Geri gelmek, ileri gitmek!

Avcı keşke 'yeni geldim' deseydi. Çünkü herkes onun geri gelmesinden çok yeni gelmesini, yeniliklerle gelmesini tercih ederdi.

Aytekin Akay aytekinakay@gmail.com

İlk yarı bittiğinde istatistikler, beraberlik diyordu. Üstelik bu sezon henüz beraberliği olmayan Trabzonspor için bir ilk sayılabilirdi. Oyun ilk 20 dakikada Trabzonspor’un. Herkes bu dakikalarda, “Ooo, hoca farkı” demeye başlamıştı ki, eski öğrenmelere dönüş oldu. Yana, geriye, ortaya derken Alanya topu ayağına aldı. İlk yarıda Alanyaspor en az 1 gol bulabilirdi.

İkinci yarının ne olacağına teknik adamlar karar verecekti. Alanyaspor eksik ama cesur, Trabzonspor geri gelen hocasıyla bildiğiniz gibi. İki ön liberolu kontrollü oyun. “Acaba rakip ne yapar? endişesi. Avcı takımı şuursuz şekilde rakip kaleye göndermedi. Zaten tarzı değil. Ancak takım geri düşecek, o zaman!

Trabzon kanatlarda yok ama forveti kale direği yüksekliğinde. Visca ikinci forvet. Bardhi, Trezequet’in yokluğunda solda. Zaten hiç mevkiinde oynamadı ki! Bu takımda ne eksik ne eksik diye sora duralım cevabını aramaya devam.

Abdullah Avcı, “yeni gelmedim, geri geldim” dedi. Yani o eski benim demek istedi. Doğal olarak 50-60 dakika hücum oynayan takım hayal etmeyin mesajını verdi. 0-0’ı sevmezseniz en fazla 1-0’larla yola devam edeceğini açık açık söyledi.

Maçın sonlarına doğru Alanyaspor direkten dönen topuyla bir beraberlik kurtarabilirdi. Gerçi 1 gol attılar. Kendi kalelerine olsa da golü onların atması maçın vicdanı olarak akılda kalacak. Çünkü golü en çok isteyen onlardı. 

Bjelica, Avcı ne değişti? Geri gelse de yeni gelmiş bir teknik adamın daha ilk maçtan her şeyi değiştirmesi beklenemez. Avcı keşke “yeni geldim” deseydi. Çünkü herkes onun geri gelmesinden çok yeni gelmesini, yeniliklerle gelmesini tercih ederdi.

Tüm yazılarını göster