Gezegenden mektuplar | Caminito: Sevgilinin yokluğuna tango
Caminito’nun adı bir tango şarkısından geliyor. Kaybolan bir aşkın hüznünü anlatan şarkıda, bir zamanlar sevgililerin birlikte yürüdüğü bir patika olan Caminito ile vedalaşılıyor.
Tango deyince hemen herkesin aklına filmlerdeki meşhur sahneler gelir; ağzında gül tutan bir adam, ihtiraslı bir kadın, yükselen müzik… Aşk, tutku, itiraz, hüzün ve daha birçok duyguyla doludur sahne…
Bir liman kenti olan Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te 19. yüzyılda göçmen işçilerin yaşadığı sokaklarda doğan bu dans yıllar geçtikçe dünyaya yayıldı, milyonların ruhuna işledi. 12 yıl önce de beni sarıp sarmaladı ve peşinden Buenos Aires’e kadar getirdi.
Bir süredir, tangonun doğduğu sokaklarda dolaşıyorum; Caminito da onlardan biri hatta belki de en ünlüsü. O kadar ünlü ki internette Buenos Aires’i aratınca karşınıza önce bu sokağın fotoğrafı çıkıyor. Caminito, İspanyolcada “küçük yol, patika” anlamına geliyor; aslında geçmişe dayanan derin bir anlamı var.
SAC LEVHALARDAN RENKLİ EVLER
Caminito sokağı şehrin önemli mahallerinden biri olan La Boca’da bulunuyor. Bu mahalle limanın tam dibinde. 19. yüzyılın sonlarına ve 20. yüzyılın başlarına doğru bu liman bölgesi çok fazla göç almış. Göçmenler batık gemilerin saclarından ve atık çinko levhalardan evler inşa etmiş. Liman atölyelerinde artan boyalarla da bu evleri rengarenk boyamışlar.
Mahalleye girer girmez sizi bu rengarenk evler karşılıyor. Liman boyu yürüdükten sonra suyun hemen karşısında Caminito’yu görüyorsunuz. Girişinde kocaman Caminito yazıyor. Evlerin çoğu hediyelik eşya dükkânı ve restoran olmuş. Restoranlarda et ağırlıklı yemekler eşliğinde bütün gün dans etmekten yorulmuş tangocuların gösterilerini izliyorsunuz.
SANATLA CANLANAN BİR YAŞAM ALANI
Sokağın yanı başından bir de demiryolu geçiyor. Göçmenlerin yaşadığı bu bölgenin değişmesindeki en büyük etkenin de bu demiryolu olduğu düşünülüyor. Çünkü burası işçilerin ve göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı yoksul bir bölge. 1920'lerin sonlarında demiryolu hattı kaldırılınca bölge de terk edilmiş.
1950'lerde bir grup komşu ve yerel ressam Benito Quinquela Martín bölgeyi yenilemeye karar vermiş. Apartmanları tuvali olarak kullanmaya başlayan Martin, bölgeyi canlandırmak için Caminito'yu sanat ve kültürle yeniden inşa etme girişiminde bulunmuş. Bu çabalar, Caminito'yu renkli, turistik ve kültürel bir mekâna dönüştürmüş.
ADINI BİR TANGO ŞARKISINDAN ALIYOR
Caminito’nun adı ise bir tango şarkısından geliyor. 1926 yılında Juan de Dios Filiberto tarafından bestelenen ve Gabino Coria Peñaloza tarafından yazılan ünlü tango şarkısını mutlaka filmlerden ya da bir yerlerde duymuşuzdur. Şair Peñaloza bu şarkıyı doğduğu bölgedeki bir patikadan ilham alarak yazmış. Bu patika, şair için geçmişteki bir aşkı temsil ediyormuş. Martín, Caminito sokağını canlandırırken, bu tango şarkısının adını sokağa vermiş. Şarkının teması, sokağın nostaljik ve duygusal geçmişiyle uyum sağlamış. 1959 yılında, Buenos Aires Belediyesi de bu ismi resmi olarak kabul etmiş. Bugün bu sokak Buenos Aires’in çok kültürlü tarihini yansıtan bir sembol haline gelmiş.
KAYBOLAN BİR AŞKIN HÜZNÜ
Caminito şarkısı ise kaybolan bir aşkın hüznünü ve geçmişe duyulan özlemi anlatıyor. Şarkıda, bir zamanlar sevgililerin birlikte yürüdüğü bir patika olan Caminito ile vedalaşılıyor. Bu patika, şimdi terk edilmiş ve zamanla silinmeye mahkûm bir yer olarak tasvir ediliyor. Şarkının melankolik tonu da sevgilinin yokluğuyla hissedilen kederi derinleştiriyor. Yani aynı göçmenlerin ve yoksulların umutları ve hayalleri gibi…