'Gezi'nin 20 gününde gördük ki...'
Özkan Özgür ile 23 Soru'nun konuğu senarist ve yazar Ali Rıza Özkan...
1. Sizin için kullanılan hitap biçimlerinden hangisi daha çok hoşunuza gidiyor?
‘Muhtar’. Öğrencilik yıllarımda herkesin yardımına koştuğum için bana böyle seslenirlerdi. Hâlâ da, en büyük mutluluğu bir insana yardımcı olabilirsem, yaşarım.
2. Sizden daha zeki olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınız var mı?
Benden zeki, benden bilgili ve benden deneyimli arkadaşlarım hep oldu.
3. Arada sırada saçma şeylerle uğraşmak zorunda olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Odaklanmam gereken bir iş yerine, o an sonuçlandırılması zorunlu her şey bana saçma geliyor. Ama bitirilmek zorunda.
4. ‘Tüm yaşadığım sıkıntılara değdi bu!’ dediğiniz olaylar yaşadınız mı?
Bütün yaşadıklarıma değdi diyeceğim ‘olay’ Gezi direnişinin 27 Mayıs ile 17 Haziran arasında yaşadıklarımdır.
5. Bir evcil hayvanın insanı mısınız? Geçmişte böyle bir deneyiminiz oldu mu, ileride bir gün düşünür müsünüz?
Çocukluğumda her zaman kedi, köpek, tavuk, koyun, keçi, eşeklerle beraber yaşadık. Ancak, şimdi böyle bir imkânım yok. Olsa, hiç düşünmeden yeniden o güzel, mutlu günlere dönerim.
6. Çocukluğunuzdan kalan ve ilk fırsatta tatmak istediğiniz özel tat var mı?
Kesinlikle! Bol naneli ve biber salçalı ‘analı-kızlı’. Tadı her zaman damağımın bir yerinde durur.
7. Sanatın ya da sanatınızın neresindeniz?
Sanat bence büyük bir kavram ve çok az insana yaşarken “bu yaptığım sanat” deme şansı doğar. Gerçi, en çok müzisyenler ve ressamlar bu kavramı hor kullanmaktadır. Ama ben sadece bir çırak olmaya çalışıyorum, diyebilirim.
8. Ezberinizde şiir var mı? Hangi şairin hangi şiiri?
Hiçbir şiiri veya türküyü baştan sona ezberleyemedim, ezberleyemem. Ama döne döne okuduğum, okudukça daha çok tutulduğum şiirler Hasan Hüseyin Korkmazgil’e ait şiirlerdir.
9. Okuduktan sonra çok etkilendiğinizi düşündüğünüz bir kitap var mı?
Farklı yaş evrelerimde beni çok etkileyen pek çok kitap oldu. 9 yaşındayken kızgın sobanın ateşinin ışığında okuduğum ‘Efkâr Tepesi’ (Fakir Baykurt), 14 yaşında ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ (Nâzım Hikmet), 17 yaşında ‘Komünist Partisi Manifestosu’ (Karl Marks ve Friedrich Engels), 19 yaşında ‘İmparator’ (Erol Toy), 23 yaşında ‘Var olmanın Dayanılmaz Hafifliği’ benim bütün bir hayatı sorgulamama yol açacak derecede etkilemişti.
10. En son ne zaman tiyatroya gittiniz?
6 ay kadar önce İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun ‘Kabare’ müzikalini izledim.
11. Belleğinizde yer eden ve tavsiye edeceğiniz bir film var mı?
Birden fazla filmi döne döne izlemeyi severim ve tavsiye de ederim. Bernardo Bertulucci’nin ‘1900’, Jean-Luc Godard’ın ‘Le Mépris’, Şerif Gören’in ‘Yol’ ve Halit Refiğ’in ‘Gurbet Kuşları’ filmleri küçük insanların büyük destanlarını sergiler.
12. Size göre ‘yabancı’ kimdir?
Tanımadığım yabancıdır.
13. En son ne zaman haksızlığa uğradığınızı düşündünüz?
3 yıl önce. Yaşamasına ve düşünsel zenginliğine karşılıksız katkı verdiğim günlük bir gazetede siyasi ve kariyerist ihtirasların kurbanı olarak seçildiğimi anladığımda.
14. Hak etmediğini düşündüğünüz birilerine saygı göstermek zorunda kaldığınız oldu mu?
Hayır. Hiçbir zaman. Böyle bir durumda kalmak, benim kendime olan saygımı ortadan kaldırır ki, benim için en değerli nitelik, insanın kendisine olan saygısını korumasıdır.
15. Günlük hayatta görünce nefret ettiğiniz hareket nedir?
İnsanların kendileri karşı karşıya kalınca itiraz ettikleri şeyleri başkalarına yapmasından rahatsız olmamasından nefret ediyorum.
16. Sizi umutlandıran bir duruma örnek verir misiniz?
Gezi direnişinin 20 günü. Orada gördüm ki, gündelik olağan şeylerden saydığımız şiddet, sahtekârlık, saygısızlık, nezaketsizlik gibi davranışlar aslında toplumun zaman içinde benimsemek zorunda kaldığı ‘hasletler’ değilmiş. Hâlâ insanlığa ait değerleri koruduğumuzu görmek beni çok umutlandırdı.
17. Hayallerinizin peşinden koştunuz mu? Hayal kurmaya devam ediyor musunuz?
Ben bir hayal adamıyım. Ömrüm boyunca hayal peşinde koştum ve koşmaya da devam edeceğim.
18. Rekabetçi olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Özellikle rekabetçi olduğumu düşünmüyorum. Ama, yaptığımı benden daha iyi yapan olursa, bu beni hırslandırır ve daha iyisini yaparım.
19. Özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi ihmal ettiğiniz olur mu?
Özür dilemek de, teşekkür etmek de insan olduğumuzun göstergesidir, insani erdemlerdendir. İhmal ettiğimi anladığımda, derhal gider özür de dilerim, teşekkür de ederim. Yıllar sonra, özür dilemem gerektiğini anladığım ve gidip özür dilediğim olmuştur.
20. Neyi ya da kimi özlüyorsunuz?
Babamı özlüyorum.
21. Stres atmak ya da kafanızı dağıtmak için ne yaparsınız?,
Yürürüm. Yürümek bana yoga etkisi yapıyor.
22. Şu ana kadar geçen hayatınızı özetleyen kelime hangisidir?
Mücadele.
23. Allah gecinden versin, hak vaki olursa, geride kalanların sizi nasıl anacağını düşünüyorsunuz?
Kimseye haksızlık yapmadığımı, yardım istendiğinde esirgemediğimi ve zulme boyun eğmediğimi anarlarsa bana yeter.