Gıda-İş: Yeni normal işçilere pranga olarak döndü
Korona vakaları nedeniyle karantinaya alınan Dardanel işçileri fabrika yönetiminin kararıyla kapalı devre üretimle çalışmaya devam ederken, Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, "MÜSİAD’ın izole sanayi bölgeleri, MESS’in mesafe elektronik kelepçesi ile birlikte şimdi işçiler toplama kamplarına toplanır gibi üretimin devam etmesi adına kapalı devre üretime geçilmiştir. Ve işçiler zorla öğrenci yurtlarına yerleştirilmişlerdir ve bu süreç devam etmektedir" açıklamasında bulundu.
DUVAR - Çanakkale Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı doğrultusunda Çanakkale Dardanel fabrikasında çalışanların 14 gün gözetimli karantinaya alınması ve bu süreçte mesainin devam ettirilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Gündüz fabrikada çalışan işçiler, akşamları ise zorunlu olarak karantina yurtlarında tutuluyor.
DİSK Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, söz konusu uygulamayı, "Yeni normal işçilere pranga olarak döndü" sözleriyle değerlendirdi. Üretimin durdurularak tüm işçilere ve ailelerine test yapılması gerektiğini belirten Aslan, şu açıklamayı yaptı:
40 AŞKIN İŞÇİDE KORONAYA RASTLANDI: Çanakkale'de üretim yapan Dardanel fabrikasında kırkı aşkın işçinin Covid-19 testi pozitif çıkınca üretime ara vermek yerine, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla 26 Temmuz'dan başlamak üzere 15 gün fabrikada kapalı devre üretim yapılması konusunda karar aldı. Daha önce evlerinde izole edilen işçiler ve diğer işçilere, öğrenci yurduna yerleştirilmek üzere fabrika yönetimi tarafından çağrı yapıldı. İşçi ailelerinin evlerinden çıkmamaları yönünde uyarılarla birlikte kolluk kuvvetlerince denetim yapılacağı söyleniyor. Salgın süresince evde kal çağrılarına karşılık işçiler sürü bağışıklığı anlayışıyla fabrikalarda çalışmaya zorlandı. Çanakkale İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu'nun almış olduğu bu karar artık söylemden çıkıp işçilerin zorla çalıştırılması noktasına varmıştır. MÜSİAD’ın izole sanayi bölgeleri, MESS’in Mesafe elektronik kelepçesi ile birlikte şimdi işçiler toplama kamplarına toplanır gibi üretimin devam etmesi adına kapalı devre üretime geçilmiştir. Ve işçiler zorla öğrenci yurtlarına yerleştirilmişlerdir ve bu süreç devam etmektedir.
ÖNLEMLER YETERSİZ: Dardanel’de yaşananlar işçi sınıfına nasıl bir değer biçildiğinin somut göstergesi. Her koşul altında üretimin sürmesini istiyorlar. İşçiler savunmasız ve çaresiz bırakılmıştır. İlin mülki amirlerinin imzasıyla çıkan karar tamamen keyfi ve hukuk dışıdır. Korona virüsü sürecinde işçiler için önlem alınmadığını, alınan kimi önlemlerin ise çok yetersiz kaldığını biliyoruz. Ve şimdi görüyoruz ki yeni normal olarak adlandırılan süreç işçiler açısından her koşulda üretimin sürmesi şeklinde devam ediyor.
BUNUN ADI ZORLA ÇALIŞTIRMADIR: Dardanel’de yapılan iş, patronun taleplerinin mülki amirlerce karar altına alınmasıdır. Bunun adı zorla çalıştırmadır. Sağlık Kurulu'ndan rapor alan işçilerin raporları bile iptal ediliyor. Bunlar hukuk dışıdır. İl Hıfzıssıhha Kurulu da işçilerin güvenliğini düşünmemiştir. Valilik, İl Hıfzıssıhha Kurulu ortaya çıkan sonuçlara göre değil, patronun taleplerini dikkate alarak kararlar alıyor. İşveren işçileri para cezalarıyla, kolluk kuvvetleriyle tehdit ediyor. Bu işverenin kamu kurumlarından her türlü desteği aldığının göstergesidir. Bu şekliyle bu fabrika bir çalışma kampına dönüştürülmüştür. Görüyoruz ki 21. yüzyılda işçilerin bir prangaları eksik. Yaşanacak her türlü olumsuzluktan bu karara imza atanlar sorumlu olacaktır. Yaşanan süreçte işçilerin örgütsüz olmasından faydalanılarak her türlü ağır çalışma dayatılıyor. İlgili mülki amirler işverenin talebi üzerine böyle bir karar alamaz. Bu kararı alanların işçilerin çalışma koşullarından ne kadar haberi vardır? Bantlar arasında mesafenin olmadığını bilmezler mi? Bilirler ama işlerine gelmez. Çünkü Dardanel işvereni üretime ara verilmesini istememiştir. Hiçbir işçi çalışmaya zorlanamaz. Zorla işçi çalıştırılamaz. Alınan bu karar iptal edilmeli, keyfilik ve hukuksuzluk ortadan kaldırılmalıdır. Dardanel'de yapılması gereken; fabrikada üretim durdurularak tüm işçi ve ailelerine test yapılmalı ve işçiler aileleriyle birlikte karantinaya alınmalı. İşçiler hiçbir gelir kaybına uğramadan ücretleri tam ödenmeli. Karantina süresince işçilerin tüm ihtiyaçları işverence karşılanmalıdır.
(EKONOMİ SERVİSİ)