Gezi davası ve eşeğin gölgesi davalarının sonu
Gezi davası bir kanaat yargılaması ile bir lincin birleştiği yerde doğdu ve yükseldi. Ve nihayet davayı sahiplenenler yönünden fiyasko ile sonuçlandı. Bu sonuçta Türkiye kamuoyunun demokratik tepkisi ile hukukçuların ısrarlı emekleri ve hukuksal kurumsal tüm yolların uyumlu ve bütünlüklü kullanılmasının etkisi vardır.
Orhan Gazi Ertekin*
Türkiye bir “gösteri davayı” daha sanıklar için bir zafer, yargı için ise “yarım kalmış bir utanç” ile tamamlamış oldu. Kuşkusuz bu bir dava değildi ve esas olarak iktidarın kendi tabanını ideolojik bir ısrar ve uyanıklık içinde tutmak için imal ettiği bir “eşeğin gölgesi” davası idi. Bu davanın bir gösteri dava olmasının nedeni budur. Başka deyişle bir suç yargılaması yoktu ortada.
Gezi davası bir kanaat yargılaması ile bir lincin birleştiği yerde doğdu ve yükseldi. Ve nihayet davayı sahiplenenler yönünden fiyasko ile sonuçlandı. Bu sonuçta Türkiye kamuoyunun demokratik tepkisi ile hukukçuların ısrarlı emekleri ve hukuksal kurumsal tüm yolların uyumlu ve bütünlüklü kullanılmasının etkisi vardır. Diğer yandan iktidar kendi tabanından beklediği ideolojik faydayı sağlayamamış ve kitlesinin desteğini de alamamıştır. Davanın çöküşünde bu durum da etkilidir. Bir başka nokta da şudur: Türkiye yargısı bu türdeki “eşeğin gölgesi” davalarını artık kolay kolay yürütemez. Yürütemeyecektir. Büyükada davası, Ahmet Altan davası, Türköne davası da bu türde bir eşeğin gölgesi davasıdır ve gezi davasındaki beraat kararı bu dosyalara da yansıtacaktır.
Bir başka önemli nokta ise Türkiye demokratik kamuoyunun yargı kumpaslarına karşı giderek olgun Ve öğretici tecrübeler edinmiş olmasıdır ki çok sevindirici.
Yurttaşların davanın adaletsizlik içinde yürütülmesine karşı ısrarlı ve eylemli tepkisi sevinmemiz için çok neden olduğunu da göstermektedir ve nihayet bu iyi bir haber ve daha yapacak çok işimiz var...
Gezi davasında yargılanan ve onurla çıkan tüm dostları da kutlarım... Şeref vermişlerdir Türkiye demokratik kamuoyuna...
*Demokrat Yargı Eşbaşkanı