Gerekçe 'İyi halli değil': 30 yıllık tutuklu Soydan Akay tahliye edilmiyor

Soydan Akay 30 yıllık infaz süresini 6 ay önce doldurmasına rağmen “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle tahliye edilmedi. Akay'ın yeğeni Kıvılcım Akay, "Aileyi cezalandırdığı bir sürece dönüştü" dedi.

Abone ol

DUVAR - Marmara 9 Nolu F Tipi Yüksek Güvenliklik Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Soydan Akay 30 yıllık infaz süresini 6 ay önce doldurmasına rağmen “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle tahliye edilmedi. 6 aylık erteleme süresi de dolan ve 12 Şubat’ta tahliye olması beklenen Akay’ın tahliyesi gerekçe gösterilmeden 6 ay daha ertelendi.

'DİZ ÇÖKTÜRME ÇABASI'

Soydan Akay'ın yeğeni Kıvılcım Akay, "Aileyi cezalandırdığı bir sürece dönüştü. Bu sadece bir kişinin değil toplumun tüm kesimini etkileyen bir durum. Annesinin sağlık sorunları olması ve özellikle bekleyişi durumu daha farklılaştırıyor. Bu bir diz çöktürme çabasıdır. Bütün topluma da gözdağıdır" dedi.

'KİMSE GÜVENDE DEĞİL'

Akay'ın avukatı Esra Bilen, tahliyenin ertelenmesine tepki gösterdi. Avukat Bilen, "6 yıldır hak ihlaline maruz kalıyor. Türkiye’de hiç kimse güvende değil. Cezaevine giriş oluyor ama çıkış olmuyor. Hiçbir makul yanıt yok" ifadelerini kullandı.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nde (ÖHD) düzenlenen açıklamada, Soydan Akay’ın 6 yıldır tutulduğu hapishane tarafından sistematik olarak çeşitli hak ihlallerine ve hukuka aykırı idare ve gözlem kurulu kararlarına maruz bırakıldığı, mahkeme ve hakimliklerim hukuka aykırılıkları onaylama mercii gibi davrandığı, hükümlü olduğu 36 yıl hapis cezasının infazı sebebiyle 30 yıl 6 aydır cezaevinde tutulduğunu belirtildi.

Soldan sağa: Avukat Berivan Bekçi, Soydan Akay'ın yeğeni Kıvılcım Akay, avukat Esra Bilen

'YANLIŞ BİLGİLERLE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN YOKSUN BIRAKILDI'

"Akay’ın koşullu salıverilme tarihi 11 Ağustos 2023 iken ve 6 ay önce tahliye edilmesi gerekirken İdare ve Gözlem Kurulu'nun 'iyi halli olmadığı' gerekçesi ile tahliye edilmemişti" diyen avukat Berivan Bekçi, "İlgili idare ve Gözlem Kurulu Kararına yapılan itirazlar incelenmeksizin  reddedilmiş, infaz hakimliği ve ağır ceza mahkemesi idare ve gözlem kurulu onay mercii gibi davranmıştı. Bu hukuka aykırılıklar silsilesinde Akay 30 yılın ardından 6 ay daha hukuksuzca tutulmuş ve 09 Şubat 2024 tarihinde yani 6 ay sonra hakkında yeni bir İdare ve Gözlem Kurulu kararı alınmıştır. Her ne kadar alınan İdare ve Gözlem Kurulu kararı tarih olarak yeni olsa da içerik olarak bir önceki İdare ve Gözlem Kurulu kararı ile neredeyse aynı olup, bu aynılık dahi Akay hakkında somut değerlendirmelerden ziyade soyut, objektiflikten uzak, takdir hakkının kötüye kullanıldığı ve çoğunluğu yanlış olan bilgilerle özgürlüğünden yoksun bırakıldığını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

RAPORDA NE DENİLİYOR?

Avukat Bekçi, Soydan Akay'ın 30 yılı aşkındır ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü ve kanser hastası olmasına rağmen, 2018 yılının Nisan ayından beri tekli hücrede tutulduğunu söyledi. 2018'den beri avukat görüşmeleri 'avukatları ile görüşmesinin kaydedilmesine ve görüşme esnasında konuşmaları duyacak şekilde bir görevlinin hazır bulundurulması' kararı ile kamera kaydına alınarak kısıtlandığına dikkat çeken Bekçi, şunları söyledi: "Akay 6 yıldır cezaevi idaresinin yoğun gözetimi altındadır. Bu yoğun gözetime rağmen idare ve gözlem kurulu Soydan Akay hakkında düzenlediği raporda 'mahkumiyetine esas oluşturan silahlı örgütten ayrılmadığına dair' karar vererek hayatın olağan akışına aykırı bir karar vermiştir. Cezaevinde başka hiçbir mahpusla görüştürülmeyen bir mahpusun örgütle bağının olduğu iddiası devlet egemenliği altında bulunan bir cezaevinin güvenlik açığı olması dışında hiçbir şekilde açıklanamayacak bir durumdur. Böylesi bir durumda da tüm cezaevi idaresi hakkında soruşturma açılması gerektirmektedir. Cezaevi idaresi hakkında soruşturma açılmayıp Akay’ın içerde tutulmaya devam edilmesi ise İdare ve Gözlem Kurullarının ne kadar keyfi davrandıklarını, kararlarına hukuka uygun gerekçe kılıfı dahi uydurma ihtiyaçlarının bulunmadığını göstermektedir."

'HUKUKA AYKIRI DAYATMA'

Avukat Berivan Bekçi, sözlerine şöyle devam etti: "Şu anda birçok cezaevinde İdare ve Gözlem Kurulları mahpusların iyi halli olup olmadığına karar verirken soyut ve sübjektif yorumlarda bulunmakta ve hukuka aykırı bir dayatma olmasına rağmen siyasi mahpuslardan pişman olduklarına dair beyan istemektedirler. Bu kararlardan kaynaklı olarak yüzlerce siyasi mahpus denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından mahrum bırakılmaktadır ve mahpusların özgürlükleri kendisini mahkeme yerine koyan kurullar tarafından ellerinden alınmaktadır. Bizler özgürlükçü hukukçular olarak mahpuslara karşı verilen her türlü keyfi, hukukilikten uzak ve hem mahpuslar hem de aileleri için bir eziyete dönüştürülen idare ve gözlem kurulu kararlarının hukuken takipçisi olduğumuzu, böylesine keyfi sebeplerle müvekkillerimizin özgürlüklerini elinden alan kararlara karşı her türlü hukuki yola başvuracağımızı bildiririz."

(HABER MERKEZİ)