Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan 'şüpheli ölüm' yanıtları: Yurtlardaki manevi danışmanlar gençleri bilinçlendiriyor

Antalya’daki öğrenci ölümleriyle ilgili Meclis’e sunulan soru önergelerine bakanlık, “Yurtlardaki manevi danışmanlar, öğrencileri zararlı alışkanlıklara karşı bilinçlendiriyor” yanıtını verdi.

Abone ol

ANTALYA - Akdeniz Üniversitesi kampüsündeki Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda kalan Halil Gülcan 11 Mayıs’ta, Emre Kandemir 21 Mayıs’ta ve Muhammet Kaya 10 Haziran’da, şüpheli şekilde hayatını kaybetti.

Yaşananlar sonrası Akdeniz Üniversitesi’ndeki Bezmi Alem Valide Sultan Erkek Öğrenci Yurdu ile Elmalılı Hamdi Yazır Erkek Öğrenci Yurdu'nda görevlendirilen ‘manevi danışmanlar’ tartışma konusu oldu. Görevden alınan danışmanlar, birkaç ay sonra tekrar göreve getirildi.

Konuyla ilgili iddialar ve öğrenci ölümleri, CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil tarafından haziran ayında verilen soru önergeleriyle Meclis’e taşındı. Ancak önergeler, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından iade edilirken, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca önergeye ‘Soruşturma devam ediyor’ şeklinde yanıt verildi.

KYK yurdunda öğrencilerin ölümünden sonra tepki çeken manevi danışmanlarla birlikte psikologlar görevlendirildi

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TOPU GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI’NA ATTI

İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, ‘ölümlerin gerçekleştiği öğrenci yurtlarının menzil tarikatı kontrolünde olduğu ve yurtlarda Diyanet kadrolu manevi danışmanların görev yaptığı’ yönündeki iddiaların muhatabının Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğunu belirtti. Konunun kendi görev ve sorumluluk alanlarında olmadığını ifade eden Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na başvurulmasını istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri ile protokol imzalayarak başlattıkları ‘manevi danışmanlık’ uygulamasına ilişkin soru için de Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı işaret etti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın konuya ilişkin yazısında şöyle denildi: “Önergede belirtilen Kredi ve Yurtlar Kurumu, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde bulunduğundan bakanlığımız görev, yetki ve sorumluluk alanına giren herhangi bir husus bulunmamaktadır.”

Gençlik Spor Bakanlığı, soru önergelerine verdiği yanıtta, öğrenci ölümlerine ilişkin soruşturmanın devam ettiğini belirterek manevi danışmanlıkla ilgili soruları yanıtladı.

MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINAN ÖNERGELER

Muhalefet partilerinin Meclis gündemine taşıdıkları Haziran 2022 tarihli soru önergelerinde pek çok soru ve iddia yer alıyordu. Üç erkek öğrencinin kaldıkları yurtlarda hayatlarını kaybetmelerine ilişkin İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’na soru önergesi veren CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, ölümlerin ‘intihar değil, cinayet’ olduğuna dair şüpheler olduğunu ifade etti.

Özer, soru önergesinde “Yurt yönetiminin Menzil tarikatına üye güvenlikçi, aşçı ve temizlikçi gibi çalışanların kontrolünde olduğu, bazı katlarda öğrencilerin dini zorlama ve birtakım tacizlere maruz kaldıkları da iddialar arasındadır” dedi.

‘MANEVİ DANIŞMANLARIN YETKİ VE SORUMLULUKLARI NELER?’

Devlet yurtlarında tarikat yurdu benzeri baskıcı eğitim verildiği iddialarını soran İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı da Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’na, Diyanet’in atadığı manevi danışmanlıkla ilgili suistimal olup olmadığına yönelik soru yöneltti. Subaşı ayrıca “Diyanet’in öğrencilere ‘manevi danışmanlık’ adıyla rehberlik verdiği ifade edilmektedir. Bu manevi danışmanların uzmanlık alanları ile görev, yetki ve sorumlulukları nelerdir?” diye sordu.

‘YURTLARA NEDEN KAMERA TAKILMADI?’

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de ‘Akdeniz Üniversitesi Dayanışması’ isimli öğrenci grubunun iddialarına yer verdi.

Gülüm, yurtta ‘manevi danışmanlık’ adı altında tarikatlaşmanın yaşandığının ve şüpheli ölümlerin temel sebebinin de bu olduğunun öne sürüldüğünü kaydetti. Gülüm, “Öğrencilerin taleplerine rağmen yurtlara niçin kamera takılmamıştır?” sorusunu da yöneltti.

‘YURTLARDA İNTİHAR VE ŞÜPHELİ ÖLÜM SAYISI NEDİR?

Devlet yurtlarının öğrenciler için ölüm kampına dönüştüğünü belirten Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na yönelik verdiği soru önergesiyle, “Son beş yılda Türkiye genelinde KYK, vakıf ve özel yurtlarda yaşanan intihar ve şüpheli ölüm sayısı nedir?” diye sordu.

‘GEREKTİĞİNDE UZMANA YÖNLENDİRİLİYOR’

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Akdeniz Üniversitesi’ndeki Bezmi Alem Valide Sultan Erkek Öğrenci Yurdu ile Elmalılı Hamdi Yazır Erkek Öğrenci Yurdu'nda görevlendirilen, tepkiler üzerine görevden alınan ve birkaç ay sonra yeniden göreve getirilen manevi danışmanlarla ilgili sorulara şöyle yanıt verdi: “Gençlerimizin ruhsal iyi olma haline destek vermek amacıyla, bakanlığımız uzmanlarından oluşan psikososyal destek ekipleri pek çok nitelikli çalışma yapmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında; bireysel psikolojik danışmanlık uygulamaları, gerektiğinde uzman meslek elemanlarına yönlendirme ve yurtlarımızda barınmakta olan gençlerimize yönelik koruyucu ve önleyici nitelikte faaliyetler gerçekleştirilmektedir. Yine bakanlığımız tarafından gençlerin psikososyal gelişimlerine katkıda bulunmak, ilgi, ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda serbest zamanlarını değerlendirmelerine yardımcı olmak ve ruhsal olarak güçlenmelerine katkıda bulunmak amacıyla proje ve faaliyetler gerçekleştirilmektedir.”

‘AMAÇ ZARARLI ALIŞKANLIKLARA KARŞI BİLİNÇLENDİRMEK’

Gençlere yönelik projelerin yürütüldüğünden bahsedilen yanıtta, bu faaliyetlerin amacının gençleri sosyal, kültürel, sanatsal, bilimsel ve sportif faaliyetlere yönlendirmek, onlara rehberlik ve danışmanlık yapmak, zararlı alışkanlıklara karşı onları bilinçlendirmek olduğu belirtildi.

Soru önergelerine verilen yanıtta, “Risk altında olan gençlerimizi belirlemeye yönelik çeşitli bilimsel yöntemlere dayalı risk değerlendirme çalışmaları planlanmakta; psikolog, psikolojik danışman, sosyal çalışmacı gibi personellerin hizmet içi eğitim yoluyla güncel yaklaşımları edinmelerini sağlayan eğitim faaliyetleri düzenlenmektedir” ifadeleri yer aldı.