bir daha kriz yönetiminde bedava metin yazarlığına adayım Manuş Baba’nın, buradan da ilan edeyim.)

Peki nasıl oldu da böyle oldu?

Bir kere bin yılın problemi, nice büyük isimlerin tökezlediği prozodi alanında büyük yol kat ettiler çok şükür. (Prozodi sözlerin müzikle uyumu demek. En meşhur tarifiyle İstiklal Marşı’ndaki -larda yüzen al sancak vardır ya. İşte onun gibi uyumsuzluklar.) O prozodi ki uğruna saçma sapan “Türkçe rock olur mu?” tartışmalarıyla vakit geçirdi yurdumun rock “ortamları”. Türkçeyi kullanabilince oluyor nitekim.

Keza vokallerdeki yapay tremololar, uyduruk inlemeler devri filan da geçti sanırım. Teknoloji iyileşti, teknik gelişti ayrıca hiç kuşkusuz.

Ama esas önemlisi insan kaynağı. Sadece müzikte de değil. Ne YouTuber’lar, amatör diziler, filmler var. Eskiye kıyasla epey düzgün romanlar yazılıyor artık ülkede. Yaratıcılık ortamı eskiyle kıyaslanamayacak kadar iyi bence.

İnsan kaynakları diyorduk. Star meselesi var bir de. Her daim Tarkan’ı takdirle izledim. Lakin Tarkan’ın nasıl ünlü olduğunu hatırlayın. Kıl Oldum Abi’ler zamanını. “Kopyala yapıştır” yürüttüğü şarkıları filan. Ellerini koyacak yer bulamayan mahcup hallerini...

Tarkan hâlâ star ayrı. Lakin taze star Aleyna Tilki’ye bakalım. Bırakın ellerini koyacak yer bulamamayı küçücük yaşına rağmen nasıl cin gibi. Nasıl akılla hareket ediyor.

Sektörün yüzde 47’sini yöneten, bütün büyük yıldızları bir şekilde edinen DMC’nin başındaki Samsun Demir, Hürriyet’te Cengiz Semercioğlu’nun “Aleyna Tilki bildiğini okur mu?” sorusuna şöyle cevap veriyor:

“En iyi ben biliyorum” diyenlerden biri. Çünkü iki şarkı yaptı, ikisinde de çok başarılı oldu. “Sen Olsan Bari”yi getirdiğinde ona “Emin misin?” diye sordum. Dedi ki; “Merak etmeyin, ben onu sizin beğeneceğiniz hale getireceğim.” Ve o şarkıyı herkesin beğeneceği hale getirdi. Klibinin de iyi olması gerektiği söyledim. “Bana güven” dedi. Storyboard’larına kadar çizdi. Bunu yapan, 17 yaşında biri, düşün. 'Sen Olsan Bari’nin izlenmesi 200 milyonu geçsin, sonrasında ne şarkı getirirsen evet diyeceğim’ dedim. Şu anda 254 milyonda o şarkı.”

Velhasıl bütün bunları nereden çıkardığımı kendi kendinize soruyor olabilirsiniz. Bunları arkadaş sohbetinde söylediğim birçok insan abarttığımı söyledi. Örnekler dinletince şapkaları uçtu ama. Devir biraz da mikro meşhurlar devri. Herkes kendine göre bir miktar meşhur. Eskiden nazik mahallelerde her evde bir ud çalan bulunurmuş. Şimdi de bir çok mahallenin kendi rock starı oluyor sanki. Hakikaten çoklar çünkü. Bana iyi örnekleri öteden beri (her daim Türkçe müzik kılavuzum, kral arkadaşım) Murat Meriç gösterirdi. Şimdi o bile tam hız takip edemiyor olabilir. Siz azmedin, biraz Spotify, YouTube, Twitter filan kurcalayın ne nimetler bulacaksınız.

Tüm yazılarını göster